Engin Ardıç’ın Sabah gazetesindeki yazısı..
Muhalefet liderlerinden Sayın Demirören’in postalcı gazetesi, Castro’nun “Atatürk’ü örnek aldığını” yazmış.
Ha Bandırma gemisi ha Granma gemisi yani…
Bir de batık imparatorluk ister de, İspanyol İmparatorluğu çok önceden batmış olduğu için bulunamamış. Castro da galiba Batista’nın ordusunda generalmiş ama Batılı tarihçiler farkına varamamışlar…
Atatürk “benim naçiz vücudum bir gün elbet toprak olacaktır fakat Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır” demişti. Castro da “hepimizin zamanı sona erecek ama Küba komünistlerinin fikirleri baki kalacaktır” demiş.
(Yok, bu vallahi gırgır değil.) Evet, herhalde Atatürk’ü örnek aldığı için hastalandığında yerini kardeşi Raul’a bırakmıştı! Makbule Hanım’ın 1938’de cumhurbaşkanı olduğunu da bizim tarihçilerimiz atlamışlar…
Herhalde Atatürk’ü örnek aldığı için de kaskatı bir komünist düzen kurdu.
Eminim Atatürk’ü örnek aldığı için de Küba’nın kapısını Sovyetler Birliği’ne ardına kadar açmış, ülkesinde Kızılordu üslerinin kurulmasına izin vermiştir.
Küba’ya nükleer başlıklı füzeler yerleştirilmesine izin vererek de dünyanın üçüncü bir savaşın eşiğine gelmesine yol açmıştır!
Atatürk’ü örnek aldığı için “devrim ihracına” kalkışmış, Afrika ülkelerine asker ve danışman göndermiştir.
Türkiye ve Küba birbirlerine o kadar benziyorlar ki, İngiltere de Atatürk’ün Türkiye’den sürgüne gönderdiği “yüz ellilikleri” asker niyetine kullanarak Domuzlar Körfezi’ne değilse bile (bizde domuz yok) İzmit Körfezi’ne çıkarma düzenlemişti…
Tarihçilerimiz bunu da es geçmişler…
Geçen gün “kaybettiğimiz” Fidel Castro, ülkesinin baldırı çıplaklarına Panama şapkası giymeyi zorunlu tutmuştu. Ne de olsa Panama Küba’ya uzak da sayılmazdı.
Latin alfabesini de terkedecekti ama Aztek alfabesine mi Maya alfabesine mi geçeceklerine bir türlü karar veremedikleri için bu uygulanamadı.
Küba’da herkesin zaten bir soyadı olduğu için soyadı devrimi de yapılamadı.
Daha başka benzerlikler de var…
Ha İsmet, ha Ernesto!
Her Marx’ın bir Engels’i, her Atatürk’ün bir İnönü’sü, her Castro’nun bir Guevara’sı yok mudur?
Tıpkı Atatürk-İnönü kavgası gibi, Castro ile Che Guevara da kapışmışlardı…
Yani tasavvur edebiliyor musunuz, büyük öndere küsüp Türkiye’yi terkeden İsmet…