Bir modern zaman menkıbesi

Yazarlar
Akif Emre’nin Yenişafak gazetesindeki yazısı.. Her renk ve dilden Mekke’ye doğru akan insan. Her geçen gün artıyor. Bu artışı Kabe’de adeta her saat daha fazla yaşanan yoğunluktan hi...
EMOJİLE

Akif Emre’nin Yenişafak gazetesindeki yazısı..

Her renk ve dilden Mekke’ye doğru akan insan. Her geçen gün artıyor. Bu artışı Kabe’de adeta her saat daha fazla yaşanan yoğunluktan hissetmek mümkün. Bunca kalabalığın insani ihtiyaçlarıyla berber manevi bir yolculuk için ev sahipliği yapmanın ne anlama geldiğini herkes yaşayarak öğreniyor. Kendini, çevresini, diğer Müslümanları, nefsini, zaaflarını, insanın büyük sürgününden itibaren yaratıcısıyla kurduğu irtibatın tüm sembolleri, tüm anlam katları burası…

Kabe’ye ilk gittiğim yıl üniversiteyi henüz bitirmiştim. Ramazan olmasına rağmen şimdiyle karşılaştırdığımda tenha denilecek kadar kolaydı tavaf. Mesela bugünden aklıma kalan en çarpıcı sahne; Kabe’nin örtüsüne tutunmuş gözyaşları ile dua eden Müslümanlar… Uçsuz bucaksız gözyaşı sağanağı gibi gelmişti. Ağlayan gözlere gıpta etmiştim. Yaşarmayan gözlerin, ürpermeyen kalplerin çağında gözyaşı dökebilmek çok sarsıcıydı…

Çok uzun zaman sonra iki yıl önceki ziyaretimde her şeyin yani içinde bizim de yaşadığımız dönemin hızla nasıl da değiştiğini görmek sarsıcıydı. Yaşadığımız benzer değişimlerin özetini ve en yoğunlaşmış olarak hem de en çelişik yanıyla tecrübe etmek… Suud yönetiminin uygulamaları değişmişti. Pek çok yasak kaldırılmıştı. Kabe’nin içinde fotoğraf çekmenin yasak olduğu dönemden tavaf esnasında canlı telefon bağlantısı yapılmasına gelinmişti. Herkes kendini Kabe’de daha doğrusu kendini merkeze alarak Kabe’yi resimliyordu.

Medyatik çağın görünür olma kaygısı pek çok metafizik kaygıların önüne geçmişti. İki farklı döneme ait çelişkiyi uzun zaman aralığında gözlemlemek değişim denilen heyulanın neleri alıp götürdüğü ile birlikte işaret ettiği yer bakımından çarpıcı gelecektir.

İster Umre isterse Hacc için gelenlerin gördükleri insan manzarası karşısında değiştiğini bir tür sükut-ı hayal yaşadıklarını, bunu destekleyecek bol miktarda uygulamaya şahit olduklarını az çok biliriz.

Farklı geleneklerin, kültürlerin, iklimlerin beslediği alışkanlıkların biri için normal diğeri için dehşet ifade ettiği milyonlar… Bir yanda Müslümanların ‘havass’ının eksikliği hatta yokluğu diğer tarafta bir ümmet olarak bunca ortak noktaya ortak bilince rağmen perişanlık sergisi… Şikayet edilecek ne çok şey var.

Hepsini geçelim. Ya da geçmeyelim bir an durup tek tek muhasebesini yapalım.
Kabe’nin etrafında binler dönüyor. Her renk ve kıyafette, her yaşta insan seli akıyor. Dudaklarda bitimsiz kıpırdayışlar…

yazının devamını okumak için…