Zuhal Erkek’in röportajı
2000 kuşağının şairlerinden Furkan Çalışkan… İlk şiir kitabı Kabahatler Kanunu ve Dergah Dergisi’nde yayınlanan şiir ve poetik yazılarıyla tanıdık onu… Her yeni şiirini bir öncekinin üstüne koymayı başarması ve poetika yazılarında nitelikli bir noktayı yakalamış olması Çalışkan’ın gayretini ve yeteneğini ortaya koymuştu…
Bizlerde bu genç şairle; şiiri, şair olmayı ve genç yaşta yakaladığı başarıların sırrını konuştuk…
Bize kendinizden kısaca bahsedebilir misiniz?
Herkesin mütemadiyen kendisinden bahsettiği bu çağda ben başka şeylerden konuşmak istedim hep. İnsanın kendisiyle çok ilgili olması nedense beni rahatsız eden bir şey. Dostlarıma kendimi anlatmama çok şükür gerek duymuyorum, tanımadıklarım ise yazdıklarımdan meramımı anlarlar sanırım…Beni değil derdimi tanısınlar isterim.
Şiire nasıl başladınız? Ailenizde şiire bir merak var mı?
Evde bulduğum Mavera Dergisi’nde rahmetli Zarifoğlu’nun Meç şiirini okumuştum. Yanılmıyorsam 15 yaşındaydım. Şiir ile ilk karşılaşmam bir körün gözleri açıldıktan sonra ilk defa kendisini görmesi gibi oldu. Sonra olaylar hızla gelişti diyelim. O dergiyi oraya koyan babamdır. Allah ondan razı olsun.
DİL HALKIN SOYUT HALİDİR
Bizlere biraz şair olmayı anlatabilir misiniz?
Bu bir meslek değil önce onu söyleyeyim. Hep söylendiği gibi bir “hal” olduğunu da düşünmüyorum.Şairler meczup, kahin ya da şaman falan değillerdir. Şairin, Allah ile irtibatı, muhabbeti bir “hale” dönüşürse, şair zaten şairliği umursamaz. Böyle olan şairlere de “arif” diyoruz. Dil halkın soyut halidir. Halkın su gibi aktığı yerdir. Şair gözlerini dört açıp, kalbine de ilham nasip olursa eğer bu suyun birikeceği kabı yapar. Halkın hakikatini çerden çöpten arındırır.
Şair olmak çağın normlarına başından ters olmaktır. Başkaları malk, mülk, mevki vs. kovalarken başka tarafa bakabilmektir. Çünkü şiir o tarafta durur. Bu yüzden akıntıya karşı yüzmek zorundasınız. Şiir bu bedeli sizden ister.
ŞİİRİ KARİYER SAHASI OLARAK GÖRMÜYORUM
Genç yaşta başarılı bir şairsiniz. Böyle bir başarı yakalamanın sırrı nedir?
Şiiri bir kariyer sahası olarak görmediğim için başarılı olmak ya da olmamak, ölçebildiğim ve ölçmek istediğim bir şey değil. Eğer tek bir dizem bir insana umut ya da teselli olabilirse ve bir şekilde ben de bundan haberdar olabilirsem bu bana yeter. Ya da Türkiye’nin garantisi olan Türkçeye bir hizmetim oluyorsa şayet bundan büyük şeref yok. Yoksa şiir benim cv’ye ekleyeceğim bir şey değil. Allah muhafaza…
BAZI ŞEYLERİN ŞİİRLERİ YAZILAMAZ
Zaman zaman şiir yazmaktan vazgeçtiğiniz oluyor mu?
Vazgeçtiğim değil de bana yetmediği zamanlar oluyor. Adevviye meydanında Esma’yı şehit ettikleri zaman oturup bunun şiirini yazmaktan utanırım. Bazı şeylerin şiiri yazılmaz, yazılamaz. Yetmez çünkü bazen öyle bir an gelir ki, düşünce eyleme dönüşemezse bulanır ve kirlenir.
KÜLTÜR ARTIK ÜLKE GÜNDEMİNE GİRMELİ
Şiir dışında nelerle uğraşıyorsunuz?
İtibar dergisine arkadaşlarımızla birlikte hizmet ediyorum. Kültürün artık ülke gündemine girmesi gerektiğini hararetle savunduğumuz için kulturgundemi.com isimli bir site kurduk. Sitemizin işleriyle uğraşıyorum. Okuyorum, geziyorum ve şiiri arıyorum. Gerisi teferruat…
ŞİİR TEREDDÜT KABUL ETMEZ
Şair olmak isteyen gençlere neler önerirsiniz?
Emin olmalarını. Şiirin tereddüt kabul etmeyeceğini bilmelerini isterim mesela. Bunu istediklerinden gerçekten emin olsunlar. Ve nasip olur da şair olurlarsa şayet emin birisi olsunlar.
On5yirmi5