Oyunun özeti ise, ‘O’nun ağzından şöyle dile geliyor: “Ahlak yok, akıl var, üstün menfaat hesabı var. İşte bütün felsefem ve usulüm!”
Necip Fazıl’ın ünlü tiyatro eseri ‘Para’, 72 yıl aradan sonra seyirci ile buluştu. Önceki akşam Şehir Tiyatroları Üsküdar Kerem Yılmazer Sahnesi’nde sahnelenen oyuna ilgi oldukça yüksek seviyedeydi. Eserin konusu, adından da anlaşılacağı üzere insanların en çok tamah ettiği ‘şey’ etrafında dönüyor. Başkahraman ‘O’. Bir bankanın patronu… Yani, tam da Kısakürek’in tarif ettiği gibi, “Hayat hâkim, miskin, hesapların adamı.” Yazarın kahramanlarına isim vermemesi hem onların bize her zaman var olduğunu göstermek, hem de bir adı kirletmemek hissi: Hususî kâtibi, casusu, müşterisi, müşterinin kızı, hademesi, bakan, karısı, kızı, oğlu, kızının nişanlısı, noteri. ‘O’nun tek gayesi, parayı anlamak, hesabı bilmek ve kapitalin getirmiş olduğu birtakım zaaflardan kurtulmak. O, benzeri ile de hayatına devam eden bir figür. İnsanlara kendi renklerini gösteriyor. Ve onların aslında nasıl da paraya düşkün olduklarına işaret ediyor.
Temsilde, yer ve zamanın belirsiz olması, aslında her zamana bir gönderme. Çünkü bu eşhas, insan tipi her alanda karşımıza çıkıyor. Ve yazar, bize, bizi anlatıyor sahne arkasından. Ruhumuzun mırıldandığı ve gözlerimizin söylediği gerçeği… Kafka, Amerika adlı eserinde, “Para, burada teslisin yerine geçmiş, baba-oğul-kutsal ruh, hepsi para” der. Oyun, paralel düşünce etrafında örülmüş.
Para için karakterini değiştirmek bir kavme değil, insanlığa has bir durum. Aziz Sarvan’ın ağzında ‘O’ nasıl da dile getiriyor kuralı, tam da yazarının arzu ettiği ayna gerçekliğinde, “Ahlak yok, akıl var, üstün menfaat hesabı var. İşte bütün felsefem ve usulüm! Enselenmeyecek hırsız, çalsın! Enselenecek olan da dürüst kalsın! Hırsızlık, namussuzluk olduğu için… Size tavsiye ettiğim hayat seciyesiyle, bana karşı seciyeniz arasındaki tezatları barıştırdınız mı, külahlarınızı havaya atabilirsiniz!”
Para, sahnelenmeden önce, usta oyuncu Tuncel Kurtiz ve yazar Turgut Özakman anısına saygı duruşu daveti vardı; sahneye getirilen bir tepsi içinde mumlarla beraber anma eylemi… Ve oyun başladı… Engin Gürmen’in yönettiği oyunda -ki yönetmen aynı zamanda noter rolündeydi- hemen herkesin ittifak edeceği asıl alkış, başrol oyuncusu Aziz Sarvan’a. Yine casus rolündeki Doğan Altınel de takdiri hak eden bir diğer oyuncu. Bu arada sahne uygulama ve kostüm tasarıları da başarılı sayılır. Para’nın perdelerini kapatmasıyla oyuncular dışında, sahne gerisindeki isimlerin de alkışlatılması ekip ruhunu gösteren bir keyfiyetti. Temsilin, Necip Fazıl’ın Kaldırımlar şiirinden “Kara gökler kül rengi bulutlarla kapanık/Evlerin bacasını kolluyor yıldırımlar/Bu gece yarısında yalnız iki yoldaş uyanık/Biri benim biri de serseri kaldırımlar” mısraları ile bitmesi ise şık bir tercihti doğrusu.
Para, izlemek isteyenler için bugün saat 15.30, 20.00’de ve yarın 15.30’da Üsküdar Kerem Yılmazer sahnesinde, 18 Ekim Cuma 20.00, 19 Ekim Cumartesi 15.30, 20.00 ve 20 Ekim Pazar günü saat 15.30’da Muhsin Ertuğrul’da sahnelenecek.
Bileti Almak İçin Tıklayın
Samet Altıntaş
Zaman