Mehmet Barlas’ın Sabah gazetesindeki yazısı..
Avrupa Parlamentosu Başkanı Schulz “Cumhuriyet gazetesineyapılan operasyonla birkırmızı çizgi daha aşıldı” demiş.
Başbakan Binali Yıldırım da, haklı olarak Schulz’un bu açıklamasına tepki göstermiş ve “Kardeşim senin çizgine mizginebiz bakmayız.
Kırmızı çizgiyi milletçizer bizde, millet…
Senin çizgininne hükmü var?
Senin çizginin üzerinebir çizgi de bizçizeriz” demiş.
Kırmızı çizgilerAslında sondönemde sadeTürkiye’nin Batı yada Avrupa Birliği ileilişkileri değil, tümdünya politikası kırmızıçizgilerin üzerinde ilerlemiyor mu?
Örneğin İngiliz halkı AB’den çıkmaya bir referandumla karar verdiği zaman bir kırmızı çizgi daha aşılmamış mıydı? Ya da Mısır’daki Sisi darbesine bir türlü darbe diyemeyen AB organları, suskunlukları ile kırmızı çizgiyi morartmamışlar mıydı?
Dürüst olun
Ya da Başbakan Binali Yıldırım’ınsöylediği gibi “Siz bu konularda bukadar hassas oluncaya kadar parlamentonuzdaterör propagandasınahassas olun. Türkiye tehditlerlehizaya getirilecek bir ülke değildir.
Siz bu kadar hassas olacağınıza,terör örgütünün reklamlarını parlamentodayaparken kırmızı çizginizneredeydi? Basın özgürlüğü diyemangalda kül bırakmıyorlar. Bırakınbu işleri. Dürüst olun dürüst.“
Darbeyi görmezden gelirler
15 Temmuz gecesi alçakça bir darbe girişimine hedef kılınan Türkiye’nin yaşadıklarını görmezden gelip, bu darbe girişimine ilişkin adli soruşturmaları vesile ederek”Kırmızı çizgi aşıldı” diyenlerin ellerindeki cetvelleri kırmaları daha doğru olmaz mıydı?
Şu Schultz her fırsatta ..