Haşmet Babaoğlu sevgiyi konu aldığı yazısında “Sevgi dedikleri nedir bugün? Biz hayata tutunamadığımız için mızmızlanırken çalan fon müziği..”diyor.İşte o yazı…
Pazar Notları
Sevgiye ihtiyacımız olduğunu söylüyorlar. Doğru ama hangisine?
Kazanamayacağını bildiği için kaybetmeyi yüceltenlerin, korktuğu için barışanların, kalbi varmış gibi yapan kalpsizlerin sevgisi eksik olsun, istemem!
***
Sevgiye ne oldu diye soruyorlar?
Popüler kültürün “sevgi selleri“nde boğulup gitti.
***
Sevgi dedikleri nedir bugün? Biz hayata tutunamadığımız için mızmızlanırken çalan fon müziği… Bazen garantili afrodizyak bazen kesin etkili şehvet kıran… Islak ve kesif bir sis tabakası. … Eh, öyleyse olmaz olsun böyle sevgi!
***
Sevgi dedikleri nedir bugün? Şık, itibarlı, piyasası yüksek ve her zaman kazançlı alışveriş… Bütün “mana”larından soyunmuş ve “işletmecilik” hastalığına tutulmuş bir duyguya “sevgi” deyip durmanın alemi var mı?
***
Seviyoruz ama sevindiremiyoruz.
Seviliyoruz ama sevinemiyoruz.
Birbirimizi sürekli üzmeye çalışmanın, bütün kırgınlıklarımızı birbirimizin üzerine boca etmenin adı sevgi olmuş.
Durmadan sevgiden söz ediyoruz ama sevinçten utanıyor, köşe bucak kaçıyoruz.
O halde bu işte bir yanlışlık, dahası mızmız bir yalnızlık var.
***
Sevgimiz ne zaman “can yeleği” olmaktan çıkacak da canımızdan bir parça olacak?
Gülün koklansa da, koklanmasa da havaya karışmayı sürdüren güzel kokusu gibi hani… O vaktin gelmesine çok mu var?
Eyvah!
***
Sevgi borç değildir.
O halde sevilmek için ödünç verdiğimiz duyguya neden sevgi deyip duruyoruz?
Alacaklı gibi kapısına dayandıklarımız gerçekten sevdiklerimiz olabilir mi?
***
Hakiki sevgi, “hakikat“e işaret eder; bu yüzden mızmız olmaz fakat naziktir.