Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki FETÖ’ye tamamen duygusal yardım yaptıklarını itiraf ederken merhum Turgut Özal’ın da Gülen Cemaatlerinin okullarını açtığını söylüyor.
Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal’ı 1981’den 1993’e yani vefat edinceye kadar çok yakından izledim.
Tek bir okul açmadığını biliyordum ama bir de Özal’ın kara kutusu yakın koruma müdürü Musa Öztürk’e sorayım dedim.
Öztürk, “Merhum Cumhurbaşkanı Turgut Özal ne bu görevinde ne de Başbakanlığı döneminde Gülen Cemaatinin tek bir okulunu açmadı” dedi…
Öztürk’le konuşurken birçok anımızı paylaşırken son zamanlarda ortaya çıkan bir fotoğrafın hikayesini de sormamak olmazdı.
Özal’ın Amerika’daki hastanede yatağında iken başucunda oturan Fethullah Gülen’in fotoğrafı.
1992 yılında prostat ameliyatı olduğu günlerde Gülen’in 2 gün üst üste hastaneye geldiğini ve “geçmiş olsun” ziyaretinde bulunmak için ısrar ettiğini anlatan Öztürk şunları söyledi:
“Merhum Özal, ilk gün kabul etmek istemediğini vurgulayarak, ‘Bu adam İzmir’de müezzin iken nasıl gelmiş buralara, lisan biliyor muymuş, ne iş yapıyormuş burada? Dikkat etmek lazım bu adama’ dedi. O gün kendisini kabul etmedi.
Ertesi gün yine gelip akşamüstüne kadar görüşmek için bekleyince yanındaki kişiyle merhum cumhurbaşkanımız, ‘2 dakika gelsin’ dedi. Yanındaki kişi çekti o fotoğrafı anı olsun diye ve belki 1 dakikadan biraz fazla kalıp sağlık dileyip ayrıldılar”
Özal’ın Fethullah Gülen ile Türkiye’de kesinlikle görüşmediğini vurgulayan Öztürk, “Semra Özal hanımefendi, siyasal İslami görüşlü olduğu için Turgut Bey’in ağabeyi Korkut Özal’ı Başbakanlığa sokmaz iken, Gülen’in Özal ile görüşmesine izin verir miydi? Asla vermedi, vermezdi” diye konuştu.
Cumhurbaşkanlığı baş danışmanlığını da yapan Engin Güner’e de Özal’ın Fethullah Gülen’in okulunu açıp açmadığını da sordum. Güner, “Benim görevde olduğum dönemde böyle bir şey olmadı” dedi.
Ahmet Özal’ı da aradım. Merhum Cumhurbaşkanının Gülen Cemaati mensuplarını askeriyeye, bürokrasiye atayıp atamadığını ve Gülen’in okullarının açılışını yapıp yapmadığını sordum.
Ahmet Bey, “Hayır babam liyakata, kariyere önem verirdi. Çok iyi biliyorum ki cemaat ve tarikatlardan bürokrasiye atama yapmadı” dedi.
10 yıl merhum Turgut Özal’ın basın danışmanlığını yapan duayen gazeteci yazar Can Pulak’a da Özal’ın Fethullah Gülen cemaati ile ilişkisini sordum.
Pulak, “Romanya ziyareti öncesi organizasyon için çocukluk arkadaşım Bükreş Büyükelçimiz Metin Örnekol’u ziyaret ettim. Yeni açılan bir cemaat okulunun desteklenmesi için Nurettin Veren adlı kişinin baskı yaptığını ancak yaptığı incelemede Milli Eğitim Bakanlığı müfredatı uygulanmadığı için destek vermediğini söyledi. Bu kişi kendisini vatan haini diye suçlamış. Ben de Büyükelçimize destek verdim” dedi.
10 yıl boyunca Gülen Cemaatinden tek bir kişinin Özal ve ANAP tarafından devlet görevine alınmadığını da vurgulayan Pulak, “Alaeddin Kaya’nın ısrarı ile merhum Özal da okula uğradı. Ben de müdüre Atatürk resmi ve Türk Bayrağı neden yok diye hemen sordum. Bayrağın fırtınadan yırtıldığını, Atatürk resmini de sipariş ettiklerini söyledi” diye konuştu.
Değerli okurlarım, merhum cumhurbaşkanı Turgut Özal ile ilgili yalan yanlış pek çok bilgi siyasiler tarafından kullanılıyor. Medya bunlara yer veriyor.
ANAP diye bir parti ortada kalmadı, Turgut Özal Vakfı kurulmuştu ve iş insanı Zeynel Abidin Erdem gönüllü bir faaliyet yürütüyordu. Neden aktifliğini kaybetti bilmiyorum.
Turgut Özal Üniversitesi kurulmuştu, mütevelli heyet başkanı eski başbakan ve ANAP eski genel başkanı Yıldırım Akbulut idi ki orası da Fethullah Gülen’in kontrolüne geçmiş, 15 Temmuz sonrası ise devlet yönetimine el koymuştu.
İslam dini ölenin arkasından konuşulmasını hele hele olmayan şeyleri olmuş gibi anlatılmasını engeller.