Yönetmenliğini Clint Eastwood’un yaptığı film, Irak’ta sayısız Amerikan askerinin hayatını kurtardığı için “kahraman” ilan edilen Kyle’nin yaşamı üzerinden Irak Savaşı’nın çarpıcı yüzünü beyaz perdeye aktarıyor. Film Amerika’da gösterime girdiği ilk haftasonunda 90 milyon dolarlık hasılatla tarihi bir rekora imza attı
Irak Savaşı sırasında keskin nişancı olarak görev yapan Amerikalı komando Chris Kyle’nin yaşam öyküsünü konu alan “American Sniper” adlı film Oscar’a aday oldu. Yönetmenliğini Clint Eastwood’un yaptığı film, Irak’ta sayısız Amerikan askerinin hayatını kurtardığı için “kahraman” ilan edilen Kyle’nin yaşamı üzerinden Irak Savaşı’nın çarpıcı yüzünü beyaz perdeye aktarıyor.
Keskin nişancı Chris Kyle, düşmanları öldürmekten pişmanlık duymuyor.
“American Sniper” bir kahramanlık filmi değil. Savaşın, en cesur ve başarılı askerlerde bile nasıl büyük duygusal hasar yarattığını anlatan bir eser.
Chris’in, Irak’ta geçirdiği süre uzadıkça, savaşta yaşadıklarını eşi ve arkadaşlarıyla paylaşması zorlaşıyor.
İçine düştüğü tehlikeli kısır döngü, Chris’i savaş meydanına geri çekiyor.
VOA’nın haberine göre Eski Muharipler Derneği Başkan Yardımcısı Ryan Galucci, bunun askerlerin yaşadığı en yaygın travma türü olduğunu söylüyor: “Çok ağır bir tecrübe yaşıyorsun. Bunu sıradan bir insana anlatmak zor. Bu yüzden de böyle filmler, savaştan dönenlerin tecrübelerini ve ruh halini anlatmak açısından büyük önem taşıyor.”
Chris Kyle’yi canlandıran aktör Bradley Cooper, zamanla kendisinden uzaklaşıyor ve hayatını tekrar kurmak için mücadele ediyor. Cooper’ın oyunculuğu, “En iyi Erkek Oyuncu” dalında Oscar’a aday gösterildi: “Bu film, savaş taraftarı veya savaş karşıtı bir yapım değil. Burada bir karakterin, aile ve iş hayatını dengelemeye çalışmak için verdiği mücadele anlatılıyor. Ancak savaşlara katılan bir askerin yaşamı, ülkesini savunmak için hayatını ortaya koymasını gerektiriyor.”
Chris Kyle, Şubat 2013’te savaş sonrası travma yaşayan başka bir asker tarafından öldürüldü. Chris’in eşi filmi izlerken duygusal açıdan zorlu anlar yaşamış: “Filmi izlemeden önce biraz huzurluydum ama izledikten sonra üzerimde hala bir yük taşıdığımı ve bu kusursuz filmle birlikte yüklerimden tamamen kurtulduğumu hissettim. Film Chris’i, iyisiyle ve kötüsüyle, çok iyi anlamış ve anlatmış. Artık tüm dünya bunu görebilir ve bence filmin en güzel tarafı da bu.”
“American Sniper”, insanların savaşta ve barışta ne kadar tezat davrandıklarını anlatma yönüyle “En İyi Film” dalında da Oscar’a aday. Film, Chris’in namlusuyla hedef aldığı insanları yeterince aktarmasa da, askerlerin anlatamadığı duyguları aktarmada başarılı görünüyor.