Orhan Pamuk tarafından Masumiyet Müzesi’nin kataloğu olarak hazırlanan “Şeylerin Masumiyeti” bu sene ilk kez verilen Mary Lynn Kotz ödülünü kazanarak geçen yıl Amerika’da yayımlanmış hem en iyi müze ve sergi kataloğu hem de en edebi sanat kitabı seçildi. Ödül töreninde yaptığı konuşmada romanlarını okurun kafasında resimler canlandırmak için yazdığını ifade eden Pamuk, “Resim olmadan edebiyat; yazı ve bir metin olmadan da bir resim hayal edilemez…” diye konuştu.
Alanında ilk olan Mary Lynn Kotz Ödülü, görsel sanatlar ya da sanatçılar üzerine yazılmış gazetecilik, şiir, kurmaca, biyografi, tarih ve müze sergisi ve kataloğu olarak yazılmış eserler arasından edebi açıdan en yetkin olanına veriliyor.
ABD’nin en prestijli kurumlarından ikisinin –Virginia Kütüphanesi ile Virginia Güzel Sanatlar Müzesi’nin– ilk işbirliği olan ödül, en önemli Amerikan ressamlarından Georgia O’Keeffe uzmanı ve Rauschenberg: Sanatı ve Hayatı adlı kitabıyla ödüllere layık görülmüş olan akademisyen ve yazar Mary Lynn Kotz anısına veriliyor.
Şeylerin Masumiyeti, Orhan Pamuk’un Masumiyet Müzesi romanını yazdıktan dört yıl sonra müzeyi açtığı günlerde yazıp yayımladığı ve hem müze kataloğu hem de İstanbul’da kullanılan eşyalar ve koleksiyoncular üzerine düşüncelerini yazdığı edebi bir hatıra kitabı.
İngilizce, Almanca, Fransızca, İtalyanca ve Hollandaca çevirileriyle tüm dünyada satışa sunulan Şeylerin Masumiyeti, yayımlandığı yıllarda ABD’nin prestijli yayınlarından The New York Times, Design Observer ve The Huffington Post gazetelerinde geniş inceleme yazılarıyla yankı bulmuştu. 30.9 milyonluk okuyucusu ile ABD’nin en önemli web gazetesi olan The Huffington Post’ ta ise kitapla ilgili “sanatın ve edebiyatın en mükemmel kesişimi” tanımı kullanılmıştı.
Bu yıl ilk defa verilen ve Pamuk’un layık görüldüğü ödülün diğer adayları Cezanne adlı kitabıyla Alex Danchev, Titian’la Sheila Hale, Âşık Sanatçılar’la Veronica Kavass ve Bernini’nin Sevgilisi ile Sarah McPhee’ydi.
19 Ekim’de Amerika’da düzenlenen ödül törenine Amerika’nın belli başlı bütün yayınevleri ve müzeleri, kendi seçtikleri aday kitap ve kataloglarla katıldı.
Pamuk, ödülünü alırken yaptığı konuşmada edebiyat ve resmin kardeş sanatlar olduğunu söyledi. Romanlarını okurun kafasında resimler canlandırmak için yazdığını ifade eden Pamuk, “Resim olmadan edebiyat; yazı ve bir metin olmadan da bir resim hayal edilemez…” diye konuştu.
Masumiyet Müzesi hakkında
Orhan Pamuk tarafından yaratılan Masumiyet Müzesi yazarın aynı adlı romanında anlatılan günlük hayat eşyalarının hatıra ve anlamlarını gösteren titizlikle hazırlanmış enstalasyonlardan oluşan küçük bir İstanbul müzesidir.
Nobel ödüllü yazar Orhan Pamuk’un yaklaşık on beş yıldır üzerinde çalıştığı, “bir küçük ve alçakgönüllü İstanbul günlük hayatı müzesi” olarak tanımladığı Masumiyet Müzesi’nde yirminci yüzyılın ikinci yarısında İstanbul’daki gündelik hayatı temsil eden eşyalar, özenle düzenlenen kutular ve vitrinlerde sergileniyor. Sinema biletlerinden kibritlere, likör şişelerinden kapı kulplarına, minik biblolardan fotoğraflara uzanan, binlerce eşyadan oluşan koleksiyon, romanın seksen üç bölümünü temsil eden seksen üç kutuda yer alıyor.
İngiliz Financial Times gazetesinde ünlü sanat tarihçisi Simon Schama’nın “dünyadaki en güçlü, en güzel, en insani ve en etkileyici çağdaş sanat eseri!” olarak tanımladığı Masumiyet Müzesi artık sesli rehber eşliğinde Orhan Pamuk’un sesinden gezilebiliyor.
Ayrıntılı bilgi için: www.masumiyetmuzesi.org