Şehir Tiyatrolarında Ne Var Ne Yok

Tiyatro
1914 yılında “Darülbedayi-i Osmanî” adıyla kurulan Şehir Tiyatroları’nın 95. yılı ve İstanbul’un “Avrupa Kültür Başkenti” ilan edilmesi, önümüzdeki tiyatro se...
EMOJİLE

1914 yılında “Darülbedayi-i Osmanî” adıyla kurulan Şehir Tiyatroları’nın 95. yılı ve İstanbul’un “Avrupa Kültür Başkenti” ilan edilmesi, önümüzdeki tiyatro sezonu açısından ayrı bir önem taşıyor. 1 Ekim’de perdelerini açacak olan Şehir Tiyatroları’nın 2009-2010 repertuarında, yepyeni oyunlar, İstanbullu tiyatro seyircisiyle ile buluşacak.

Şehir Tiyatroları’nın yeni sezon repertuarında Güner Sümer, Kemal Bekir, Murathan Mungan ve Özen Yula gibi Türk Tiyatro yazınının önemli isimleri seyirciyle buluşacak.

Bu sezon, klasikleşmiş eserlerin yanı sıra güncel konuları işleyen ve Türkiye premierini yapacak oyunlar da Şehir Tiyatroları sahnesinde tiyatroseverlerin karşısına çıkacak.

İşte önümüzdeki günlerde tiyatro izleyicisiyle buluşacak yeni oyunlar:

YERLİ ESERLER:

BOZUK DÜZEN

Yazan: Güner Sümer
Yöneten: Burteçin Zoga

Bozuk Düzen”de yaşadıkları kasabadaki depremden zarar gören ve İstanbul’a yerleşmek zorunda kalan orta halli bir ailenin, büyük şehrin karmaşası içinde yaşama tutunabilme çabaları anlatılıyor. Birbirinden uzak yaşayan ve hiçbir ortak paylaşımları bulunmayan kardeşler, içine düştükleri yalnızlıktan, yine birbirlerine tutunarak kurtulmaya çalışsalar da, yeniden kenetlenmek için artık çok geç olduğunu anlayacaklardır. Hiçbir şey geçmişteki gibi olmayacaktır… Türk Tiyatrosu’nun önemli isimlerinden Güner Sümer’in bu oyunu Burteçin Zoga tarafından sahneleniyor.

DÜNYANIN ORTASINDA BİR YER

Yazan: Özen Yula
Yöneten: M. Nurullah Tuncer

Erkeklerin koşullarını belirlediği bir dünyadaki sıkışmış kadınların öykülerini anlatan “Dünyanın Ortasında Bir Yer”, Özen Yula’nın pek çok yerde ilgi görmüş bir oyunu. Oyun törelerin, söylencelerin, toprağa dayalı gücün egemen olduğu yörelerin öyküsünü kadınların yaşadıkları üzerinden anlatıyor ve bireylerin ilişkilerindeki öç kavramına dayalı çatışmaları sunuyor.

MECBUR ADAM

Yazan: Ragıp Yavuz
Yöneten: Erol Keskin

Dede Korkut’un zengin mirası arasında yer alan Deli Dumrul hikâyesi Ragıp Yavuz tarafından farklı bir bakışla işleniyor. Kuru bir çayın üstüne köprü yaptıran Dumrul, geçenden 30, geçmeyenden döve döve 40 akçe alır. Obadan bir yiğit ölür. Buna içerleyen Deli Dumrul Azrail’e meydan okur… Ölümü önemsiz kılacak bir güç var mıdır? Belki de aşktır bu… Finalde seyirciyi özgün hikâyeden farklı bir sürpriz bekliyor. Bu unutulmaz söylence, Şehir Tiyatrosu’nun usta ismi Erol Keskin tarafından sahneleniyor.

BİNALİ İLE TEMİR

Yazan: Murathan Mungan
Oyunlaştıran: Yıldırım Fikret Urağ
Yöneten: Yıldırım Fikret Urağ

Murathan Mungan’ın "Binali ile Temir" adlı öyküsünden yola çıkan oyun, insanlardan uzak bir dağda yaşanan hesaplaşmanın hikâyesi. Çoban Temir’in ormanda yaralı olarak bulduğu namlı bir eşkıya olan Binali, yaralı haliyle kendine yardım eden Temir’e buyruk vermeye kalkışır. Ancak bu tavır buyruk almayı bilmeyen Temir’in hiddetiyle karşılanır. Ne namlı bir eşkıya olmasının ne de gücün korkusunu taşımayan Temir, Binali’ye karşı bir cengi başlatır. İyileşmeyi bekleyen Binali’nin de cenk sırası gelecektir. Silahları erkeklik, cesaret, güç ya da sevgi olan “cenk”i kazananı aslında ruhu en az yaralı olanın gücü belirleyecektir.

DÜŞÜŞ

Yazan: Kemal Bekir
Yöneten: Engin Gürmen

Ülkemiz tarihinde önemli bir sürece damgasını vuran İttihat ve Terakki’nin 1908 yılından sonra yaşama ve yönetime egemen oluşunun sonuçlarına Nahid Sırrı Örik’in romanından Kemal Bekir’in oyunlaştırmasıyla bakan Düşüş, insanın toplumsal değişimler karşısındaki duruşunu eleştirel bir gözle ve çok yönlü biçimde ele alıyor. Engin Gürmen’in sahneye koyduğu “Düşüş”, bir yanıyla yakın tarihimize bakma olanağı sunarken, diğer yanıyla da arka planda çizdiği 20. yüzyıl başındaki İstanbul’u yazınımızın usta bir kaleminin gözünden tanıtıyor.

ÇIKMAZ SOKAK

Yazan: Tuncer Cücenoğlu
Yöneten: Mazlum Kiper

Oyun, Yunanistan’daki “Albaylar Cuntası” dönemindeki darbe sürecinde yaşananlar üzerinden, günümüze yakın bir hesaplaşmayı ele alıyor. O dönemde işkenceci polisin, zulmettiği bir kadın tarafından yıllar sonra sorguya çekilmesinin konu edildiği oyunda akıl ve öç alma olgusuna dair çatışma gözler önüne seriliyor. Mazlum Kiper’in sahneye koyduğu “Çıkmaz Sokak”ta, şiddete karşı şiddet üretmenin değil, yalnızca demokrasinin “çözüm” olabileceğine dikkat çekiliyor.

ÇEVİRİ ESERLER:

BAKKHALAR

Yazan: Euripides
Yöneten: Mihai Maniutiu

Antik tragedya yazımının önemli adı Euripides’in, Dionisos kültünün ortaya çıkışı ve yaygınlaşması üzerine yazdığı Bakkhalar, duygusal coşkuların ve dizginlenemez tutkuların bastırılması durumunda insanın nasıl bir yıkımla karşılaşacağını anlatıyor. Bilinçsizliğin, geleceği görememenin insanı ve toplumları bir anda nasıl barbarlaştırabildiğine dikkat çeken bu ünlü tragedya, Antik oyunlardaki modern yorumlarıyla tanınmış Romen yönetmen Mihai Maniutiu’nun modern yorumuyla Şehir Tiyatrosu seyircisiyle buluşacak.

ROMEO VE JULIET

Yazan: William Shakespeare
Çeviren: Özdemir Nutku
Yöneten: Kemal Başar

İki aile arasında bitmek bilmeyen bir nefret ve düşmanlığın gölgesinde yeşeren büyük bir aşk… Shakespeare’in en meşhur eseri Romeo Juliet. Bu öyküyü bir aşk söylencesine dönüştürerek, temel bir “aşk” imgesi yaratan Shakespeare, bu yolla acımasız toplumsal gerçeklerle gerçek sevgi arasındaki çelişkiyi gözler önüne seriyor. Bu büyük aşk tragedyasının temelinde yatan aile düşmanlığı yüzünden, Romeo ve Juliet arasındaki aşk, ancak sevgililerin ölümüyle “ölümsüz” bir kimliğe bürünüyor. Bu klasik eser Şehir Tiyatroları’nın genç ekibi ve Kemal Başar’ın rejisiyle seyircisiyle buluşacak.

MEFİSTO

Klaus Mann’dan Uyarlayan: Ariane Mnouchkine
Yöneten: Ragıp Yavuz

20.yüzyıl Alman yazımının usta kalemi Klaus Mann’ın romanından aynı adla Ariane Mnouchkine’in tiyatroya uyarladığı “Mefisto”, faşizmin zorbalığına ve yaşamı her yanıyla kontrol etme yaklaşımının sonuçlarına karşı sanat insanlarının duruşlarına dikkat çekiyor. Ragıp Yavuz’un sahneye koyduğu oyun, baskı ve zor karşısında bireylerin ilkelerinin ve yaşama bakışlarının ne kadar önemli olduğunu vurguluyor.

TARLA KUŞUYDU JULIET

Yazan: Ephraim Kishon
Çeviren: Hale Kuntay
Yöneten: Engin Alkan

Shakespeare’in yüzyıllardır insanları gözyaşına boğan karakterleri Romeo ve Juliet, Ephraim Kishon’un yeni kurgusunda günlük yaşantı ve çığrından çıkmış bir evlilik içinde ele alınıyor. İntiharın eşiğinden döndükten sonra evlenip bir de çocuk sahibi olan “kıdemli aşıklar” kimsenin öngöremediği bir hayatı sürdürürler. Bu dünyanın yaratıcısı Shakespeare mezarında ters döner ve olaylara müdahale etmek üzere eve gelir. “Tarla Kuşuydu Juliet”, Engin Alkan’ın rejisiyle Romeo ve Juliet öyküsüne farklı bir yerden baktıran çağdaş bir “klasik” olarak repertuarımızda yer alıyor.