Pera Müzesi Film Etkinlikleri kapsamında Pera Film, Ankara Arjantin Büyükelçiliği, İstanbul Cervantes Enstitüsü ve INCAA – Arjantin Film Kurulu işbirliği ile hazırlanan Arjantin: Sinema ve Futbol film programı, futbol kültürünü perdeye taşımayı, futbol ve sinema hayranlarını bir araya getirmeyi amaçlıyor.
Güney Amerika’nın ilk kulübü, ilk milli derneği ve ilk ligi Arjantin’de kuruldu. Oyunun ilk dönemleri ağır bir İngiliz etkisi altındaydı, ki bu durum halen pek çok takımın isminde yer alan İngilizce kelimeler ile de dikkat çekiyor. AFA ambleminde ve aynı zamanda milli takım formasında yer alan gök mavisi ve beyaz, Arjantin bayrağındaki gök mavisi ve beyaza saygı duruşu niteliğinde. Bu mavive beyaz kombinasyonu, zaman zaman milli takıma verilen takma isim olan Albicelestes’in de kelime anlamı. Arjantin, futbol ile ilk kez 19. yüzyılın sonlarına doğru İngiliz göçmenler sayesinde tanıştı, yıllar içinde popülerlik kazandı ve ülkenin en büyük tutkularından biri haline geldi. Arjantin, dünyanın en iyi futbol oyuncularından bazılarını yarattı ve bu oyuncular pek çok uluslararası takımda oynadı. Arjantin futbolu, özellikle 1978 Dünya Kupası’na ev sahipliği yaptığında ve golü atan kahraman Mario Kempes sayesinde kupayı kazandıklarında, ülkeyi uluslararası boyutta birleştirmeyi başardı. Aynı şekilde, 1986 Dünya Kupası’nda Diego Maradona ülkeyi galibiyete taşırken, Arjantin futbolu dünya çapında ün kazandı ama çekişmeli karşılaşmalar, takımlar ve taraftarlar arasındaki ezeli rekabet nedeniyle, Arjantin’in milli boyutta ikiye bölünmesine de sebep oldu.
Çünkü futbol güzel oyundur
Çünkü futbol, barışı sağlayabilecek ve savaşı başlatabilecek, bir şehri bir araya getirecek ya da ikiye bölebilecek, tüm dünyanın ilgisini toplayıp mutlak anonimlik sunabilecek, 90 dakikada binlerce hikaye ya da koskoca bir hayatta tek bir hikaye anlatabilecek, ilgimizi tek bir yere odaklamamızı, kendimizi kaybetmemizi, sevinçten ya da üzüntüden, bazen de her ikisinden birden ağlamamızı, takım çalışmasının değerini, bireysel kabiliyetin heyecanını, özverinin meyvelerini ve sınırların acımasızlığını ortaya çıkarabilecek tek şeydir.
Çünkü futbol evrenseldir
Çünkü film, bunların tümünü yakalamaya yakın olan tek araçtır.
Çünkü tıpkı bir maçta olduğu gibi kendimizi filme veririz: 90 dakika boyunca, hikayenin nasıl biteceğini bilsek bile, en sevdiğimiz karakterleri görmek ve belki de sadece bir ya da iki güzel hareket ya da mükemmellik anı gözleyebilmek için.
GÖSTERİM PROGRAMI
4– 29 Şubat/ February 2012
4 Cumartesi / Saturday
14:00 Maradona’yı Sevmek
Loving Maradona
5 Pazar / Sunday
14:00 Arjantin ve Futbol Fabrikası
Argentina and Its Football Factory
15 Çarşamba / Wednesday
19:00 San Diego’ya Giden Yol
The Road To San Dıego
17 Cuma / Friday
19:00 Maradona’yı Sevmek
Loving Maradona
18 Cumartesi / Saturday
14:00 78 Dünya Kupası, Paralel Bir Hikaye
World Cup 78, A Parallel Story
19 Pazar / Sunday
14:00 Arjantin Futbol Kulübü
Argentına Fútbol Club
16:00 Arjantin ve Futbol Fabrikası
Argentina and Its Football Factory
26 Pazar / Sunday
14:00 78 Dünya Kupası, Paralel Bir Hikaye
World Cup 78, A Parallel Story
16:00 Arjantin Futbol Kulübü
Argentına Fútbol Club
29 Çarşamba / Wednesday
19:00 San Diego’ya Giden Yol
The Road To San Dıego
MARADONA’YI SEVMEK/LOVING MARADONA
Yönetmen / Director: Javier Vázquez
Oyuncular / Cast: Diego Maradona
Arjantin / Argentina, 2005, 75’, renkli / color
İspanyolca; Türkçe altyazıyla / Spanish with Turkish subtitles
Kendi sözleriyle… Hayat hikayesi… Diego Armando Maradona, uluslararası boyutta en çok sevilen spor süper starlardan biri. Dört Dünya Kupası’nda oynadı ve tüm zamanların en iyi futbol oyuncusu olarak FIFA tarafından verilen Yüzyılın Oyuncusu ödülünü aldı. Arjantin’i Dünya Kupası’nda galibiyete taşıyarak, milyonların kahramanı haline geldi. Maradona dövmesi taşıyan sayısız futbol hayranı var, ismini taşıyan bir nehir ve kutsanmış bir kilise de mevcut. Maradona’nın, tarihteki en büyük ve en çok saygı duyulan futbol oyuncularından biri olduğu gerçek. Kendi sözleri ve sayısız hayranının anlattıklarıyla, tartışmalı olduğu kadar çarpıcı bir film olan Maradona’yı Sevmek; Buenos Aires’in yoksul gecekondularından çıkıp şöhret ve serveti yakalayan bir adamın gerçek ve bir hayli etkileyici hikayesi. Maradona’nın skandallarının arka planı, Küba’da inzivaya çekilmesi, ailesine olan bağlılığı ve en iyi oyunlarından dikkat çekici sahneleri kaçırmayın.
ARJANTİN VE FUTBOL FABRİKASI/ARGENTINA AND ITS FOOTBALL FACTORY
Yönetmen / Director: Sergio Iglesias
Arjantin / Argentina, 2007, 52’, renkli / color
İspanyolca; Türkçe altyazıyla / Spanish with Turkish subtitles
Yüz binlerce çocuğun profesyonel futbol takımlarında oynatma hayalleri kuran aileleri tarafından istismar edilişi. Bir futbol kulübünde oynamak isteyen binlerce çocuktan yalnızca birkaç tanesi başarıyı yakalarken, geride kalanlar hayallerini kırıklığıyla sefalet içindeki hayatlarına geri dönüyor. Anne babalar da bu hayal kırıklığının kurbanı oluyor. Belgesel, ebeveynlerin durumuna, intikam takıntılarına ve yüklü bir banka hesabı tutkularına da odaklanıyor…
78 DÜNYA KUPASI, PARALEL BİR HİKAYE/WORLD CUP 78, A PARALLEL STORY
Yönetmen / Director: Hernán Castellanos
Arjantin / Argentina, 2008, 52’, renkli / color
İspanyolca; Türkçe altyazıyla / Spanish with Turkish subtitles
78 Dünya Kupası, Paralel Bir Hikaye, daha önce hiç yayınlanmamış ifadeler, hikayeler arşiv dokümanları ile, futbol tutkusuyla yanıp tutuşan bir ülkedeki coşku ve eş zamanlı süren kanlı diktatörlüğün korkunçlukları yaşayan kurbanların öykülerini tüm zıtlıklarıyla bir arada ekrana taşıyor.
ARJANTİN FUTBOL KULÜBÜ/ARGENTINA FÚTBOL CLUB
Yönetmen / Director: Juan Pablo Roubio
Arjantin / Argentina, 2009, 85’, renkli / color
İspanyolca; Türkçe altyazıyla / Spanish with Turkish subtitles
Söylenen şarkılar. Atılan çığlıklar. Kitle isterisi. Arjantin futbol için yaşıyor. Boca Juniors ve River Plate arasındaki ezeli rekabet yalnızca spor ile ilgili değil; bu hiç bitmeyen bir kimlik çatışması ve taraftarları arasında da sürüyor. Futbol, keskin sosyal ve ekonomik ayrımlarla karşı karşıya olan bu ülkenin fanatikleri için oyun, sağlamlık, güç ve birliği temsil ediyor. Bir gazeteci gözüyle çekilen film, Arjantin’e ve sevgili sporuna samimi bakışla bu eşsiz tutkuyu gözler önüne seriyor. Arjantin Futbol Kulübü’nü beyazperdeye taşıyan ünlü Arjantinli yönetmen Juan Pablo Roubio, senaryo ve prodüksiyonda Seattlelı sinemacı Gavin P. Sullivan ile iş birliği yapıyor.
SAN DİEGO’YA GİDEN YOL/THE ROAD TO SAN DIEGO
Yönetmen / Director: Carlos Sorín
Oyuncular / Cast: Ignacio Benítez, Carlos Wagner La Bella, Paola Rotela, Silvina Fontelles
Arjantin / Argentina, 2006, 98’, renkli / color
İspanyolca; Türkçe altyazıyla / Spanish with Turkish subtitles
Arjantinli yönetmen Carlos Sorín, ülkesinin hayalperest ve avarelerinin kurgusal tarihçisi olarak isim yapmış. Sorín’in Arjantin’in kırsalında geçen yol hikayeleri, Historias Mínimas ve Bombón: El Perro, bölgenin umutları ve çabalarından —ve dikkat çekici manzaralarından— çok daha fazlasını, yüzlerce belgeselden daha başarılı bir biçimde gözler önüne seriyor. Ünlülerin ilahlaştırılmasına, sözde belgesellere ve futbola zeki bir bakış açısı sunan San Diego’ya Giden Yol büyük olasılıkla yönetmenin en seyirci uyumlu çalışması. Arjantin’in unutulmuş kuzey ucunda yaşayan, taşralı ahşap işçisi Tati’nin sadece bir saplantısı vardır: Futbol starı Diego Maradona. Tati, sırtına futbolcunun forma numarasının dövmesini yaptırmış, hatta papağanlarına "Maradona" demeyi bile öğretmiştir. Efsanevi futbolcunun Buenos Aires’te —uyuşturucu, yemek ve alkol bağımlılığının kötü şöhretinin kurbanı olarak— hastaneye kaldırıldığını öğrenen Tati, ormanda bulduğu ve Maradona’ya benzer bir şekilde yonttuğu iyileştirici kökü ilahına vermek üzere başkente doğru bir yolculuğa çıkmaya karar verir. Sorín, Tati’nin taşradan büyük şehre – modern Arjantin’in bir ucundan diğerine – gidişini, Homer’in “Odise”si gibi spiritüel bir yolculuk olarak kurguluyor; bunu yaparken ülkede süregelen gerçekliği inkar edilemeyecek boyuttaki ekonomik krizi, baştan çıkarıcı kadınları, kuşkucuları ve kahramanları da eksik etmiyor. Komik ve samimi olduğu kadar Arjantin’in gerçeklerini de doğru bir biçimde perdeye taşıyan ve nefretten çok içtenlik, kötülükten çok güzelliklerle dolu San Diego’ya Giden Yol, o çok az bulunan “sosyal eleştiri” filmlerinden biri.
Milliyet