Maddeler Bu Sergide Değişiyor

Görsel Sanatlar
Özlem Ertan Maddenin zaman içinde değiştiğini herkes bilir. Ancak insanların maddenin değişimi sözünden anladıkları buzun erimesi, organik nesnelerin zaman içinde çürümesi gibi örneklerle açıklanabile...
EMOJİLE

Özlem Ertan

Maddenin zaman içinde değiştiğini herkes bilir. Ancak insanların maddenin değişimi sözünden anladıkları buzun erimesi, organik nesnelerin zaman içinde çürümesi gibi örneklerle açıklanabilecek sınırlara sahiptir. 28 mayısta, Taksim’deki Borusan Müzik Evi’nde ziyarete açılacak olan çağdaş sanat sergisi Madde-Işık II’de ise maddenin sese, ışığa dönüşebildiğini ve zamanlar arasındaki sınırların kalktığını göreceksiniz.

Geçen yıl yine aynı mekânda açılan Madde-Işık I sergisi, İstanbullu sanatseverlerden büyük ilgi görmüş ve sergiyi 30 binin üzerinde insan ziyaret etmişti. Serginin ikinci ayağının küratörlüğünü, aynı ilk sergide olduğu gibi Richard Castelli üstlenmiş. Basın mensupları olarak, sergi hazırlanırken küratör Richard Castelli’yle birlikte sergiyi gezdik ve hem Castelli’den hem de sergide eserleri bulunan sanatçılardan bilgi aldık.
 
Arabada dinozor iskeleti

İzleyiciler sergiyi gezmeye beşinci kattan başlayacak ve ilk olarak Çinli sanatçı Li Hui’nin Amber adlı heykelini görecek. Işıklandırılmış araba şeklindeki bu heykelin içinde bir dinozor iskeleti var. Sanatçı bu çalışmasıyla zamanlar arasındaki sınırları kaldırmayı denemiş.

İkinci olarak Berlin’de yaşayan Fransız sanatçı Julien Maire’in Filip Dots Mirror adlı eseriyle karşılaşacaksınız. Bizim orada bulunduğumuz sırada eserini mekâna yerleştirmekle uğraşan Julien Maire’den Filip Dots Mirror’ın hikâyesini dinledik: “Burada içinde cam heykellerin olduğu üç tane projeksiyon cihazı var. Bunlar, odadaki beyazperdeye bu somut nesnelerin görüntüsünü yansıtıyor. Projeksiyon içinde dönen cam nesnelerden oluşan bir eser bu. Burada maddenin ışığa dönüşümüne tanıklık ediyoruz.” Sergide Julien Maire’in iki çalışması daha var. Bunlardan biri olan Parçalanmış Kamera adlı çalışmada parçalanmış bir video kamera var. Kamera dağılmış ama hâlâ işlevini yerine getirebiliyor. Kameranın yanında deneysel film gösteren bir ekran da var. Kameranın ortasında bir sensör, üzerinde de diya pozitifler içeren bir disk var. Disk dönüyor ve ekrana farklı görüntüler yansıtıyor. Bu ilginç çalışmanın 11 Eylül’e gönderme yaptığını öğreniyoruz Julien Maire’den: “ Mesut adlı bir lider 11 Eylül’den iki gün önce, Afganistan’da iki sahne gazeteci tarafından öldürülüyor. Bu suikast, sahte bir röportaj sırasında kameranın havaya uçurulmasıyla yapıldı. Böyle bir objeyle birini öldürmeleri bana çok ilginç geldi. Benim eserimde kamera, patladıktan sonra da çalışmayı sürdürüyor. Film, kameranın farklı açılardan aydınlatılmasıyla oluşuyor.”
 
İşte yazının müziği

Dot Matrix Yazıcılar İçin Kuartet adlı eser ise yazılı bir metni müziğe dönüştüren ilginç bir çalışma. The User proje grubu tarafından hazırlanan bu çalışmada üç tane yazıcı var ve bunlar birlikte bir müzik yaratıyor. Eseri hazırlayan sanatçılar, “Tüm yazı karakterleri yazıcıda farklı bir ses üretiyor. Biz de bundan yararlanarak beste yapabiliyoruz” diyor.

Joachim Sauter’in Dirk Lüsebrink’le birlikte ürettiği Geçmiş Şeylerin Görünmeyen Biçimi adlı eser ise video karelerinin metal bir yüzeye birbiri ardına dizilmesiyle oluşan bir heykel serisi. Yapıt, Şangay Bienali sırasında, Şangay Modern Sanatlar Müzesi’nde çekilmiş görüntülerden oluşuyor.

Tüm maddelerin alışılagelmişin dışında kullanıldığına tanıklık edeceğiniz bu çağdaş sanat sergisini 25 eylüle kadar Borusan Müzik Evi’nde ücretsiz olarak görebilirsiniz. Sergi mekânı pazartesi dışında her gün 11.00-19.00 saatleri arasında açık. [Taraf]