Rönesans İstanbul’da mı Başladı

Görsel Sanatlar
Uzmanlar, Rönesans hareketinin ilk izleri olarak yorumlanan çizimlerin paravanla kapatılabileceğini savunuyor.   İSTANBUL’un Galata semtinde bulunan ve adı, mimari yapısı ve tarihiyle yılla...
EMOJİLE

Uzmanlar, Rönesans hareketinin ilk izleri olarak yorumlanan çizimlerin paravanla kapatılabileceğini savunuyor.
 
İSTANBUL’un Galata semtinde bulunan ve adı, mimari yapısı ve tarihiyle yıllardır gizemini koruyan Arap Camii bugünlerde yepyeni bir tartışmayla gündemde. NTV Tarih’in son sayısında sayfalarına taşıdığı olay, 1999 depreminde dökülen sıvalar sebebiyle Arap Camii’nde yüzünü gösteren ve 2010 yılında gerçekleştirilen restorasyon sırasında tamamen gün ışığına çıkarılan tarihi fresklerin koruyucuyla örtülüp alçıpanla sıvanarak tamamen kapatılması.

Derginin nisan sayısında ‘Rönesans İstanbul’da başladı’ başlığıyla yayınlanan yazıda yüzlerce yıllık fresklerin ortaya çıkış hikâyesine yer veriliyor. Kilise olarak inşa edilen camide, 1999 depreminde ufak çapta hasar meydana gelmiş, dökülen sıvaların altından freskler ortaya çıkmıştı.

Cemaat, yaklaşık 11 yıl boyunca freskleri perdeyle örterek ibadetini yerine getirdi. Vakıflar Genel Müdürlüğü, en son 1913 yılında onarılan cami için 2008’de restorasyon kararı aldı.

Alçıpanla sıvandı

Anıtlar Kurulu tarafından aynı yıl onaylanan proje kapsamında restorasyon çalışmaları başlatıldı. Restorasyon sırasında 14. yüzyıla ait çok özel fresk ve mozaikler ortaya çıktı. Böylelikle şimdiye dek 15. yüzyılda başladığı düşünülen Rönesans hareketinin yaklaşık bir yüzyıl önceye dayanan izleri İstanbul’da gün ışığına çıkarılmış oldu. Ancak, fresklerle ilgili ne yapılacağı bilim kurulunda tartışma konusu oldu.

Nihayetinde kurul mekânın cami olarak kullanılıyor olmasını ve fresklerin korunmasını gerekçe göstererek fresklerin tekrar kapatılmalarını kararlaştırdı. Bakımı yapılan freskler, üzerleri koruyucuyla kaplandıktan sonra mart ayında tamamlanan son restorasyonda alçıpanla örtülerek sıvandı. 700 yıl sonra günışığına çıkan freskler, belirsiz bir tarihe kadar tekrar sıva altına gömülmüş oldu. Oysa uzmanların, bilim ve koruma kurullarının raporlarıyla da destekledikleri görüşlerine göre sadece belirli bir bölümde bulunan freskler paravanla ayrılarak koruma altına alınabilir ve şehrin tarihindeki en büyük keşiflerden biri dünyanın kültürel mirasına kazandırılabilirdi.
 
NADİR BİR ESER GRUBU
 
Uzmanlara göre, İstanbul’da Bizans dönemine ait dini eserler çok az yapıda korunabilmiş halde. Bu tür yapıların sayısı 5-6’yı geçmiyor. Arap Camii’nde günümüze ulaşabilen eserler bu nadir eser grubunun parçaları. Eserlerde işlenen kimi konular doğrudan doğruya Katolik inancıyla ilgili. Burada Bizans sanatında hiç işlenmeyen, sadece Katoliklere özgü sahneler ve aziz çizimleri görülüyor. Bu da hem İstanbul hem de Katolik dünyası için bir ilk.

Hürriyet