Abdurrahman Dilipak Yeniakit gazetesindeki yazısında: “Zorlu bir süreç başlıyor. İş başa düştü. Millet göreve. 15 Temmuz‘un kahramanları yeniden nöbete. Biz de bu günü bekliyorduk, FETÖ‘cüler de.. İçimizdeki hainler ve münafıklar için karar saati. ” diyor. İşte o yazı…
Günlerdir Ömer Turan yazıyor, en son Ergün Diler de yazdı.. Yeni bir dünya savaşının eşiğindeyiz. Bu iddiayı biraz abartılı bulabilirsiniz ama, dikkat! Soğuk savaş 1947‘de başladı ve 1991‘de bitti. 1990‘da Margaret Thatcher İskoçya’daki NATO toplantısında açık açık söyledi: “Tehlikenin rengi artık Kızıl değil Yeşildir ve Radikal İslamdır..”
Aşağıda anlatacaklarım can sıkıcı. Hemen belirteyim ki, geleceği yalnızca Allah bilir. Ayrıca bize şer gibi gelen şeylerde Allah hayır da murat etmiştir.. Anlatacaklarım onların hesapları, planları ile ilgili. Şüphesiz bizim bilmediğimiz başka planları, aramıza sızmış ajanları da vardır. Ben sadece dikkatli ve tedbirli olalım sadedinde bir hatırlatmada bulunuyorum. Yoksa son anda bu planları da değiştirilebilir. Ya da 15 Temmuz‘da olduğu gibi tersyüz de olabilir.
Kafanıza yatmadı ise “Komplo teorisi” der geçersiniz.
FETÖ de BÇG de bu konseptin ürünü idi. BÇG ile ölümü gösterip, FETÖ ile hastalığa razı edeceklerdi. Sevr‘i gösterip, Lozan‘a razı ettikleri gibi..
İslam’a karşı soğuk savaşınişaret fişeği,İngiltere tarafından NATO üzerinden 1990 yılında ateşlendi.
2000 yılında Türkiye‘de iktidarı ele geçirmiş olacaklardı. Ardından Irak işgal edilmiş olacak, BOP üzerinden ilk etapta 22 ülkenin sınır, rejim ve iktidar yapıları değiştirilecekti. BOP‘un işaret fişeğini ABD‘den Beyazsaray’ın Güvenlik Danışmanı Condoleezza Rice 7 Ağustos 2003‘de ateşledi. 7 Ağustos‘taki Washington Post‘da Rice, Ortadoğu’yu dönüştürmek için bölgeyi “dönüşüm yurdu“nun merkezi yapacaklarını söylüyordu.. Fas‘tan Basra körfezine kadar, bugün “Arap baharı” diye başlatılan iç çatışmaların yaşandığı coğrafyadan söz ediyoruz. Husiler, Haşdi Şabiler, DAEŞ,PYD durup dururken çıkmadı ortaya!
Dönüşümün planlayıcısı ABD‘nin 43. Başkanı George W. Bush‘tu. Proje görünürde İslam ülkelerine demokrasi ihracını öngörüyordu. Bunun için “İslam and Democracy Fondation” isimli, başında Cezayirli bir ailenin bulunduğu bir hareket de başlatılmıştı.
BOP‘un asıl adı, “Geliştirilmiş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölgesi ile Müşterek bir Gelecek ve Gelişme için Ortaklık İnisiyatifi“dir.
Senaryoya göre Ortadoğu’nun barışçı yollarla ele geçirilmesi ve dönüştürülmesi, İsrail’in varlık ve güvenliğinin garanti altına alınması, enerji kaynak ve koridorunun güvence altına alınması, İslam dünyasının Çin, Hindistan, Rusya ve Afrika’dan uzak tutulması ve batı ile bağların güçlendirilmesi ve Radikal İslam’ın önlenmesi..
15 Temmuz bu projenin hayata geçirilmesinde nihai bir hamle idi, başarısız oldu. Şimdi derin devlet ve derin NATO yeniden harekete geçmeye hazırlanıyor..
Projenin paydaşları belli. ABD, İngiltere, İsrail ve Vatikan. Almanya operasyon merkezi.. Destek ülkeleri olarak, Hollanda da işin içinde olacak, Yunanistan da, Bulgaristan da.. Yine destek alınacak ülkeler Irak, Suriye ve Ermenistan.. Irak ve Suriye‘deki örgütlerden destek alacaklar. İran‘ı ve Irak yönetimini bir şekilde kullanmayı deneyebilirler.
İslam‘a karşı Haçlı İttifakının soğuk savaşını 1990‘da İngiltere NATO toplantısında Thatcher başlattı. 2003‘de ABD başkanı Bush nöbeti devraldı. Rice savaşın başladığını ilan etti. BOP 8-10 Temmuz 2004‘deki D8 toplantısında kararlaştırıldı ve nihai bildiride bu konu “Gelecek Forumu” adı ile onaylandı. İlk operasyon Türkiye, İtalya ve Yemen’de gerçekleştirilecekti. 28-29 Haziran 2004’de İstanbul’da yapılan NATO zirvesinde bu konu tekrar ele alındı.
Pakistan Projeye kendini açtığı için ambargo kaldırıldı. Ürdün ve Tunus‘ta ortaklık ofisleri açıldı. Suriye, İran, Afganistan ve Libya ile doğrudan, ya da STK‘lar üzerinden dolaylı temaslar sağlandı.. İşin içinde CIA / RAND da vardı tabii ki. Fuller aynı yıl “Sivil ve Demokratik İslam: Ortak Kaynaklar ve Stratejiler” başlığı ile yayınladığı uygulamada, Kemalizm veTürkiye’deki laiklik uygulamalarını eleştiriyordu.
15 Temmuz başarısız olunca, önce ne yapacaklarını şaşırdılar, şimdi ise yeni bir planı devreye sokuyorlar.. Bu işin içindekiler arasında görüş birliği olmasa da, kaybedecek zamanları olmadığı gerekçesi ile derin güçler olaya doğrudan el koydular..
Arkadaşların sözünü ettiği ve onları kaygılandıran durum bu olsa gerek.. Önce referandumdan hayır çıksın istiyorlardı, o olmayınca, yeni bir planı devreye sokuyorlar..
Şimdi, hemen referandum öncesi, bir yandan referandum sonucunu lehlerine yani olumsuz yönde etkileyecek her yolu deneyecekler. Ama öfkeleri akıllarından büyük olduğu için keskin sirke hesabı kendi küplerine zarar veriyorlar.. Terör ve nokta hedeflere yönelik saldırılar gerçekleştirebilirler.. Referandumu engellemeye, sonucu tartışmalı hale getirecek her yolu deneyebilirler.. Referandum yapılıp, Erdoğan’ın elini güçlendirecek bir sonuç çıksa bile bu yoldan vazgeçmeyecekler. O zaman onlara göre geriye tek seçenek kalıyor: “Medeniyetlerarası savaş“.
Bana kalırsa Rockefeller‘i bu dünya derin devletinin dağınıklığı, çözümsüzlüğü öldürdü. Adam 200 yaşına kadar yaşamayı düşünüyordu. Türkiye’nin derdi, onu da gerdi.. 15 Temmuz’daki başarısızlık onu canından etti. Rothschild her ay birkaç defa Rockefeller‘le bir araya geliyordu. Trump, Merkel ya da ABD, İngiltere, Rusya krizi hepsi buradan kaynaklanıyor.. PEGİDA, Wilders, Le Pen, hepsi Avrupa’yı haçlı ruhu ile birleştirmek ve ırkçı refleksleri güçlendirerek batıyı İslam dünyasına karşı savaşa hazırlamak için bir plan olabilir mi?
Demem o ki soğuk savaş başlayalı yıllar oldu. Şimdi savaş ısınmaya başladı..
Bu mesele FETÖ-BÇG meselesi değil. İş daha derin.. Şimdi cephede piyonlar değil, patronlar var.. Kötü bir şekilde deşifre oldular ve suçüstü oldular.. Kaçacak yerleri de yok. Hesaplaşma başlıyor. Kaybederlerse; ki, bu bize bağlı, bu kapitalizmin ve siyonizmin sonu olacak.
Savaşın bu evresinde karşınızda sadece …