Nedret Ersanel Yenişafak gazetesindeki yazısında 2017’nin daha huzurlu bir yıl olacağını söylüyor ve : “Herhalde, Beşiktaş saldırısının, ardından Kayseri’de yaşanan terör atağının, Rusya Büyükelçisi’ne yönelik suikastin, nihayet Reina katliamının farklı terör örgütleri (DAEŞ, PKK, FETÖ) eliyle ama aynı ard-akıllar tarafından yapıldığını görmeyen kalmamıştır. Zaten artık görmemek demek, görmezden gelmek demektir ki…” diyor. İşte o yazı……
Siz bakmayın yılın ilk saatlerini 365 güne teşmil eden “temenni analizleri”ne.. 2017 terör açısından daha huzurlu bir yıl olacak. Hatta bazı örgütler ‘tamamen’ yok olabilir!
Buna imkân yaratacak “konjonktür” doğmuş görünüyor.
Saldırıların sıfırlanmasını beklemek iyimserlik olur. Kaldı ki, yenilseler bile kapının önünde bekleyecekler. Güçlü olduğumuzda, dengeleri koruduğumuzda bir parça kemik için, zayıfladığımızda kuduz bulaştırmak için…
Türkiye için bunu görmemek hiç ders almamak demektir.
Bu yıl ve devamı, küresel oyuncuların da katılımıyla dengelerin yeniden/hızla kurulduğu, kurulamadığı yerde yenilerinin yapıldığı bir zamana açılacak…
BATI’YI TÜRKİYE TEMSİL ETSİN…
“Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Martin Schaefer, ‘Esad’ın güçlerinin kısıtlanmadan çatışmanın çözülmesinin imkânsız olduğuna inanıyorum’ dedi. Almanya’nın uzun dönemli planlarının değişmediğini de belirten Bakanlık Sözcüsü, Suriye’de Rusya ve Türkiye garantörlüğünde gerçekleşen ateşkes sürecini memnuniyetle karşılıyoruz’ dedi. (02/01, CnnTürk.)
Bu kadar basit.. Şartlar budur ve boyun eğecekler. Şimdilik!
İngiltere’ye bakar mısınız… Independent; “Reina saldırısına en güzel cevap Türkiye’de tatil yapmak. Seyahat, hem turist hem de ziyaret edilen ülke için ödüllendirici bir deneyim. Her yıl İstanbul’u ve Türkiye sahillerini ziyaret eden milyonlarca kişi düşünüldüğünde herhangi bir tehlikeyle karşılaşma şansınız son derece düşük”…
Favorim Times; Batı Türkiye’ye verebildiği tüm desteği vermeli. Böylelikle Ankara’ya ileride başlayabilecek barış görüşmelerinde Türkiye aracılığıyla Batı’yı da temsil edebileceğinin mesajı verilmeli. Batılı ülkeler DEAŞ konusunda ellerindeki tüm istihbaratı Türkiye’yle paylaşmalı.» (02/01.)
Bir daha yazsak; “Ankara’ya Batı’yı da temsil edebileceğinin mesajı verilmeli”!
Irak’ı ziyaret eden Fransa Cumhurbaşkanı Hollande; “Terörle mücadeleye verilen destek Fransa’ya yönelik saldırıların engellenmesi sağlayacak. Onlar bize saldırırken, bizim topraklarımıza saldırı hazırlığı yaparken biz de hepsine karşı savaşır gibi savaşacağız’. Suriye krizinde ise siyasi çözümden yanayız”. (02/01, Sputnik.)
Fırat Kalkanı operasyonuna sanki kendilerine yapılıyormuşcasına karşı çıkanların bu cümlelerden akıl alıp-almayacağı ayrı konu ama Paris’in Bağdat, Suriye ve Erbil’e vaziyet eden adımının zamanlaması açık.
Keza, Başbakan Binali Yıldırım’ın 5-6 Ocak günlerinde gerçekleşecek Irak ziyareti de aynı dış politika uygulamasını parçasıdır…
Bağdat bu ziyareti Suriye özelinde de dört gözle bekliyor! Irak Başbakanı’nın Hollande ile görüşmesinde yaptığı gönderme bunun işaretidir; “İstanbul ve dünyanın diğer yerlerindeki saldırıyı düzenleyen global terör örgütüdür”…
Erbil, Musul, Şengal konularının hazırlıklarının yeni şartlara destek sunacak biçimde Ankara ve Bağdat’ta çalışıldığını biliyoruz zaten.
E, Bağdat demişken…
“İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani; ‘İstanbul’da üzücü bir olayla karşılaştık. Bu olay, terörizme karşı çıkmayıp ortadan kaldırmadığımız sürece bir virüs gibi kimseye acımayacağını göstermiş oldu’. Suriye ateşkes anlaşmasında İran’ın bir katkısı olmadığı, Türkiye ile Rusya’nın inisiyatifinde geliştiği iddiaları doğru değil. İran, terörizmle mücadele ve diplomaside önemli, aktif rol oynamıştır. Sürekli olarak Suriye, Rusya ve Türkiye ile temas halindeyiz” dedi. (‘Ruhani’den Ortaköy açıklaması: Virüs gibi saracak’, 02/01, Yeni Şafak.)
PKK’NIN BOĞAZ HIRILTISINI DUYUYOR MUSUNUZ?
Ne kadar kolay unutuyoruz.. Güneydoğu’daki sessizliğin farkında değil misiniz?
Ses çıkaramıyorlar çünkü Türkiye’nin eli boğazlarında…
Temmuz 2015’te başlayan meskun mahal operasyonları zaten çanlarına ot tıkamıştı.
Araya 2016 Temmuz’u girmeye, arada terör örgütünü de Türkiye’nin elinden almaya çalıştı. Sonra TSK ve emniyetteki safraları atıp daha ağır abandı Ankara.. Bugün elimizden almak bir yana elimizde kalmak üzereler.
Bu konuda İçişleri Bakanı’nın dün TBMM’de yaptığı sunumu zevk olsun için bulup izleyin.
Şimdi, “tamam da Batı’daki saldırılar” dediğinizi duyuyorum.
Onu yazıyorum işte…
Tasmayı tutan elin dermanı da kesiliyor.
Ama…
UYUM SÜRECİ UYKU SÜRECİ OLMASIN…
Herhalde, Beşiktaş saldırısının, ardından Kayseri’de yaşanan terör atağının, Rusya Büyükelçisi’ne yönelik suikastin, nihayet Reina katliamının farklı terör örgütleri (DAEŞ, PKK, FETÖ) eliyle ama aynı ard-akıllar tarafından yapıldığını görmeyen kalmamıştır.
Zaten artık görmemek demek, görmezden gelmek demektir ki, onu hepimiz farklı tartarız!
ABD’de Obama yönetiminin 35 Rus diplomatını kapının önüne koymasına Putin ne cevap verdi?.. Türkiye’de büyükelçisinin öldürülmesine ne reaksiyon verdi?..
İki tepki aynı ise bunun tercümesi, “bunu yapanlar aynı” demektir… ‘Nokta’!
Müstevliler …