Ergün Diler Takvim gazetesindeki yazısında Rus Büyükelçisine yapılan suikastteki parmak izlerini arıyor ve cinayetine işleniş şeklinden bunun M!& operasyonu olduğunu söylüyor. Diler suikastin amacını ise : “MI6, bu cinayetle daha önce yaptığı pek çok operasyon gibi Türkiye’yi AMERİKA‘dan uzaklaştırmak istemektedir. ” diyerek açıklıyor. İşte o yazı…
Rusya’nın Ankara Büyükelçisi KARLOV‘u vuran katilin, bu kadar açık net FETÖ‘cü olamayacağını dün anlatmaya çalıştım. Oluyorsa bir nedeni var dedim…
Böyle önemli karakterlerin öldürülmesinin arkasında, alınacak siyasi sonuçların hesabı yatar. O katili bulan, eline silah veren, eğiten ve günü geldiğinde kullanmak için hazırlayan bir AKIL vardır. Ve genelde bu işler, TÜRKİYE içinden büyük destek bulur… Aksi, pek mümkün de değil…
FETÖ’cüler cinayet işler mi? Elbette işler! İşlediler!
Herkes gibi. Ama böylesine önemli bir cinayette devlette sicili bulunan ve ilişkileri çok hızlı bir şekilde açığa çıkartılacak bir FETÖ‘cü kullanmanın mantığı yoktur! Tetiği çektirenler, katilin FETÖ‘cü olduğuna inanmamızı istemektedirler! Çünkü FETÖ ile ilgili ciddi bağlantılar ortadadır. Ama Türkiye’nin yakın tarihi bunlarla doludur…
Böylesine kritik cinayetleri, arka planını ve sonuçlarını tek bir yazıya sığdırmak pek mümkün değildir…
Dün Putin’in sözcüsü Peskov konuştu. İlk günkü kararlılığın yerini soğukkanlılık almıştı. Peskov şunları söyledi: “Araştırma sonuçlanana kadar, Büyükelçimizi kimin öldürdüğünü söylemek ve herhangi bir sonuca ulaşmak için henüz erken…” Dün yazımda “Rusya büyükelçisi KARLOV‘u vuran FETÖ’cü… İlişkileri ortada! Bunu kullanan gücün bu kadar saçmalık içerisinde olmayacağı aşikar!
Böyle bir saldırıda FETÖ‘cü kullanmak akıl dışı… Sadece birilerinin işine yaramaz! Bilderberg’i yapan büyük patronlara… Acaba bir güç, Türkiye ile Rusya’yı yan yana getirip sonra kendisi de bu koroya mı katılacak. Acaba TRUMP‘ın Amerika’sı bu işe mi soyunacak…” diye not düşmüştüm…
Bu dün yazılması gereken senaryonun bir ayağıydı! Yani Amerika içinde FETÖ’yü besleyenleri bir başka ekip temizlemek mi istiyordu? Bunun için de Türkiye’nin yanına Rusya’yı da mı koyuyorlardı? “Mücadelenin tonu ve şiddeti artsın” diye… Bu akıllıca bir operasyon olurdu! Bilemiyoruz! Ama bir de senaryonun ya da madalyonun diğer tarafı vardı!
Önce bir sözü hatırlayalım…
NATO’nun ilk Genel Sekreteri BARON Ismay’in altın değerindeki sözünü… “Örgütün amacı, Amerikalılar’ı içeride, Ruslar’ı dışarıda, Almanlar’ı da alaşağı edilmiş halde bünyede tutmaktır…” NATO denilince herkesin aklına hemen ABD geliyor. Hollywood gücünü abartınca, ALGI böyle çalışıyor. Ama hiç bilmediğimiz yerlerde JAMES BOND‘lar devrede!
Kaçırdığımız bu!
CIA Türkiye’de cinayet işlemedi mi? Elbette işledi! Mesela rahmetli Uğur Mumcu’yu ortadan kaldıran bunlardı! Mumcu muhtemelen MİT mensubuydu ve İngiltere’ye yakın dururdu! Katlettiler! Böyle onlarca örnek verebiliriz. Ama İngilizler’in de örnekleri çoktur! James Bond’lar bizim Ahmetler’dan, Mehmetler’den, Hasanlar’dan Hüseyinler’den öyle yardım alır ki şaşırıp kalırsınız…
Cemaatler, tarikatlar ya da MASON teşkilatları, son tahlilde son sözü söyleyen birini ortaya koyar! Bu bazen ŞEYH bazen de ÜSTAD olur! Ve defalarca yazdığım gibi savaşmadan İMPARATORLUKLARINI DEVAM ETTİREN TEK DEVLET, İNGİLTERE’dir!
Hala…
Karlov suikastına gelelim… Biraz daha açarak ilerleyelim…
Ankara’da Rus Büyükelçi Karlov bir Sahte Bayrak operasyonu ile öldürüldü. Bu net ve kesin! İstihbarat dünyasının iyi yetişmiş isimleri çok iyi bilir ki enseye sıkılan kurşun ve bombalı otomobille yapılan suikastlar, İngiliz istihbarat örgütü MI6’nın mührüdür… Karlov cinayetinde FETÖ’cü olduğu söylenen katil arkadan saldırıyor. 9 el ateş ediyor. Büyükelçi orada can veriyor. Olay daha dünya tarafından bilinmiyor! Haberi ilk veren ve saldırganın FETÖ’cü olduğunu söyleyen kim dersiniz?
REUTERS!
Bu işler böyledir! Sahte Bayrak operasyonları ile gerçekler saptırılır.
Hedeflerden biri de budur! MI6, bu cinayetle daha önce yaptığı pek çok operasyon gibi Türkiye’yi AMERİKA‘dan uzaklaştırmak istemektedir. Ortadoğu’da Amerika’yı silmenin tek yolu Türkiye’yi koşulsuz yanına almaktır. Tam tersi de doğrudur! Türkiye kimin yanında olursa o kazanır! Eğer Ankara, “Washington” derse, kaybeden Londra olur! Ortadoğu hepimiz iyi biliriz ki İngilizler’in oyun alanıdır!
SYKES PICOT‘tan sonra sözü bunlar söyledi buralarda… Şimdi bunu bırakmak niyetinde değiller.
Eğer Ortadoğu’da kontrol bunlarda olursa, ABD çok zor günler yaşayacaktır. İşin kötü tarafı, savaşlarını bizim üzerimizden götüreceklerdi! Bunu da dünyada en iyi MI6 yapardı. Ellerine kimse su dökemezdi.
Amerika FİL ve züccaciye dükkanı benzetmesine otururdu!
Örneklere gelelim…
♦ 1973: ABD’nin Sudan Büyükelçisi Cleo A. Noel, ensesine sıkılan mermi ile öldürüldü.
♦ 1979: ABD’nin Kabil Büyükelçisi Adolp Dubs, 4 Afgan görünümlü MI6 ajanı tarafından kaçırıldı. Dubs, ensesine sıkılan tek kurşun ile öldürüldü.
♦ 1980: ABD’nin Beyrut Büyükelçisi John Gunther Dean’a yönelik silahlı saldırı. 2 mermi ensesine isabet etti.
Daha akılda kalanı vardı!
♦ 2005: Lübnan eski Başbakanı Hariri, Beyrut’ta bombalı araçla öldürüldü. MI6, saldırıdan bir ay önce, Hariri’yi İngiliz düşmanlığı yaptığı için uyarmıştı.
İçeriden örneklere gelmek istemiyorum bugün için! Her istihbarat teşkilatının çalışma biçimi farklıydı.
İngilizler başkasının PARMAK İZİYLE CİNAYET İŞLERDİ!
İşlediler de…
Peki şimdi ne olacak?
Beni en çok ilgilendiren de burası!
İki gündür bakıyorum. Tepkileri ölçmeye çalışıyorum… Ortalık karışacak. İki DEV GÜÇ Türkiye’de kendi gelecekleri için kapışacaklar…
Maalesef etrafımızda acı göreceğiz.
Bu kumpas belli ki CIA‘yi sarstı.
Akıl akıldan üstündür. Ortadoğu da böyle bir yerdir. Şimdi CIA tüm gücüyle intikam için gelecek… Gelmek de zorunda. Operasyonun altında kalma şansları hiç yok. İngilizler’e çalışan ya da onların Türkiye’de ve bölgede çıkarlarını sağlayanlar hedef olacak… Kendi siyasi çıkarları için kan dökecekler. Karşılıklı. Bu rüzgar geliyor…
İngilizler Türkiye’yi, görünmeden kendi yanlarına çekerek operasyon yapacaklar. Daha sonra da Erdoğan’da kurtulacaklar. Yani Erdoğan’ın gücüyle Ortadoğu’da kazanacaklar. Bunu sadece İngilizler planlar. Başka kimse, başkasının gücünden güç çıkaramaz…
Oyun bu! Şimdilik…
Yarın ne olur bilinmez. Ama kavga çok büyük…
Birileri Ankara’yı Amerika’dan kopartarak hem onlarla kavga etmemizi hem de yanlarında olmamızı sağlamak derdinde…
Suikastlar sadece suikast değildir…
Üzerinde çok düşünmek gerekiyor.
TÜRKİYE HAKLI olarak kimden çok kazanıyorsa onunla yürür! Ama vekaleten kimseyle savaşmamak durumundayız… Hiç olmadığı kadar uyanık olmak gerekiyor… Unutmayalım ki ORTADOĞU‘da güçlü olan iki aktör vardır! Amerika ile İngiltere…
Şimdi akıl ve silah karşı karşıya…
Sağlam adımlarla gidip pastadan büyük pay alalım… Az hasarla yürüyelim. Herkes bize mecbur. Elleri mahkum… AKILLI OLMAMIZ GEREKEN BİR DÖNEM! İki ateş arasındayız…
Çekilelim ortadan!
Hesaplaşsınlar! ZOR DEĞİL!
Biz konuşmayı pek sevmesek de bizim emniyetten bilgi akışı en çok İNGİLİZ İSTİHBARATINADIR!
Bizler ülkemizi hep severiz. Ama…