Haşmet Babaoğlu Sabah gazetesindeki yazısında bir öğrenilmiş çaresizlik olan “adamlar yapmış” sözünden yola çıkarak “VW skandalı”nı konu ediyor…
Bize öyle öğretilmiştir…
“Adamlar ne yaparsa sağlamını, doğrusunu, güzelini yapıyor.“
İyi de biz niye yapmıyoruz, diye soracak olursa, aramızdan birileri, cevap da hazırdır.
Daha ilkokuldayken öğrenilir, medya yoluyla geliştirilir, eş dost arasında tekrar edilir.
“Adamlar yapmış abi!“
E işte, dünyada işler öyle hızlandı, öyle numaralar dönmeye başladı ki…
Sonunda öğrendik, meğer adamlar sahtekârlığın en endüstriyelini, en büyüğünü de yaparmış.
Meğer sağlam arabalar kadar sağlam yalanlar da üretirmiş.
***
Dünya basını VW skandalıyla yıkılıyor.
Dile kolay, tam 11 milyon dizel aracın emisyon testinden geçtiği yalanı bir dijital yazılım yoluyla dünyaya yutturulmuş.
İnsanlar evde, işte, sokakta bunu konuşuyor.
Batı medyası 2008’den beri süren bu sahtekârlığın şimdi ortaya çıkışının arkaplanını irdelemeye çalışıyor.
ABD, acaba Almanya’yı “megalomanik” politikaları konusunda dizginlemeye, hatta cezalandırmaya mı çalışıyor diye soranlar var.
Öyle ya Ukrayna’da Batı Blokunun başına çok işler açtı Almanya. Balkanlarda kilit ülke durumundaki Yunanistan’ı batırmaya kalktı; Suriye’de farklı politika izledi.
Bu iş “dünyanın ekonomik merkezi“nin yeniden düzenlenişi diyenler var.
Skandalın her şeyden önce otomotivde dizel teknolojisinin sonu olacağı iddiası hiç yabana atılacak gibi değil.
Ayrıca 2012’den beri dizel araçların karbon salınımının “1. grup kanserojen” sayıldığı da unutulmamalı. Yani VW’deki sahtekârlık toplumsal sağlık tehditlerini def etmek üzerine inşa edilen modern “iyi yaşam” anlayışını da ayaklar altına almış durumda.
Anlayacağınız, yaşanan şey hem maddi, hem de manevi bakımdan büyük bir hayal kırıklığı!
***
Peki bizim özel eğitimle “beyazlaştırılmış” ve Batı’ya meftun kafalar ne yapıyor derseniz…
Ben okuduklarıma, işittiklerime, şahit olduklarıma artık inanamıyorum.
Şöyle bir terane tutturdular yine…
“Bak, adamlara helal olsun, bir sahtekârlık olunca da onu örtmüyor, halklarına açıklıyorlar!”