Necatigil’in yaşamı fırtınalarla dolu birçok şairin aksine, “evden işe, işten eve” bir yaşam süren bir şair olduğunu belirten Ergülen; “Büyük şair olmak için mutlaka çok hapishaneli, çok sürgünlü olmak gerekmiyor. Necatigil, herkes şarkı söylerken susan adamdır.” dedi.
19 Mart Perşembe günü Zeytinburnu Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleşen Şairin Yaşamı söyleşisinde konuşan Haydar Ergülen, Necatigil’i ortokul yıllarında ders kitabında gördüğünü ve pastoral, kırsal şiirler yazan bir şair olduğunu düşündüğünü söyledi. Ergülen gençlik yıllarında yeniden keşfettiği Behçet Necatigil’in düşündüğü gibi bir şair olmadığını fark ettiğini söyledi. “Müfredat şairlerinin” kaderinin baştan çizilmiş gibi olduğunu söyleyen Ergülen, Necatigil’in şiiri ve yaşamı hakkında dinleyicilerine bilgilerini aktardı.
HERKES ŞARKI SÖYLERKEN SUSAN ADAM
“Büyük şair olmak için mutlaka çok fırtınalı, çok hapisli, çok sürgünlü olmak gerekmiyor. Behçet Necatigil, herkes şarkı söylerken susan adamdır. Öğretmendir. Evden işe, işten eve gidip gelen bir şair. Bu tarz şairler çok azdır. Bu yüzden Türk şiirinin en kapsamlı, en derinlikli ev şiirlerini yazdı. Şairleri belli kalıplarda tanımlamaya alışkınız. “Evlerin şairi” der geçeriz. Böyledir. Evleri yazarken, evlere güzelleme yapan bir şair değil, tersine evlerin içindeki insan hallerini yazan bir şairdir.”
ORTA SINIFTAN İNSANLARI YAZMIŞ
“Behçet Necatigil’in arkadaş çevresi 40 kuşağı yani toplumcu şairler. Necatigil’i toplumcu olmamakla suçlamaları bir yana, “küçük burjuva şairi” olmakla da itham ediyorlar. Bu ağır bir suçlama. Onun şiirinde ideolojik bir sınıflama yok. Kendisi bir yazısında “Ben orta sınıftan insanları yazıyorum.” diyor. Hatta “orta yurttaş” diye bir kavramı var. Behçet Necatigil Orhan Veli ve arkadaşlarının şiirden soyup attığı her şeyi şiirinde taşıyor. Orhan Veli ve arkadaşlarının dışarıdan kuşattığı insanların içi dünyasını, başka boyutlarını yazıyor. Toplumla hiç ilgisi olmayan, bireyci bir şair olduğu düşünülebilir. Oysa tam tersidir, odasındayken dünyaya bakabilen bir şair. Öğrencisi Hilmi Yavuz’un deyimiyle “Odası dünyadan büyük”tür.”
SURİYELİ ÇOCUKLARI YAZMAYA NECATİGİL OLACAKTI
Şiirinde vicdan, merhamet, şefkat, adalet gibi kadim kavramları görürüz. Birebir bu kelimeleri kullanmasa da, onun çocuklarla ilgili yazdığı şiirlere bakarsanız bunu anlarsınız. Bir şiirinde “Yazmaya Orhan olacaktı” der. Ben de mesela, bugün sokaktaki Suriyeli çocukları görünce “Yazmaya Behçet Necatigil olacaktı” diye düşünüyorum.