Kabinenin profili

Yazarlar
Abdülkadir Selvi’nin Yenişafak gazetesinde “AK Parti açısından artık çalışma zamanı. Seçimlerde ne diyorlardı? “Tek başına iş başına.” dediği yazısı… Başbakan Davuto...
EMOJİLE

Abdülkadir Selvi’nin Yenişafak gazetesinde “AK Parti açısından artık çalışma zamanı. Seçimlerde ne diyorlardı? “Tek başına iş başına.” dediği yazısı…

Başbakan Davutoğlu’nun kabine listesini açıkladığı sırada Çankaya Köşkü’ndeydim.
Yeni hükümetin kuruluşu sırasında yaşanan hareketliliğe tanık oldum. Başbakan yeni kabine listesini açıkladıktan sonra hayırlı olsun dedik.

Bu kabine Erdoğan’ın kabinesi.

Bu kabine Davutoğlu’nun kabinesi

Bu kabine AK Parti kabinesi

Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Başarılı bir kabinenin oluşması için Cumhurbaşkanı, Başbakan’ın ortak hareket etmesi, ortak bir çalışma performansı ortaya koyması ülkenin geleceği açısından çok önemli. Cumhurbaşkanı başka telden çalarsa, Başbakan başka telden çalarsa o zaman biz bir netice alamayız. Bu bakımdan senkronize olmamız çok önemli.”

Yeni sürecin anahtar sözcüğü belki de bu. Cumhurbaşkanı ile Başbakan’ın senkronize olması.

Başka bir deyimle uyum…

O nedenle bu kabine Türkiye’yi 4 yıl yönetecek olan uyum ve reform hükümetinin kabinesi.

Bu kabinede yer alması durumunda çok başarılı bakanlık yapacak isimler yok muydu?
Başbakan da söyledi AK Parti’de en az üç kabine çıkaracak kadro var. Yeni hükümetin omurgasını daha önce hükümette yar alan isimler oluşturuyor. Eski kabinelerden 17 bakan yer alıyor. Yeni milletvekili olan 5 bakan var. Gelenekle gelecek dengeli dağıtılmış. 4 isim ise grup başkanvekilliği, genel başkan yardımcılığı deneyimine sahip.

Böylece bir salkım oluşturulmuş.

Kabinede bir gelenek dikkate alınmış.

Dün var, bugün var ve gelecek var.

Kabinede kimlerin olduğu elbette ki önemli. Bu hükümette yer almayı çok fazlasıyla hak ettiği halde bakan olamayan isimlerin olduğu da ayrı bir gerçek.

Ama bu kabinenin Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın uyum içinde belirlemeleri her şeyden daha önemli.

Erdoğan ve Davutoğlu’nun ortak iradesini yansıtması ise hayati derece önemli.

Bu ülke Cumhurbaşkanı-Başbakan mücadelesinden dolayı çok ağır bedeller ödedi.

AK Parti’nin başarısının altında yatan sır belki de buydu.

Krizsiz ve uyum içerisinde ülkeyi yönetmek.

AK Parti açısından artık çalışma zamanı. Seçimlerde ne diyorlardı? “Tek başına iş başına.”

Yeni hükümet bir uyumun ürünü olarak hazırlandı.

Ama asıl işlevi reformları gerçekleştirip ekonomik sıçramayı gerçekleştirip, ülkeyi 2023 hedeflerine taşımak.

Yeni hükümeti birkaç açıdan değerlendirmekte yarar var. AK Parti iktidarlarının ekonomi yönetimini üstlenen Ali Babacan kadroda yok ama aynı geleneği temsil eden Mehmet Şimşek, ekonomi yönetimini üstlenecek. Piyasalar açısından önemli bir referans.

Zaten yüzde 49.5 oyla tek başına iktidar olmuş AK Parti temsil ettiği siyasi istikrar açısından piyasalar için en büyük güvence.

Mehmet Şimşek uzun süren bir Maliye Bakanlığı görevinden sonra ekonomiden sorumlu başbakan yardımcılığını üstleniyor.

Yeni kabinede ekonomi yönetimi önemli. Ekonomi yönetimi Başbakan’a bağlı olacak. Elbette ki her bakan Başbakan’a bağlıdır.

Ama ekonomi yönetiminde bu kez tarz değişikliği yapılacak. Ekonomi yönetimini bizzat Başbakan Davutoğlu üstlenecek. Ancak ekonominin koordinasyonu Başbakan yardımcısı olarak Mehmet Şimşek’te olacak. Başbakan yardımcısı Lütfü Elvan yatırım ve reformların koordinasyonlarını üstlenecek. Cevdet Yılmaz ismi zaten ekonomi çevrelerinin yakından tanıyıp, takdir ettiği bir isim. Mustafa Elitaş ise bu göreve uzun süren grup başkanvekilliği deneyimi ve iş dünyasından edindiği tecrübe ile geliyor.
Bu arada Ali Babacan ismi Dışişleri Bakanlığı için de düşünülmüştü ama daha önce bu görevi üstlenen Mevlüt Çavuşoğlu getirildi.

AK Parti uzun süredir beşinci başbakan yardımcılığını kullanmıyordu. Bu kez kullandı. Yatırımların ve reformların koordinasyonunu üstlenen Lütfü Elvan Başbakan Yardımcısı olarak kabinede yer aldı.

Kabinede iki kadın yer alıyor. Biri AK Parti’nin kurucularından ve başörtülü olduğu için şimdiye kadar milletvekili olamayan Sema Ramazanoğlu. AK Parti hamurunu yoğuran isimlerden birisi. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı olarak büyük katkı yapacağına inanıyorum.

Kadınlar şimdiye kadar sadece kadın bakanlığına getirildi. Nimet Baş’ın Milli Eğitim Bakanlığı hariç icracı bakanlıklardan uzak tutuldu. Adana Milletvekili Fatma Güldemet Sarı’nın Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na getirilmesi bu açıdan önemli. Kadınlar icracı bakanlıklarda da başarılı olacaklarını gösterecekler. Fatma Güldemet Sarı’nın bu konuda öncü olacağını tahmin ediliyorum. Başarısıyla kadın siyasetçilerin önünü açacak.

Bakanlar Kurulu’nun oluşumunda bölgesel dengelerin dikkate alındığı anlaşılıyor.
Süleyman Soylu’nun Çalışma Bakanlığı’na, Naci Ağbal’ın Maliye Bakanlığı’na getirilmesiyle Karadeniz bölgesi kabinede dört bakanla temsil ediliyor. Karadenizliler her şeyi hak ediyorlar. Onlar adeta siyasi istikrarın güvencesi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Meclis Başkanı Kahraman’ın da Rizeli olduğunun altını çizmekle yetineyim.
Naci Ağbal’ın Maliye Bakanlığı görevini üstlenmesiyle birlikte Bayburt ilk kez bakan çıkardı. Gezi sürecinde Türkiye’de eylemlerin yapılmadığı tek il Bayburt oldu. Bayburtlular her zaman istikrardan yana yer aldılar.

Kültür ve Turizm Bakanlığını üstlenen Mahir Ünal ise hem grup başkanvekilliğinde elde ettiği deneyimle hem de Kahramanmaraş’ın rekor düzeyde oy artışlarıyla AK Parti’ye verdiği desteğin bir sonucu. Entelektüel birikimi ile kültür hayatımıza çok önemli katkı yapacağına inandığım Mahir Ünal’ın, bakanlığı yeni bir heyecan ve vizyon getireceğine inanıyorum.

yazının devamını okumak için….