Vizyona yakın geçmişte uğrayan, aynı konuya temas eden Lars Von Trier’in ‘hararetli’ filmi Deccal’in (Antichrist, 2009) aksine daha naif bir anlatım söz konusu olan. Buradaki anne, hayatla yeniden uzlaşabilmek için elinde balta, korkulu bir rüyaya dönüşmek yerine oklavayla sürekli hamur açıp, pastalar börekler yapmayı tercih ediyor. Onun evlat hasretine ilişik en büyük gel gitleri din ile bilim arasında. Başta annesi olmak üzere, kendisi ile aynı deneyimi yaşamış, acılarını Tanrı’ya sığınarak hafifletmeye çalışanlara bir türlü anlam veremiyor hatta öfkeleniyor. Filmin ilerleyen dakikalarında paralel evrenlere dair duydukları, farklı hayatları mümkün olma ihtimali ise içini serinletiyor.
Film bize Becca (Nicole Kidman) ve Howie’nin (Aaron Eckhart) oğulları ile yaşadıkları mutlu günlerden başlamak yerine onları ‘saf’ ızdıraplarının içerisinde, çocuklarını kaybettikten sekiz ay sonraki halleriyle gösterir. Evin üzerine örtülen matem örtüsünü Howie’nin kaldırma çabaları Becca’nın sert çıkışları ile bir sonuca bağlanamaz. Çiftin yaşadıklarıyla uzlaşma yöntemleri birbirinden oldukça farklıdır. Filmin tüm çatışma duygusu bu karşıtlık üzerinden beslenir. Misal, Howie grup terapisine katılmanın işe yarayacağına inanır. Becca ise oradaki çiftlerin Tanrı ile kurdukları ilişki üzerinden teselli bulmaya çalışmalarına sinirlenir. Becca, oğulları Danny’nin evdeki tüm eşyalarını ortadan kaldırıp, evi satmanın en mantıklısı olduğunu düşünse de Howie için oğlunun parmak izlerinin olduğu her şey korunmalıdır. Bu savrulmalar, çifti farklı noktalara taşıyacak, Becca oğluna araba ile çarpan liseli genç Jason ile yaptığı görüşmelerle teselli bulacak, Howie ise grup terapisindeki arkadaşı ile ot çekerek kafayı dağıtacaktır. Becca’nın adeta, trafik kazasına sebep olan gencin pişmanlığını, gözyaşlarını görmeye ihtiyacı vardır. Jason’ın, filmin kurgusunun ana malzemesi, hazırladığı çizgiroman kitabının konusu ise zihnini açacaktır. Filme (orijinal) adını veren kitabı Tavşan Deliği’nin öyküsü, tavşan deliğine girerek kaybolan bir bilim adamının paralel evrenlerde, ardından gelen oğlu ile buluşmasıdır.
Klasik anlatım tarzı, çok da enteresan olmayan konusu ve din bilim klişesini senaryosunun zeminine yerleştiren yönetmen, hayatın en sancılı süreçlerinden birine dair fotoğraf sunar Mutluluğun Peşinde’de. Oscar’a aday gösterilen Kidman’ın ve Aaron Eckhart’ın oyunculuğundan da destek alarak.
Zaman