Küresel müesses nizam nasıl çalışır…

Yazarlar
Nedret Ersanel’in Yenişafak gazetesindeki;  Astana zirvesine ABD’nin nasıl katılacağından Trump’a Obamanın kurmayları tarafından Afganistan’da hazırlanan kumpasa kadar oly...
EMOJİLE

Nedret Ersanel’in Yenişafak gazetesindeki;  Astana zirvesine ABD’nin nasıl katılacağından Trump’a Obamanın kurmayları tarafından Afganistan’da hazırlanan kumpasa kadar olyları değerlendirdiği ilginç yazısı…

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın terör örgütü PYD’nin Astana görüşmelerine katılması ve Suriye’deki politik çözüm arayışlarının bir parçası olması arzusu, nihai emeller düşünüldüğünde şaşırtıcı sayılmaz…

Huylandıran şu; iç politika dahil, dünya-alem yüzlerine karşı, “Türkiye ve Rusya sizi kapının önüne koydu” derken, ABD’nin Astana’ya katılmak için bir talep getirmemiş olması? (Bu yazı kaleme alınırken, Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, ABD’nin de davet edilmesi için Türkiye ile Rusya’nın anlaştığını açıkladı!)

Siyasi şartları sahada olgunlaştıranların, masaya oturacakları da belirleyeceği gerçeği budur.

Da.. Acaba Rusya, ABD’nin bölgeye dönüşüne ne der?

‘Türkiye bu teklife ne derdi’ de önemli sorudur ama Ankara için öncelikli olan ilki.

Cevaplar cepte dursun.

ABD’nin talebinin kamuoyuna yansıdığı günün akşamında, Genelkurmay Başkanlığı şu metni yayınladı…

“Rusya Federasyonu ve Türk Silahlı Kuvvetleri arasında Suriye’deki operasyonlarda uçuş güvenliğinin sağlanması, istenmeyen olayların önüne geçilmesi için heyetler arası toplantılar yapılmıştır. Bu toplantıların sonuncusu 12 Ocak 2017 tarihinde Rus ve Türk Genelkurmay heyetleri arasında Moskova’da yapılmış, toplantı sonucunda bir mutabakat muhtırası imzalanmıştır”…

‘Astana’ya PKK da katılsın’a cevap budur.

(Bu arada; “Rusya Federasyonu ve Türk Silahlı Kuvvetleri arasında” bir şey yapılamaz. Doğrusu ikinci paragraftaki, “Rus ve Türk Genelkurmay heyetleri arasında“dır. Sehven ise tamam. Ankara’nın bilgisi dahilinde ise, muhatabı NATO’dur!)

El Bab’a yönelik operasyonlarda Türkiye’nin Batı’ya yönelik, ‘DAEŞ’le mücadelede neredesiniz’ eleştirilerine, Rusların DAEŞ unsurlarını vurarak cevap vermesi, bir NATO ülkesi ile Rusya arasında kurulan “askerî ittifak” olarak Batı’dan dikkatle izlendi. (‘Rusya ve Türkiye arasında yeni bir ittifak kuruldu’, 11/01, Kommersant.)

“Mutabakat muhtırası”na eleştiri getirenler de mevcut. Trump’ı beklemek gerektiğine ilişkin şerhler gibi.

Yerleşik/konvansiyonel dış politikanın ısı yalıtımı kalmamış maşası “reel-politik” okumaları durumu karşılamıyor.

Trump, Türkiye ile birlikte çalışmak isterse, Ankara bunu konuşmaya samimi şekilde hazır. Yeter ki yeni Washington ‘pratik’ göstersin.

Cepteki soruyu kalınlaştıralım… “Astana zirvesi hazırlıklarının yoğun şekilde devam ettiğini ifade eden Kremlin Sözcüsü Dmitriy Peskov, Rusya’nın Astana’da uzman düzeyinde temsil edileceğinin altını çizdi”. (10/01, Sputnik.)

‘Zirve’ ve ‘uzman düzeyi’ çelişki ifade ediyor. Ne demek?..

ABD’nin Suriye ve bağlı denklemlere dönüşüne Moskova’nın nasıl yaklaşacağı bilinmiyor ama kategorik olarak reddetmeyeceği ortada. Türkiye’nin durumu da aynı.

Bilinmeyen şu; Kremlin ve Külliye’nin, ABD’nin dönüşüne nasıl bakacaklarında anlaşıp anlaşmadıkları!

Trump’ın ittifaka eklemlenmesi oradan geçiyor.

EMİR-KOMUTA ZİNCİRİ HASTALIKLI İKİ KRİZ NOKTASI…

ABD’nin, Türkiye ve Rusya’ya katılmasının üreteceği kazan-kazan dosyasının sayfaları binlercedir. Terör örgütlerinin tasfiyesi dahil!

Bunlar zaten konuşulacak.

Fakat iki sıcak nokta var ki, bir uçtan bir uca ‘arada kalanları’ etkileyecek…

“ABD, Soğuk Savaş’ın son bulmasından bu yana ilk kez Avrupa’ya bu boyuta askeri sevkiyat yapıyor. Kremlin, sevkiyatın Rusya’nın ulusal güvenliği için tehdit oluşturduğunu söyledi. Sevkiyat, Rusya ile ilişkileri geliştirme işaretleri veren Donald Trump’ın başkanlığı devralmasından çok kısa süre önce yapılmış oldu. Bir Amerikan zırhlı tugayı da Baltık ülkelerinde tatbikatlar yapacak. Görev 9 ay sürecek”. (12/01, BBC.)

İki…

“Afganistan’ın başkenti Kabil’de düzenlenen iki saldırıda 45 kişi hayatını kaybetti, 157 kişi yaralandı. Saldırganlardan biri üzerindeki bombayı, parlamento binası yakınında patlatırken ikinci saldırı, yardıma gelenleri hedef alan bomba yüklü araçla gerçekleştirildi. Helmand vilayetinde gerçekleşen bir başka intihar saldırısında da 8 kişi hayatını kaybetti”.

Ve.. “Afganistan-Kandahar’da valilik misafirhanesindeki bombalı saldırıda aralarında BAE’nden 5 diplomat ve vali yardımcısının olduğu 11 kişi hayatını kaybetti. Bombaların misafirhanedeki koltukların altına yerleştirildiği…” (11-12/01.)

Farklı bölgeler ve DAEŞ de var. (‘Daesh kills 13 coalminers in northern Afghanistan’, 06/01, AA.)

Saldırılar, terörle yaşayan bu bölge için dahi normal değil!

2008’de Obama bu savaşı bitirme sözü vermişti. Üç yıl önce de ülkede ABD’nin askeri görevinin bittiği ilan edilmişti. Şimdi? Afganistan’a ABD güçleri konuşlandırılıyor!
ABD yetkilileri konuşlandırmanın 9 ay süreceğini, bunun da serinin ilki olacağını duyurdular. Üstelik Kabil’deki siyasi dengeler de kırılgan.

Bu askerler Helmand Vilayeti’ne gönderiliyor. Burası savaşın en acımasız sahnelerine şahit oldu. Zaten Taliban, Helmand’ın yüzde 90’ı üzerinde kontrol sahibi.

Obama yönetiminin kurduğu en pis tuzak bu. Düşünün ki, yeni Savunma Bakanı ve yeni ulusal güvenlik danışmanı, sahada bulunmuş “Afganistan uzmanları”!

Yani?

Aynı tuzak …

yzının devamını okumak için…

  • Universitas terbaik Tapanuli
  • tutorial dan tips zeverix.com
  • https://insidesumatera.com/
  • https://prediksi-gopay178.com/
  • https://margasari.desa.id/
  • https://sendangkulon.desa.id/