“(Namazda) Kehf Sûresini okuyordum; Yarıda kesmeye kıyamadım!”

Yazarlar
Abdullah Yıldız’ın Yeniakit gazetesindeki yazısı.. Ülkemizin büyük oranda beyaz örtüye büründüğü şu “karlı” günleri manevi açıdan “kârlı” günlere çevirmek için, namazları...
EMOJİLE

Abdullah Yıldız’ın Yeniakit gazetesindeki yazısı..

Ülkemizin büyük oranda beyaz örtüye büründüğü şu “karlı” günleri manevi açıdan “kârlı” günlere çevirmek için, namazlarımıza huşû ve kıraatlerimize tefekkür katmaya vesile olması duasıyla, “Kur’ân’ı Nasıl Yaşadılar?” kitabımızın “Namazlarını Kur’ân’la İkame Ettiler” bölümüne aldığım şu kıssayı dikkatlerinize sunuyorum.

¥

Rasûlüllah Efendimiz (s.) Zatü’r-Rika gazvesinden dönüyordu. Müşriklerden biri, “Muhammed’in arkadaşlarından birini öldürmedikçe onlardan vazgeçmeyeceğim” diye yemin edip İslam ordusunun arkasına düştü. Ordu konakladığında Hz. Peygamber (s.): 

-“Bu gece benim için kim nöbet tutar?” dedi. 

Muhacirlerden Ammar b.Yasir (r.a) ile ensardan Abbad b. Bişr (r.a) kalkıp: 

-“Biz tutarız” dediler. Hz. Peygamber onlara: 

-“Vadinin çıkış yerinde bekleyin” dedi. 

Onlar vadinin çıkış yerine geldiklerinde Abbâd (r.a ), Ammar’a (r.a): 

-“Gecenin başında mı, sonunda mı nöbet tutmak istiyorsun?” dedi. Ammar (r.a): 

-“Gecenin başında sen dur” dedi. 

Bunun üzerine Ammar (r.a) uzandı. Abbâd (r.a) da namaza durdu. O sırada Müslümanları takip eden müşrik yol ağzına gelmişti. Namaza duran Abbad’ı (r.a) görünce, nöbetçi olduğunu anlayıp ona bir ok attı. Abbâd (r.a) sırtına saplanan oku çekip yere attı ve namaza devam etti. Adam bir ok daha attı. Abbâd (r.a) o oku da çekip yere attı ve namaza devam etti. Adam bir ok daha attı. Abbâd (r.a) üçüncü oku da çıkarıp yere attıktan sonra rükû’a vardı ve secdeye gitti. Ondan sonra arkadaşına: 

-“Kalk, ben yaralandım, artık hareket edemiyorum” dedi. Ammâr (r.a) yerinden fırladı. Adam onu görünce kendisini fark ettiklerini anlayarak kaçtı. 

Ammâr (r.a.) arkadaşının kanlar içindeki halini görünce: 

-“Sübhanallah, ilk yarayı alınca, neden beni uyandırmadın?” dedi. Abbâd b. Bişr (r.a.): 

-“Ben bir sûre (Kehf sûresini) okuyordum, onu yarıda kesmek istemedim. Fakat adam bana ikinci ve üçüncü oku da atınca rükû’a varıp seni uyandırdım. Allah’a yemin ederim ki, eğer bende Hz. Peygamber’in beklenmesini emrettiği bu yerin nöbetçisiz kalacağı düşüncesi olmasaydı, ben sûreyi tamamlamadan o beni öldürmüş olurdu” dedi. 

(M. Yusuf el-Kandehlevi, Hadislerle Müslümanlık, Akçağ Yay., 1/470-471 -Ebu Davud, Beyhaki-.)

¥

Abbad b. Bişr el-Eşhelî (r.a), Kur’ân mesajı Yesrib ufuklarında belirdiğinde, taptaze yüzünde namuslu ve temiz olmanın parlaklığı farkedilen, yaşı yirmi beşi geçmemiş olmasına rağmen hareketlerinde olgun kimselerin ağırbaşlılığı görülen mükemmel bir gençti. O, Medine’ye İslâm’ı tebliğ etmek için gelen Mus’ab b. Umeyr’e ilk katılanlardandı. Mus’ab’ı sıcak ve gümüş gibi sesiyle ve düşündürücü vurgularıyla Kur’ân okurken dinlemiş ve Allah’ın kelâmına aşık olmuş­tu. Kur’ân’a kalbinde geniş bir yer açmıştı ve hep onunla meşgul idi. Gecesinde, gündüzünde, hazarda ve seferde devamlı onu okurdu. Bu yüzden, sahabe arasında “İmam” ve “Kur’ân’ın dostu” diye tanınmıştı. 

Rasûlüllah (s.) bir gece, Aişe’nin mescide bitişik odasında na­maz kılıyordu. Cebrail’in kalbine indirdiği şekliyle Kur’ân’ı mescidde taptaze on­lara okuyan Abbad b. Bişr’in sesini işitti ve sordu:

-‘Ya Aişe! Bu, Abbad b. Bişr’in sesi mi?’ 

-‘Evet, ya Rasülallah!’ deyince:

-‘Allah’ım! ona mağfiret et’ buyurarak ona dua etti.

Hz. Aişe annemiz (r.anhâ) der ki: 

“Ensar’dan üç kişi vardır ki fazilette hiç kimse onların üstüne çıkamamıştır. Hepsi de Benî Abdileşhel’den olan bu şahıslar: Sa’d b. Muaz, Useyd b. Hudayr ve Abbad b. Bişr’dir.”

(Abdurrahman Re’fet el-Bâşâ, Sahabenin Hayatından Tablolar, Uysal Yay., 1/271-274.)

¥

Efendimizin (s.) kıldığı namazları örnek alan ashabın kıldığı namazlar gibi namaz kılmak niyazıyla…