Geleneksel unsurları modernize ederek bugüne taşıyan genç tasarımcı Sami Savatlı, sanatsal yapıtlarda geleneksel olmanın önemine ilişkin, “Benim gelenekten anladığım şey, asırlardır bize ulaşmış formlardan ziyade o formların derinlerindeki anlamlardır. Ben de bunları koruyarak bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Çağdaş sanat içerisinde az da olsa bir gelenek vurgusu yapabiliyorsam bu benim için mutluluk verici. Bu yüzden iki sanat dalını birleştirmekten ziyade, iki sanat dalının seyircilerini bir araya getirmeyi amaçlıyorum.” dedi.
Tasavvuf düşüncesinden ilham alarak ürettiği son dönem sanat çalışmalarıyla dikkati çeken Savatlı, yaptığı açıklamada, mimar, iç mimar ve tasarımcılardan oluşan 12 kişilik genç bir ekiple tasarım çalışmalarını sürdürdüğünü belirterek, “Bir diğer koldan da sanat, hayatımın en önemli parçalarından biri. Kişisel sergilerimle hem yurt içinde hem de yurt dışında sanat alanında kendimi ifade etmeye çalışıyorum.” diye konuştu.
Sami Savatlı, tarzının oluşmasında belli zıtlıkların etkili olduğunu, özellikle de doğu-batı, klasik-modern gibi farklı kutuplardan beslendiğini kaydederek, şunları aktardı:
“Cesur ve beklenmedik renk kullanımlarını seviyorum. Kimi zaman detaylarda kimi zaman eserin bütününde bu cesur renk tavrını görebilirsiniz. Farklı dokular bana her zaman çok çekici geliyor. Hiç renk kullanmadan sadece doku farkları ile bile, kimi zaman renkten daha güçlü ifadeler yaratabiliyorsunuz. Bunların hepsi, zaten size zengin bir oyun alanı sağlayan ve kullanılması gereken enstrümanlar. Bunlar sizin stilinizi oluşturan şeylerdir.”
Küçük yaşlarda sanat yolunda ilerlemeyi seçtiği için şanslı olduğunu söyleyen Savatlı, “Bir işin üzerinde uzun süre yoğunlaşmak küçüklüğümden beri haz aldığım bir yöntemdi. Bazen neticeyi çok kestirmeden, daha doğaçlama bir stilde günden güne esere bir şeyler katmayı, onu olgunlaştırmayı, ben değiştikçe ve farklı baktıkça eserle zıt birtakım ögeleri esere entegre etmeyi ve bu süreci yaşamayı çok seviyorum.” ifadelerini kullandı.
“Klasik ve çağdaş sanat seyircilerini bir araya getirmek istiyorum”
Genç sanatçı, asıl yapmak istediği şeyin çağdaş sanat olduğunu aktararak, geleneksel sanatlarla bu sanatların ritüellerini de ilgi çekici bulduğunu vurguladı.
Geleneksel unsurları barındıran içeriklerin modern sanat dışında değerlendirilmesi gerektiği yönünde yanlış bir algı olduğunun altını çizen Savatlı, şu bilgileri verdi:
“Benim gelenekten anladığım şey, asırlardır bize ulaşmış formlardan ziyade o formların derinlerindeki anlamlarıdır. Ben de bunları koruyarak bir şeyler yapmaya çalışıyorum. Hat gibi geleneksel sanatlar, kendi mutlak kurallarını koruyor. Ben bu bakış açısının devam etmesi gerektiği düşüncesindeyim. Yalnız benim yaptığım hat değil. Böyle bir kaygı içerisinde de değilim açıkçası. Çağdaş sanat içerisinde az da olsa bir gelenek vurgusu yapabiliyorsam, bu benim için mutluluk verici. Bu yüzden iki sanat dalını birleştirmekten ziyade, iki sanat dalının seyircilerini bir araya getirmeyi amaçlıyorum.”
Savatlı, hat sanatıyla ilişkisinin ailesinin geleneksel sanatlara ve mimariye olan merakından ileri geldiğini dile getirerek, bu durumun hem genetik hem de duygusal olarak küçük yaşlardan beri kendisini sanatsal üretime ittiğini söyledi.
Daha genç yaşlarında asi ve eleştirel bir bakış açısıyla soyut işler yaptığını dile getiren 36 yaşındaki sanatçı, “Bu iki ayrı ucu, farklı arayışlarla birleştirmeye ve farklı katmanlarda farklı dönemleri, duyguları vermeye çalıştım. Son iki yılda belki de gitmek istediğim yolu bulup, o minvalde işler üretmeye başladım demek daha doğru olur.” değerlendirmesinde bulundu.
“Genç nesil üretkenliğini kaybediyor”
Sami Savatlı, her türlü yeni teknik ve bilgiye açık olduğunu ve keşfettiği her yeni tekniğin kendisine ilham verdiğinin altını çizdi.
Genç sanatçıların yaptıkları işin özgün olmasının önemine dikkati çeken Savatlı, özellikle sosyal medyanın pek çok faydasının yanında sanatçıları taklit kolaylığına yöneltmesi bakımından yaratıcılık ve üretkenliği zedelediğini söyledi.
Savatlı, 60 eserinin yer aldığı “Sonsuz Kökler” adlı kişisel serginin Üsküdar Belediyesi Kültür Müdürlüğünce Nevmekan Sahil içindeki Nev Galeri’de sanatseverlerle buluştuğunu belirterek, gösterilen ilgi nedeniyle serginin 23 Haziran’a kadar uzatıldığını kaydetti.
Ekim ayı itibarıyla yurt dışında ve yurt içinde açılacak sergilerin ardından 2019 sezonunu kapatacaklarını sözlerine ekleyen Savatlı, 2020’nin yaz aylarında yine yurt dışında açılacak yeni bir sergi için çalıştıklarını dile getirdi.
Sami Savatlı kimdir?
Orta Doğu Teknik Üniversitesi, Endüstri Ürünleri Tasarımı bölümünden mezun olan Savatlı, başta İstanbul, Ankara ve Bodrum olmak üzere Kuveyt, Suudi Arabistan, Bahreyn, İran, Fransa ve İtalya gibi farklı ülkelerde konut, restoran, ofis ve mağaza tasarımlarını içeren çok sayıda projeye imza attı.
Savatlı, 2012’de Uluslararası EDIDA tasarım ödüllerinde “En İyi Genç Tasarımcı” ödülüne layık görüldü.
Sanatçı, kurucusu olduğu “Savatlı Architects” tasarım ofisinde 2009’dan itibaren tasarım ve iç mimari alanlarına odaklandığı çalışmalarını sürdürüyor.
Yeni Akit