“AMAK-I HAYAL’İN BÜTÜN BASKILARI İÇİN DENEK TAŞI İŞLEVİ GÖRECEK”
A’mâk-ı Hayâl, Cumhuriyet öncesi edebiyatımızın hem en şanslı hem de en şanssız kitabıdır. İlk baskısının (1910) üzerinden yüz yılı aşkın bir süre geçmesine karşın hâlâ ilgi görmesi, sevilerek okunması ve buna bağlı olarak farklı yayınevlerince üst üste basılması, onun ne kadar şanslı olduğunu göstermektedir. Kitabın şanssızlığı ise yazarının ölümünden sonra yapılan ikinci(bütünleşmiş ilk ve tek) baskısının (1925) inanılmaz bir özensizlikle ve akıl almaz yanlışlarla dolu olarak çıkmasıdır.
Bu büyük bir şanssızlıktır, çünkü yeni harflerle yapılan ve sayısı otuza yaklaşan tüm baskılarda bu baskının yanlışları, katlanarak çoğalmış ve kitabın güvenilirliğini zedelemiştir. Bu şanssızlığa son vermenin yolu, metnin, yazarın kendi eliyle yaptığı ilk baskı ile ikinci baskının karşılaştırılarak hazırlanmasıydı. Elinizdeki baskı, A’mâk-ı Hayâl’in doksan yıla yaklaşan bu şanssızlığına son veriyor. Karşılaştırmalı olarak hazırlanan ve baskılar arasındaki farklarla birlikte ikinci baskıdaki yanlışları da gösteren bu özgün metin, yapılan bütün baskılar için bir denek taşı işlevini görecek; kitaba, zedelenen güvenilirliğini yeniden kazandıracaktır.
A’mâk-ı Hayâl, Filibeli Ahmed Hilmi, Yayına Hazırlayan N. Ahmet Özalp, 288 Sayfa, 18,00 TL
“DÜŞÜNCELER, TEFEKKÜR DÜNYASININ EN ÖNEMLİ KAZANIMLARI”
İsmail Hakkı Bursevî, tefekkür dünyamızın eşine az rastlanır doğurgan kalemlerinden biridir. Sayısı yüzü aşkın eserlerinin birçoğu kaza, kader, özgürlük, sorumluluk, irade, zorunluluk, gibi metafizik ve ahlâkî öğretilerin en önemli konularını içermektedir. Özellikle eserlerinde vahdet-i vücud nazariyesinin bütün inceliklerini ele alırken ve aydınlatırken gösterdiği maharet her beğeninin üstünde ve ötesindedir. O’nun aydınlatıcı ve ışıklı kaleminin meydana getirdiği düşünceler tefekkür dünyasının en önemli kazanımları haline geldiler.
O, kitaplarda okuduğu erdemleri önce kendi nefsinde tatbik eden ve başkalarının da onları yapmaları için, tefekkürün bütün ateşîn bölgelerini dolaşarak oradan devşirdiği kolaylıkları, açılımları yazan, hakikatın gönlü yanık savunucusu olmuştur. Yurdunu, dilini ve milletini sevmiş, savaş meydanlarına koşmuş, zaman zaman yaralanmış ve bütün hayatını çalışmakla geçirmiş, insanların yüreklerinde doğruluğu, iyilik ve muhabbet duygularını kuvvetlendirmek istemiş ve bu uğurda örnek bir hayatın da sahibi olmuştur. İşte bu önemli düşünürümüz bütün cepheleriyle Mehmed Ali Aynî’nin kaleminden ve yorumlarından bugüne akmakta.
İsmail Hakkı Bursevî, Mehmet Ali Aynî, Yayına Hazırlayan İsmail Dervişoğlu, 352 Syafa, 20,00 TL