ABD ‘şirketokrasi’yle yönetilir demokrasiyle değil!

Yazarlar
Aziz Üstel’in Star gazetesindeki yazısı.. Dünya Bankası, Birleşik Devletler Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ve değişik“yardım” kuruluşları, büyük şirketlerin kasalarına ve dünyanın doğ...
EMOJİLE

Aziz Üstel’in Star gazetesindeki yazısı..

Dünya Bankası, Birleşik Devletler Uluslararası Kalkınma Ajansı (USAID) ve değişik“yardım” kuruluşları, büyük şirketlerin kasalarına ve dünyanın doğalkaynaklarını elinde tutan varlıklı ailelerin ceplerine milyarlarca dolar aktarır. Nasıl yaparlar bunu? Sahte mali/yatırım raporları, hileli seçimler, rüşvet, zorbalık, faili meçhul cinayetler, düzmece seks kasetleri kullanarak. Gerçi rüşvet, şantaj, iftira ve cinayet tarih boyu vardır, ancak günümüzün küreselleşme sürecinde yeni ve akıllara ziyan boyutlara ulaşmıştır.

Peki boyun eğmeyen, başına buyruk hareket eden, ülkesinin çıkarlarını koruyan ve kollayan önderlere ne olur? İşte o zaman CIA devreye girer. CIA’nin Ekonomik Tetikçileri kolları sıvar ve bu ülkeleri öylesine bir borç sarmalına sokarlar ki o boyun eğmeyen önderler diz çökmek zorunda kalır. “Bunu sağladıktan sonra onları politik, ekonomik ya da askeri ihtiyaçlarımız için ne zaman istersek kullanabiliriz”. (Bir Ekonomik Tetikçinin İtirafları—John Perkins)

Amerika’nın en “saygın” ticari kuruluşları, Asya’daki sağlıksız ve izbe imalathanelerde insanları köle gibi, karın tokluğuna çalıştırmakta. Petrol şirketleri tam bir umursamazlık içinde yağmur ormanlarındaki ırmaklara zehir akıtıyor, insan, hayvan ve bitkileri öldürüyor. Bu arada tarihin derinliklerinden gelen nice kültürü de yok ediyor.

Küresel İmparatorluğu daha da büyütüp hepten güçlenmesini isteyen şirket ve kimi bankalar, yani topluca ŞİRKETOKRASİ gerçekte ABD’yi ve ABD üzerinden bütün dünyayı yönetmek için durmadan duraksamadan çalışıyor. Şirketokrasinin en önemli işlevlerinden biri, bütün dünyanın ABD ve Batıya bağımlı olarak kör topal yaşamasını sağlamak; var olan düzeni sürdürmek. Nasıl mı? Örneğin dünya devletlerinin sesini yükseltebileceği ender forumlardan biri olan Birleşmiş Milletler’i, beş daimi Güvenlik Konseyi üyesinin boyunduruğunda tutmak. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan çıkıp da “dünya beşten büyüktür” dediğinde salt onu alkışlamakla yetinmeyip biraz çaba harcasa onca devlet, dünyanın kaderini değiştirmek işten bile değil aslında. Ama korku kılcal damarlara sızmış ki, söküp atabilene aşkolsun!

Ağaçlar ayakta ölür

Var olan düzeni sürdürebilmek için köşeyi dönenlerin yaşam biçimleri ve jetler, yatlar, malikanelerden oluşan oyuncakları, magazin sayfaları ve televizyon programları aracılığıyla hepimizi tüketmek, tüketmek ve daha fazla tüketmeye özendiriyor. Bizi habire bir şeyler satın almanın neredeyse toplumsal bir görev olduğuna inandırmak için medya çok akıllıca kullanılıyor.

Güzel kadınların, yakışıklı erkeklerin sabahlara kadar dans edip eğlendiği davetler, gelinlerin başın dan aşağı dökülen yüz dolarlar, dünyanın en güzel köşelerinde geçirilen balayları rüyalarımıza giriyor. “Ben de.. ben de..” diyen milyonlarca insan bu girdaba kapılıp yaşam sevincini de yarınlarını da yitiriyor; ağaçlar örneği, ayakta ölüyor! Efendi olmak isterken köle olup çıkıyor!

Düzenin çıkarlarını korumak görevini üstlenmiş, karşı koyanı alaşağı etmek, ülkelerin kanını emmek göreviniyse ekonomik tetikçiler üstlenmiş. Nerede mi bu ekonomik tetikçiler? New York’ta, Wall Street’te görebilirsiniz onları! Ya da adlarını hepimizin bildiği ….

yazının devamını okumak için….