Tiyatrocuların dertleri ideoloji ve para

Tiyatro
Aslan Değirmenci’nin haberi Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Tiyatrolar özelleşecek, buyurun istediğiniz gibi oynayın’ açıklamasına bazı kesimlerden tepki gelmeye devam ediyor...
EMOJİLE

Aslan Değirmenci’nin haberi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın ‘Tiyatrolar özelleşecek, buyurun istediğiniz gibi oynayın’ açıklamasına bazı kesimlerden tepki gelmeye devam ediyor. Tepkilerin yersiz olduğunu savunan sanatçılar ise marjinal çevrelerin çıkışlarına dikkat çekici cevaplar veriyor. ‘Milat’a konuşan usta oyuncu Ahmet Yenilmez, “Deniz bitti, kara göründü ve telaş başladı. Artık bu yapının içinde sanat yaptıklarını iddia edenler çağdışı kaldı. Yıllarca devlet içinde at oynattılar, parayı verenlere de sahnelerden hakaret ettiler. Ülke kültürüne hiçbir destek vermediler ama sürekli beslendiler.  Yunus Emre, Necip Fazıl Kısakürek ve Mehmet Akif Ersoy gibi üstatlarımızı yıllarca yok saydılar” dedi.
 
Devletten temizlensinler
 
“Düşünün eski para ile şehir tiyatroların yıllık gideri 48 trilyon iken geliri 4 trilyon. Böyle bir skandal olur mu?” diye soran Yenilmez, “80 milyon nüfusa sahip ülkede 1.700 tiyatro seyircisi var. Yani sadece yüzde 2. Artık yeniden bir organizasyon ile bu yapı tamamen değiştirilmelidir. Daha fazla zaman kaybına gerek yok. Anadolu çocukları vergi versin, savaş çıkınca da gitsin cepheye anlayışına hakim olanlara dokunulsun. Yani sanattaki Ergenekoncular deşifre edilerek, devletten temizlensin” şeklinde konuştu.
 
Klinik bir vaka
 
Senarist Serap Gül Ateş ise, “Son derece ideolojik ve ötekileştirmeye yönelik eserler ile karşı karşıyayız. Klinik bir vaka ile karşı karşıya iken “Devlet bize para versin, oyunlarımızın içeriğine karışmasın” demek, biz istediğimiz gibi at koştururuz anlamına gelmektedir. Bu anlayış kabul edilemez bir durumdur. Bu anlayışın ortaya koyduğu oyunların içeriğinde yıllardır kendi kültürümüz yok iken, medeniyetimiz ile uyuşmazken nasıl olurda buna devletten para istenir? Yıllardır milli manevi değerlerimize sahnelerden hakaret edecekler bir de devletten para isteyecekler. 75 milyonun içinde olmadığı eserlere devletin kasasından para vermek doğru değildir” dedi.
 
Dertleri ideoloji ve para
 
“Sadece Tiyatrolar değil, Opera ve Bale’lere de dokunulmalıdır” diyen Ateş, “Biz sanata karşı değiliz, sanat eliyle değerlerimizi hiçe sayarak, milletin vergileri ile geçim sağlayanlara tepkiliyiz. Yoksa elbette sanat desteklenmeli. Unutulmamalı ki gelişmiş ülkelerde tiyatroların hepsi özel. Örnek aldıkları Batı’da durum böyle iken sergiledikleri tutum tek kelimeyle skandal…  Tiyatroyu propaganda alanı olarak kullananları üzülerek izliyorum. İnanın bunların sanatsal kaygılar yok. Dertleri ideoloji ve para…” şeklinde konuştu.
 
Uzlaşma sağlanabilir
 
Devlet Tiyatroları eski Genel Müdürü Rahmi Dilligil ise, özelleştirmeye karşı olmadığını belirterek, “Konu mutlaka tartışılmalıdır. Ama ortak bir yol bulunmalıdır. Sanatçı ve devlet birlikte hareket ederek sorunu kısa sürede çözmelidir. Özelleştirmeye karşı değilim, elbette yapılması mümkündür. Ancak özelleştirme sonrası destek kesilmemelidir. Bir platform oluşturularak, uzlaşma sağlanmalıdır Sanatın bir hak olduğu da asla unutulmamalıdır” dedi.
 
Milat