Abdullah Yıldız: Ümmet Olmanın Gerekleri

Yazarlar
“Ümmet” olmak, Allah ve Rasûlü’nün vaz’ettiği “kardeşlik” ilkelerini ikâme etmekle gerçekleşir. “Müminler ancak kardeştirler.” (Hucurât 49/10) ilahî hakikatini teoriden pratiğ...
EMOJİLE

“Ümmet” olmak, Allah ve Rasûlü’nün vaz’ettiği “kardeşlik” ilkelerini ikâme etmekle gerçekleşir. “Müminler ancak kardeştirler.” (Hucurât 49/10) ilahî hakikatini teoriden pratiğe aktarmadan, gerçek din-iman kardeşleri olamayız. Peygamberimiz (s.a) bu kardeşliğin nasıl yaşanacağını şöyle açıklamıştır: 

“Mü’minler birbirlerini sevmekte, birbirlerine acımakta ve birbirlerini korumakta bir vücuda benzerler. Vücudun bir organı hasta olduğu zaman, diğer organları da bu sebeple uykusuzluğa ve ateşli hastalığa tutulurlar.”(Buharî, Edeb 27; Müslim, Birr 66)

İşte birbirimizi sevip, merhametle kucaklamada bir vücut gibi olduğumuzu gösteren iki gelişmeyi sizlerle paylaşmak istiyoruz: İlki, Kocaeli’deki 47 kuruluşumuzun bir araya gelerek İdlib ve Azez’deki 5 bin mülteci kardeşimize “Ümmet İftarı” vermesi, ikincisi ise Suudi Arabistan yönetiminin bazı seçkin âlimleri Ramazan sonrası idam etmeye hazırlandığına dair duyumlar üzerine ümmeti temsil eden ilim ve fikir insanları ile duyarlı sivil toplum kuruluşlarımızın bu girişimi önlemeye yönelik çabalarıdır.

Geçen Cuma akşamı Kocaeli Gönüllü Teşekküller Birliği’ne mensup kuruluşlarımızın temsilcileri, İdlib ve Azez’deki iftarı canlı yayında izlerken, Kocaeli’de yalnız çorbadan ibaret bir “Ümmet İftarı” yaptılar. Konuşmacı olarak katıldığım bu iftarda midelerimiz değil, kalplerimiz doydu hamdolsun. 

Kocaeli Ümmet İftarı, son yıllarda maalesef “israf sofraları”na dönüşen ve hatta kurumsal gösteri ve tanıtım çalışmaları yapmak için araçsallaştırılan kadîm iftar geleneğimizi yeniden aslî mecrasına oturtma yönünde bir işaret fişeği anlamı taşıyor. Ayrıca, -üstat Necip Fazıl’ın ifadesiyle- mukaddes “Dâvâ Taşı”nın altına hep birlikte elimizi koyarak “Ümmetin Birliği”ni tekrar canlandırmak adına da çok önemli ve anlamlı bir adım olmuştur. Kocaelili kardeşlerimi candan kutluyor, dualar ediyorum…

Suud yönetiminin İslâm âlimlerini idam etme girişimine gelince; inanıyoruz ki, Selman el-Avde gibi hakkı ve hakikati savunarak ümmetin gönlüne girebilen âlimler şu âyette sözü edilen erlerdendir:

“Müminler içinde Allah’a verdikleri sözde duran nice erler var. İşte onlardan kimi, sözünü yerine getirip o yolda canını vermiştir; kimi de (şehitliği) beklemektedir. Onlar hiçbir şekilde (sözlerini) değiştirmemişlerdir.” (Ahzâb 33/23)

Son yıllarda iyiden iyiye ABD-İsrail yörüngesine giren Suudi Arabistan yönetiminin el-Avde başta olmak üzere bir grup İslâm âlimini Ramazan’dan sonra idam edeceğine dair duyumlar üzerine birçok duyarlı kuruluşumuz basın açıklamaları yaptılar. “Namaz Gönüllüleri”nin çalışmalarını kendilerine anlattığımızda ziyadesiyle sevinip bize dua eden Selman el-Avde ile diğer âlimlerin idam edilme girişimi üzerine Namaz Gönüllüleri Platformu olarak yayımladığımız bildiriyi burada paylaşıyoruz:

“Suudi Arabistan yönetiminin 2017 yılında tutukladığı ve aralarında tanınmış İslam âlimi Selman el-Avde, Hatip Avad el-Karni ve Ali el-Omari’nin de bulunduğu bir grup seçkin İslam âlimini idam etmeye hazırlandığı yönündeki haberler bütün dünyadaki ve Türkiye’deki duyarlı Müslümanları tedirgin etmiştir. 

Müslümanlar, dünyanın neresinde olursa olsun her türlü zulüm ve haksızlığa karşı çıkmayı, Allah’ın Kitabı’ndan ve kutlu Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a) bizzat katıldığı Hılfu’l-Fudûl geleneğinden öğrendikleri gibi, “Âlimler Peygamberlerin varisleridir” hakikatini de Efendimiz’den (s.a) öğrenmişlerdir. Dolayısıyla Suudi Arabistan yönetiminin İslâm âlimlerini delilsiz, ispatsız tutuklayıp şimdi de sözde ‘teröre bulaştıkları’ gibi asılsız iddialarla idam etmeye hazırlandığına dair alınan duyumlar huzur içinde Ramazan Bayramı’na girmekte olan Türkiye ve Dünya Müslümanlarını derinden yaralamıştır. Bu bağlamda, Selman el-Avde’nin 2017 Katar Krizinde, “Allah’ım! Yöneticilerimizin kalplerini birbirlerine ısındır ve onları halkları için hayırlı işler yapmaya muvaffak eyle!” diye dua etmesinin idamına gerekçe yapılması da akla ziyan bir tutumdur.

Bilinmelidir ki, Müslümanların gönüllerinde yer eden mümtaz İslâm âlimlerini idam etme girişimi sadece Suudi Arabistan’ı ilgilendiren bir konu olarak görülemez. 

Biz Namaz Gönüllüleri Platformu olarak Suudi Arabistan’ın İslam âlimlerine karşı ortaya koyduğu bu haksız ve adaletten yoksun tutumu şiddetle kınıyor, tüm Müslüman devlet adamlarını, İslâm âlimlerini, fikir ve kanaat önderlerini, sivil toplum kuruluşlarını, uluslararası insan hakları örgütlerini ve hukukçuları bu konuda gerekli tepkileri vermeye ve bu keyfi ve akıl almaz idam girişimine engel olmaya davet ediyoruz.”