Fotoğrafın Ortaya Çıkışı
1813’de Joseph Nicepore Niepce ışığa duyarlı bir levha üzerinde, kalıcı görüntüler elde etmeyi başarır. Niepce’in görüntüsü sekiz saat boyunca ışıklanır. 1829’da benzer çalışmalar yapan Louis-Jacques-Mande Daguerre’la ortaklık kurar. Niepce, çalışmaları bir yönteme dönüşemeden vefat eder.
1835 yılına gelindiğinde, bir gün Daguerre ışıklanmış bir levhayı içinde kimyasalların bulunduğu bir kaba yanlışlıkla koyar. Birkaç gün sonra levhayı farkettiğinde, elde ettiği sonuçtan kendi adını vereceği yöntemi bulur. "Daguerrotype" adını verdiği bu buluş, 1838’de Fransız Bilimler Akademisi’nce resmileştirilir. Bu gelişme, halk arasında ilgi uyanmasına ve fotoğrafın yaygınlaşmasına yarar. Temple Bulvarı’nın Louis Daguerre tarafından 1838’in sonlarında ya da 1839’un başlarında çekilen fotoğraf, bir insana ait ilk fotoğraftır.
Fotoğraf kelimesi, Yunanca photo ışık ve Latince graph "iz bırakmak" sözcükleri birleştirilerek türetilmiş bir isimdir. Kelime anlamı, ışık yardımı ile iz bırakmaktır. Fotoğraf cisimlerden yansıyan elektromanyetik radyasyonun toplanıp odaklanmasıyla oluşturulur. En yaygın rastlanan fotoğraflar insan gözünün görebileceği kalıcı görüntüler yaratan dalga boylarıyla yaratılan fotoğraflardır.
Fotoğrafta en önemli unsur ışıktır. Işık üzerine vurduğu nesneleri görülebilir kıldığı gibi, fotoğraf oluşumuna da olanak sağlar. İşte bu yüzden fotoğrafı çekecek makinedeki objektif de önem arz etmektedir. Objektifin optik çapı ne kadar büyükse içeriye giren ışık miktarı da o kadar çok olacağından, fotoğraf çekiminde daha yüksek enstantaneler kullanılabilinecektir.
Çoğu fotoğraf, ışığı fotoğraf filmine, CCD’ye ya da CMOS görüntü algılayıcısına odaklayan fotoğraf makinesiyle çekilir. Nesneler ışığa duyarlı kağıdın üzerine yerleştirilip, ışığa maruz bırakılarak (fotogram) ya da bir tarayıcının üzerine konularak da fotoğraf elde edilebilir. İyi fotoğrafın ne olduğu her zaman tartışma konusu olmuştur.
Dijital fotoğraf bilgisayar ortamında saklanan çeşitli dosya formatlarından oluşur. Bu formatlardan en popüler olanı sıkıştırılmış JPEG’dir. Diğer formatlar ise TIFF ve RAW formatlarıdır.
Cemal Işıksel, Nurettin Erkılıç, Selahattin Giz, Limasollu Naci, Şinasi Barutçu, İhsan Erkılıç, Baha Gelenbevi, Cumhuriyet döneminin ilk önemli fotoğrafçılarıdır. Çağdaş Türk fotoğrafçılığında gerçek anlamda sanatsal nitelikteki çalışmaların ilk tohumlarını ise 1950’li yıllarda yetişen sanatçı kuşağı atmıştır. Bu kuşağın en önemli sanatçılarından biri Ara Güler’dir. Yöresel olaylara çağdaş bir bakış açısı ve usta bir yorumla yaklaşan Ara Güler, bu özgün tavrıyla yalnızca yurtiçinde değil, yurtdışında da büyük bir sanatçı olarak kabul görmüştür. İlk fotoğraf yarışması 1932’de düzenlenmiştir. Aynı dönemlerde okullara fotoğrafçılık dersleri konulmuştur.