Napolyon’un ünlü sözünü kim bilmez: ‘Para para para.’ Şarkısı da var; ‘Varlığı bir dert, yokluğu yara’ diye… Tarihte para üzerine söylenmedik laf kalmadı. Paranın gücü kadar; insanları nasıl basitleştirdiği ve para uğruna neler feda edildiği de yüzlerce oyuna, kitaba ve filme konu oldu. Edebiyatımızın önemli isimlerinden Necip Fazıl Kısakürek’in ‘Para’ adlı eseri de bu konuyu ele alıyor. İBB Şehir Tiyatroları’nın bu sezon sahneye koyduğu üç yeni oyundan biri olan ‘Para’; geçtiğimiz günlerde Harbiye Muhsin Ertuğrul Tiyatrosu’nda düzenlenen galayla izleyiciyle buluştu.
BİR PATRON VE AİLESİ
Oyun; meçhul bir tarihte ve mekanda geçiyor, o yüzden güncelliğini hiç yitirmiyor. Ayrıca oyundaki karakterlerin belli bir ismi de yok. Karakterler; o, karısı, kızı, oğlu diye adlandırılmış. Paranın etkisindeki toplumsal yaşamın çürümüşlüğünün, bireylere ve aileye yansımasını ele alan oyunun başkahramanı ‘o’; bir bankanın patronu. Parayı insan ilişkilerinde çıkar aracı olarak gören ‘o’nun aslında tek amacı; paranın getirdiği zaaflardan kurtulmaktır. Zamanla bu durumdan rahatsız olup yakınındaki kişilerin aslında parayı mı, yoksa kendisini mi sevdiğini öğrenmek ister. Ailesinin ve ilişki kurduğu herkesin ahlak yoksunu ve para düşkünü kişiler olduğunu görünce, onlara ahlak dersi vermeye kalkışır.
SAHNEDE AHLAK DERSİ
İki perdelik oyunun ilk perdesinde, düzen ve anlayış sorgulanıyor. İlk perdenin sonundaki ‘Bu memleket bir gün batacak olursa, ahlaksızlıktan batacak’ cümlesi, izleyiciyi ikinci perdedeki ahlak dersine hazırlıyor. İnsanı hiçe sayan ekonomik ilişkiler, bankalar ve birbirine güvenmeyen bireylerin güçlerini birbirlerine karşı kullanması; oyunun olay örgüsünü oluşturuyor. Oyunda, insanlık değerleri tartışmaya sunuluyor.
GÜÇLÜ OYUNCULARI İLE DİKKAT ÇEKİYOR
Aziz Sarvan’ın başrolünü oynadığı ‘Para’da, toplam 12 oyuncu rol alıyor. Oyunun yönetmenliğini ise; son olarak ‘Gönlümdeki Hamdi Bey’ adlı oyunu yöneten Engin Gürmen üstleniyor. Oyunun sahne tasarımı Aysel Doğan, kostüm tasarımı Emra Albayrak Şahin, ışık tasarımı ise Kemal Yiğitcan’a ait. İki saat süren iki perdelik oyun; 8-10 Kasım’da Kağıthane Sadabad Sahnesi’nde, 27-30 Kasım ve 1 Aralık’ta ise Kadıköy Haldun Taner Sahnesi’nde izleyiciyle buluşacak.
Sabah