Danıştay’ın YÖK’ün katsayı ile ilgili eşitsizliği gideren kararını reddetmesinin ardından toplumun birçok kesiminden, kurum ve kuruluşlardan tepkiler devam ederken ÖNDER koordinesinde bir araya gelen sivil toplum kuruluşları “Katsayı Takip Süreci Platformu” oluşturarak bu konuda yoğun çalışmalar başlattı. Medya mensupları ve bazı yazarlarla konu ile ilgili ÖNDER Genel Merkez’de istişare toplantısı yapıldı.
ÖNDER koordinesi ile yapılandırılan STK’lar arası Koordinasyon Kurulu tarafından Önder Genel Merkez’de düzenlenen istişare toplantısının gündeminde, önümüzdeki günlerde katsayı meselesi ile ilgili olarak yürütülecek çalışmaların değerlendirilmesi yer aldı.
Toplantıya katılanlar arasında, ÖNDER Onursal Başkanı İbrahim Solmaz, TGTV Başkanı Necati Ceylan, Ensar Vakfı Başkanı Ahmet Şişman, İstanbul Memur-Sen Başkanı Ahmet Türkmen, Bugün Gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, Yeni Şafak Gazetesi yazarı Akif Emre, Milli Gazete Yazarı Ekrem Kızıltaş, Vakit Gazetesi yazarı Hasan Karakaya gibi isimler vardı.
Toplantı ÖNDER Genel Başkanı Hüseyin Korkut’un katsayı ile ilgili süreç hakkında katılımcılara bilgi vermesi ile başladı. Hüseyin Korkut konuşmasında, ÖNDER’in bu meseleyi en adil ve en hızlı bir şekilde çözmek için seferber olduğunu ifade etti.
Ardından söz alan ÖNDER Onursal Başkanı İbrahim Solmaz, İmam-Hatiplerin 1976 yılına kadar eşit olarak üniversiteye giremediklerini, fakat 76’dan sonra 1999 yılına kadar başarılı olan her öğrencinin üniversiteye rahatlıkla girebildiğini hatırlattı. “Önceden eşit şartlarda eğitim gören öğrencilerimiz 28 Şubat süreciyle birlikte bambaşka bir sürecin içine girdiler” diyen Solmaz, imam-hatiplilerin üniversiteye giriş süreciyle ilgili tarihsel bilgiler verdi.
TGTV Başkanı Necati Ceylan ise Danıştay’ın hukuki bir karar olarak değil, bir engel olarak yasa çıkardığını söyleyerek Danıştay’ın bu ülkeyi biz idare ederiz, Müslümanlar biz izin verdiğimiz kadar yaşayabilir fikrini taşıdığını vurguladı.
ENSAR Vakfı Başkanı Ahmet Şişman da katsayı konusunu hak-hukuk çerçevesi içinde yürüteceklerini söyledi. Şişman, meslek liselilerinin düz lise mezunlarının yerini almadığını, bütün öğrencilerin üniversitedeki yerini sınavla belirlediklerini kaydetti.
Bugün Gazetesi yazarı Ahmet Taşgetiren, “olayın medya boyutunun önemine dikkat çekerek “bizimle aynı hassasiyetleri paylaşan kişilerin de konuyla ilgili olarak yeterli bilgisi yok, buna rağmen göz önüne onlar çıkıyor. Yetkin kişiler ekranlara çıkmalı ve kirli propaganda girişimlerini önlemeliyiz. Türkiye bir dönüşümün içinde, bunlar bu dönüşümün sancıları” şeklinde konuştu.
Ne istiyoruz? Niçin İstiyoruz ve neyi neden istemiyoruz sorularına yeterli cevaplar vererek meseleye yaklaşmamız gerektiğini ifade eden Milli Gazete yazarı Ekrem Kızıltaş ise tüm liseler arasında meslek liselerinin %8 gibi bir rakama, imam-hatip liselerinin de meslek liseleri arasında %10’luk bir rakama tekabül ettiğini söyleyerek konunun meslek lisesi meselesi olduğunu belirtti.
Krizin iyi yönetilirse olumlu sonuç vereceğini kaydeden Yeni Şafak Gazetesi Yazarı Akif Emre ise sadece İHL mağduriyetini gündemde tutmak yetmiyor, dil ve üslup geliştirmek, bu meseleyi referandumla gündeme getirecek şekilde bir süreç yürütmek, STK’ların hükümeti ve medyayı yönlendirmesi gerektiğini söyledi.
Vakit Gazetesi’nden Hasan Karakaya yaptığı konuşmada, yaşanan kriz sürecinde medyanın çok iyi kullanılması gerektiğini söyledi. Danıştay’ın uygulamayı iptal ettiği günde bizim duyarlı dediğimiz gazetelerde konuyu tek sütun gördüğünü ifade eden Karakaya bu konuda Danıştay’dan yana tavır koyan medyanın bile konuyu çift sütün halinde verdiğini belirterek; “Medyamız konunun ciddiyetinin farkında değil” dedi.