Ali Bulaç’tan dinlemelerle ilgili iliginç bir yazı

Yazarlar
Ali Bulaç’ın Zaman gazetesindeki köşesinde dinlemelerle ilgili “Türkiye’nin hedef ülke” olduğunu söylediği yazsısı… İnternet üzerinden faaliyet gösteren teknoloji firmala...
EMOJİLE

Ali Bulaç’ın Zaman gazetesindeki köşesinde dinlemelerle ilgili “Türkiye’nin hedef ülke” olduğunu söylediği yazsısı…

İnternet üzerinden faaliyet gösteren teknoloji firmaları kişisel veri tabanlarına kolayca girebiliyorlar. Söz konusu firmalar hayli geniş abone kitlesine sahip. NSA’nın yürüttüğü ve adına “Prism” denen program ise bir şekilde fiber kablolara sızmayı sağlıyor. Eski CIA çalışanı Snowden’in verdiği bilgilere göre ABD tüm internet altyapısını, arama motorlarını, e-mailleri, sosyal medyayı kontrol edebiliyor. Uzaktan bilgisayarlara casus yazılımlar yerleştirilmek suretiyle anında gelişmelerden haberdar olunabiliyor. Ses tanıma ve kelime seçimi üzerinden dinleme yapıp bilgi toplama sistemi ise neredeyse dinlemelere karşı önlemleri sıfırlıyor. Buna yakın teknolojiye İngilizler, Almanlar, Ruslar, İsrailliler ve Fransızlar da sahip.

Ağustos 2013’te Almanların Türkiye’yi dinledikleri ortaya çıkmıştı. İddialara göre Almanların elinde Türkiye ile ilgili 1 milyon 700 bin belge ve doküman var. Sadece Almanlar değil, Amerikalılar ve İngilizler de dinlemiş, tabii başkaları da. Bunların içinde 1985’ten beri Türkiye’yi dinleyen Almanların tutumu ilginç. Der Spigel’in açıklamalarına göre Türkiye’de 3 bin kişi dinlenmiş. Dinlemeler iki amaçlı yapılıyor: Biri bilgi ve belge toplamak, diğeri Türk yetkililerin niyet ve planlarını öğrenmek. Düşündürücü olan şu ki, sözü edilen ülkelerin tümüne göre Türkiye “hedef ülke” konumunda.

Almanların Türkiye’yi dinlediği ortaya çıkınca Alman Başbakanı Merker “bunun güvenlikleri için gerekli olduğunu, Türkiye’yi dost ülke görmediklerini ve dinlemeye devam edeceklerini” söyledi. Büyük tepki vermesi beklenirken Türkiye’den ses çıkmadı, hatta AB Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır “bunun fazla yadırganacak bir durum olmadığını” söyledi, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Yasin Aktay “Dinlediler diye Almanya’ya savaş mı açacağız?” diye çıkıştı.

Zayıf dahi olsa tepki verilmemesinin bir anlamı olmalıydı. İçeride “Bizi dinlediler” diye yeri göğü birbirine katan hükümet yetkilileri neden suskun kaldı? Bu soruya Türk-Alman Eğitim ve Bilimsel Araştırmalar Vakfı Başkanı Prof. Dr. Faruk Şen şöyle cevap veriyor: “Dinlenenlerin içinde milletvekilleri fazla yok. Hükümet yetkilileri ve bazı muhalefet liderleri var. Fakat yoğun olarak bürokratları, gazetecileri ve iş dünyasını dinlemişler. Ve Türkiye’nin bunun üzerine gitmemesinin asıl nedeni de bu dinlemelerde bizi direkt ilgilendiren konuların olması. Onun için Türkiye bunlar ortaya çıkmasın diye üzerine gitmiyor… Almanya’nın elinde iki koz var. Bir İsviçre bankalarına para kaçıran Türk büyükleri, ikincisi Türkiye’deki bu belirli telefon görüşmeleri. Türkiye de bu dinleme olayının üzerine onun için gidemiyor.” (Bugün, 26 Ağustos 2014.) Daha önce benzer bir iddiayı eski üst düzey MİT görevlisi Kaşif Kozinoğlu dile getirmişti. Kozinoğlu, kendi el yazısı notlarında, İsviçre bankalarında 8 ayrı hesapta 800 milyon doların yattığından söz ediyordu; Almanlar, bunu Türk hükümetine karşı koz olarak kullanıyordu.

Dinlemelerde koz olarak kullanılan bilgiler şunlar: a) Türkiye’nin İran ambargosu dolayısıyla karıştığı iddia edilen kara para, kara altın meselesi; b) Enerji anlaşmaları, alınan komisyonlar; c) Suriye ve başka ülkelerde silahlı mücadele veren muhaliflerle ilişkiler; d) Adana’da yakalanan TIR’lar; e) İhale yolsuzlukları; f) Bürokrat ve siyasilerin karıştığı rüşvet olayları vb.

Yazının devamını okumak için…

  • Universitas terbaik Tapanuli
  • tutorial dan tips zeverix.com
  • https://insidesumatera.com/
  • https://prediksi-gopay178.com/
  • https://margasari.desa.id/
  • https://sendangkulon.desa.id/