Abdülhamid’in Arşivinden Dünya Liderleri

Kitap
Sultan 2. Abdülhamid’in bir hazine değerindeki ‘Yıldız Albümleri’ arşivindeki 36 bin kare arasından özenle seçilerek hazırlanan ‘Sultan 2. Abdülhamid’in Arşivinden Dünya ...
EMOJİLE

Sultan 2. Abdülhamid’in bir hazine değerindeki ‘Yıldız Albümleri’ arşivindeki 36 bin kare arasından özenle seçilerek hazırlanan ‘Sultan 2. Abdülhamid’in Arşivinden Dünya Liderleri’ kitabı, resimli dünya tarihi formunda dönemin yüzlerini bir araya getiriyor.

Sadece İstanbul için değil, dünya için de önemli bir kültür mirası niteliğinde olan Sultan 2. Abdülhamid’in ‘Yıldız Albümleri’ arşivinden İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ tarafından derlenen ‘Sultan 2. Abdülhamid’in Arşivinden İstanbul Fotoğrafları’, ‘Sultan 2. Abdülhamid’in Arşivinden Dünya’ ve ‘Sultan 2. Abdülhamid’in Aile Albümü’ serilerinin ardından, ‘Sultan 2. Abdülhamid’in Arşivinden Dünya Liderleri’ kitabı, raflardaki yerini aldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür AŞ’nin 2006 yılında başlattığı Sultan 2. Abdülhamid’in fotoğraf koleksiyonundan oluşan kitaplar serisine “Dünya Liderleri Albümü” de eklendi. Editörlüğünü Hakan Yılmaz’ın yaptığı eser, Sultan Abdülhamid’in hüküm sürdüğü 19. yüzyılın önde gelen kral, kraliçe, devlet adamları ve halk kahramanlarını içeriyor.

Monarşilerin birer birer yıkıldığı yüzyılda hüküm süren liderleri içeren albüm bir anlamda kapanan bir döneminin liderlerinin geçit töreni niteliğinde. Bu yüzden albümde yer alan birçok isim ‘son kral’ olarak tarih sahnesinde yerini aldı. Örneğin, Papa IX. Pius döneminde Vatikan, artık bağımsız bir devlet olmaktan çıkıyor ve İtalyan’ın bir parçası hâline geliyor. Almanya’nın birleşmesiyle birlikte aynı akıbete Württemberg, Hannover, Saksonya ve Bavyera krallıkları da uğruyor. Sultan 2. Abdülhamid’in şehzade iken bizzat Fransa’da görüştüğü 3. Napoleon, tarih sayfalarına Fransa’nın son kralı olarak geçiyor.

Stratejik evliliklerle gelen siyasî güç

Bu noktada, Avrupa monarşilerinin dünyada söz sahibi olduğu bu yüzyılda İngiltere’yi ‘üzerinde güneş batmayan bir imparatorluk’ hâline getiren Kraliçe Victoria öne çıkıyor. İngiltere Kraliçesi Victoria’nın dokuz çocuğundan sekizinin diğer Avrupa hanedanlarından kişilerle evlendirilmesi neticesinde günümüzde dahi birçok Avrupa monarşisinin Kraliçe Victoria’nın soyundan gelen kişilerle yönetilmesi ilginç bir ayrıntı olarak dikkati çekiyor. Bu durum, Sultan 2. Abdülhamid’in dünya siyasî arenasında ne kadar yalnız kaldığını ortaya çıkarıyor.

‘Dünya Liderleri’ temalı albümde sadece dönemin güçlü simaları değil, dünyanın dört bir köşesinde küçük adada hüküm sürmüş krallara da rastlanıyor. Endonezya’daki Surakarta Sultanı IX. Pakubuwono ve geleneklere göre kraliyet kanı taşıdığı için ipekle boğularak öldürülen Madagaskar Kralı II. Ramada’yı da albümde görmek mümkün.

Siyam kralını çeken türk fotoğrafçı

Diğer taraftan albüm, fotoğrafçılık sanatı olarak ele alındığında da önemli bir kaynak eser olarak öne çıkıyor. Fotoğrafın yeni yeni palazlandığı 19. yüzyılda zaten sayıca az olan fotoğraf sanatçılarının en önemli finansal destekçileri kraliyet ailelerinden oluşuyor.  Kraliyet üyeleri veya devlet başkanlarının fotoğrafları da zaten dönemin ileri gelen fotoğrafçıları tarafından çekiliyor. Dolayısıyla ‘Dünya Liderleri’ albümü, aynı zamanda devrin önde gelen fotoğrafçılarının karelerinden meydana geliyor.

Meselâ, ABD Devlet Başkanı Abraham Lincoln’un fotoğrafını çeken Fransız Adolphe Eugene Disderi, fotoğraf sanatında çığır açmış bir fotoğrafçı. Yaşadığı dönemde bütün dünyada meşhur bir sanatçı olan Disderi, bu fotoğrafın çekimi için Amerika’ya gitmiş. Fotoğrafçıların arasında modern Tayvan’ın kurucusu olarak gösterilen Siyam Kralı Chulalongkorn’un portresini çeken askerî fotoğrafçı Hüsameddin Bey de yer alıyor.

2. Abdülhamid’in Ay merakı

‘Dünya Liderleri’ adlı albümde ayrıca Sultan 2. Abdülhamid’e dair ilginç bir arşiv çalışması da mevcut. Başbakanlık Osmanlı Arşivleri’nde yapılan çalışma ile çok sayıda belge ilk kez gün yüzüne çıkartılmış. Bunların arasında en çarpıcı olanı hiç şüphesiz Sultan 2. Abdülhamid’in Ay merakı. 1897 yılında Ay fotoğrafçılığı konusunda ileri olan Amerika’dan fotoğraf talep eden Sultan 2. Abdülhamid, bununla yetinmeyip ayrıntılı bir şekilde Ay’ın yüzeyini İstanbul’daki rasathane müdürüne çizdirtiyor.

Eserde gün yüzüne çıkan diğer bir çarpıcı evrak da, Sultan 2. Abdülhamid’in Amerika’da çıkarttığı gazete ‘Moslem World’. Arşiv evraklarına göre, Amerikalı mühtedi  Muhammed Alexander Webb ‘in gazete çıkarmak başta olmak üzere ABD’de İslâm adına attığı her adıma destek olan 2. Abdülhamid, 1892 yılında yayınlanmaya başlayan ‘Moslem World’ adlı gazeteye de maddî destek sağladı.

III. FRIEDRICH

Alman İmparatoru I. Wilhelm’in tek oğlu olan III. Friedrich, İngiltere Kraliçesi Victoria’nın kızı Prenses Victoria ile evliydi. Tahta çıkışının ardından gırtlak kanserine yakalandı ve kısa sürede öldü. 99 günlük saltanatı bittiğinde henüz 57 yaşındaydı.

PRENSES SOPHIE

Prenses Sophie’ye Yunan Kralı Otto ve Brunswick Dükü William talip olmuşsa da, o tercihini Hollanda Prensi için kullandı. III. Willem ile yaptığı evlilikte aradığını bulamadı. Kendini sanata ve hayır işlerine adayan kraliçe öldüğünde gelinliğiyle beraber gömüldü; zira ona göre evlendiği gün onun öldüğü gündü.

İNGİLTERE KRALİÇESİ VICTORIA

İngiltere Kraliçesi Victoria, tahta çıktığında henüz 18 yaşındaydı. İktidarına karışılmasından hoşlanmadığı için annesini bile saraydan uzaklaştırdı. Britanya Krallığı saltanatı süresinde altın çağını yaşarken kendisi ‘İngiltere’nin son büyük hükümdarı’ olarak tarihe geçti.

SİYAM KRALI-TAYLAND CHULALONGKORN

Siyam Kralı Chulalongkorn, modern Tayland’ın kurucusu olarak anılır. 1901’de ülkeyi demiryoluna kavuşturan Chulalongkorn, aynı yıl Siyam’a ilk elektrik santralini de getiren isimdir. Öldüğünde oğluna, nispeten bağımsız ve modern bir krallık bıraktı.

PAPA/VATİKAN IX. PIUS

1846 yılında papa olarak seçilen IX Pius, İtalyan Kralı yüzünden 1848’de Roma’yı terk etmek zorunda kaldı. Bağımsız bir devlet olan Roma, 1870 yılında İtalyan Krallığı’na bağlanınca, papa kendini esir ilân etti. Kaybettiği otoriteyi manevî dünyada fazlasıyla kazandı. Böylelikle Papalık makamı daha önce dünyada görmediği itibarı gördü.