İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV) tarafından düzenlenen 34. İstanbul Film Festivali, sanat dünyasından ünlü isimlerin katıldığı açılış töreniyle başladı.
Akbank sponsorluğunda gerçekleştirilen festivalin Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki açılış töreninde “Sinema Onur Ödülleri” de sahiplerini buldu.
Onur ödüllerinin ilki, 62 yıllık kariyerinde 395 senaryoyla Guinness Rekorlar Kitabı’na giren Yeşilçam’ın başarılı yönetmeni Safa Önal’a verildi.
Önal, törende yaptığı konuşmada, bugüne kadar aldığı ödüllerin kendisini her zaman mutlu ettiğini belirterek, “Bu ödül, şu anda aldığım son ödül. Bundan sonrasını bilmiyorum ama ilk gözağrısı gibi bu benim son gözağrımdır ve kalbimin üstündedir” dedi.
Emekli maaşı olmadığına dikkati çeken Önal, bazı televizyon kanallarında günde 6-8 kez filmlerinin gösterildiğini, bu konuda 12 yıldır süren ve sonuna kadar sürdüreceği bir davası olduğunu kaydetti.
Safa Önal’a ödülünü veren Türkan Şoray da kariyerinin en güzel filmlerini Önal’la yaptığını ifade ederek, başarılı yönetmene teşekkür etti.
Anadolu Rock müziğinin yaratıcılarından olan ve Türk filmlerinin unutulmaz müziklerinde imzası bulunan Cahit Berkay, onur ödülüne layık görülen ikinci isim oldu.
Ödülünü Şebnem Ferah’ın elinden alan ve unutulmaz eserlerinden bazılarını yorumlayan Berkay, sinemaya müzik yapmaya tesadüfen başladığını dile getirerek, şöyle konuştu:
“Sinemaya 1974’te Atıf Yılmaz’ın Deli Yusuf isimli filmiyle başladım. O günlerden bu günlere geliyoruz. Sinema bence biraz tutku. Sinemaya tutkusu olmayan bu sektörde çok uzun süre kalmaz. Kaçar gider. Ama o delilerden biri de benim. Hala sinemanın içindeyim. Yapabildiğim kadar müzik yapacağım.”
Gecenin üçüncü onur ödülü, yönetmen ve yapımcı Yılmaz Atadeniz’e verildi. Ödülünü, son dönemin başarılı yönetmenlerinden Çağan Irmak’tan alan Atadeniz, ödülünü genç bir sinemacının elinden aldığı için mutlu olduğunu söyleyerek, çaresizlikler içinde sinemayı bugünlere getirdiklerinin altını çizdi.
Ödülü sunan Irmak ise sinemayı tanımlayan birçok kavram olduğunu vurgulayarak, “Sinema bazen iyi yürekli adamların kötü adamlara attığı bir yumruktur. O yumruğun sahiplerinden biri var şu an karşımızda. Sinemanın tüm olanaksız zamanlarında, hayal gücünü asla düşürmeyen, hep daha fazlasını isteyen, bence bir devrimci” ifadelerini kullandı.
Gecede Hale Soygazi’nin elinden onur ödülünü alan Yeşilçam’ın ünlü isimlerinden Süleyman Turan da sinemaya başlayalı 52 yıl olduğunu aktararak, “Aktörlük mahcup adamın intikamıdır diyoruz ya; hala alacak intikam kaldı mı ya da zaman kaldı mı bilmiyorum ama ciddi anlamda çok mutluyum” dedi.
Onur ödülünü Selçuk Yöntem’den alan başarılı sanatçı Nebahat Çehre ise ödülünü sinema emekçileriyle paylaşmak istediğini söyledi.
Talat Halman, Yaşar Kemal ve Kayahan da unutulmadı
Altın Lale “Ulusal” ve Uluslararası Yarışma, FACE Sinemada İnsan Hakları, “Seyfi Teoman En İyi İlk Film” ve bu yıl ilki gerçekleştirilecek “Ulusal Belgesel Yarışması” olmak üzere 49 filmin yarışacağı festivale 62 ülkeden 200’ün üzerinde film katılıyor.
Törende, Türkiye’nin ilk Kültür Bakanı Talat Halman, geçen ay yaşamını yitiren ünlü yazar Yaşar Kemal ve bu sabah hayatını kaybeden sanatçı Kayahan da anıldı.
Törenin sonunda festivalin açılış filmi olarak Ernesto Daranas Serrano’nun “Hal ve Gidiş” filminin gösterimi yapıldı.
Festival, 19 Nisan’da sona erecek.