Son 36 Kareyi Önce İstanbul Gördü

Etkinlikler
Haberin Foto Galerisi İçin Tıklayınız… McCurry, fabrikadan çıkan son 36 filmle Hindistan, New York ve İstanbul’da çekimler yaptı. Ünlü oyuncu Robert de Niro, Hintli aktör Aamir Khan, Magnu...
EMOJİLE

Haberin Foto Galerisi İçin Tıklayınız…

McCurry, fabrikadan çıkan son 36 filmle Hindistan, New York ve İstanbul’da çekimler yaptı. Ünlü oyuncu Robert de Niro, Hintli aktör Aamir Khan, Magnum Fotoğrafçısı Elliott Erwitt’in portrelerinin yer aldığı ‘Son Kodachrome Filmi’ sergisi, dünyadan önce İstanbul Modern’de.

Onun için ‘Hüzünlü Bir Veda Senfonisi’ydi önceki akşam İstanbul Modern’de açılışı yapılan ‘Son Kodachrome Filmi’ sergisi.

Ne de olsa fotoğraf kariyerinin başından itibaren bu filmi kullanarak Hindistan’dan New York’a kadar unutulmaz kareler çekmiş, farklı kentleri, kişileri tanıştırmıştı milyonlarla. Bugün ise Kodachrome fabrikasından çıkan son 36 filmi ile bir dönemi kapıyordu dünyaca ünlü fotoğraf sanatçısı Steve McCurry.

Onu yalnız bırakmayıp İstanbul Modern’e gelenler ise hem McCurry’nin hüznüne hem de dijital öncesi fotoğraf dünyasında kült kabul edilen Kodachrome’un son karelerine tanıklık ediyordu. Filmin belgeseli ve sanatçı ile özdeşlenen ‘Afgan Kızı’ fotoğrafı da cabası.

Steve McCurry, filmle çektiği son fotoğrafların Türkiye’de sergilenmesinin onurunu yaşıyordu. "Benim için harika bir proje oldu. Bu projenin bir parçası olmaktan gurur duyuyorum, özellikle bunun İstanbul’da gerçekleşmesi beni daha çok mutlu etti." sözlerinden anlamak mümkün bunu.

Serginin ‘Hoş geldiniz’ konuşmasını ev sahibi İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı yapıyor.

Zaman Gazetesi’nin desteğiyle McCurry sergisini açtıklarını söyleyerek başlıyor söze Eczacıbaşı. Böylesine ünlü bir sanatçının dijitale geçmeden önce çektiği fotoğrafları sergilemenin büyük bir gurur olduğunu belirtiyor.

Katılımın yüksek olmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Eczacıbaşı, serginin belgesellerle zenginleştirilerek bir ay boyunca görülebileceğini anlatıyor.

Serginin misafirlerinden biri de fotoğrafa merakıyla bilinen Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı.

Kodachrome filmleri kendisinin de kullandığını hatırlatan Eczacıbaşı, "Herkes Kodachrom’u kullanmıştır. Efsanevi bir filmin son rulosunun iyi bir fotoğrafçı tarafından değerlendirilerek sergiye dönüştürülmesi ve bunun da ilk defa İstanbul Modern’de sergileniyor olması sergiyi daha da özel kılıyor. Bu filmin ortadan kalkması bir devrin kapanması anlamını taşır." diyerek özetliyor serginin önemini.

Serginin sponsorluğunu üstlenen Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı, sergiyi fotoğraf adına tarihî bir sonun kayıt altına alınması olarak değerlendiriyor.

Steve McCurry’yi fotoğrafın duayenlerinden biri olarak tanımlayan Dumanlı, sergiye ev sahipliği yapan İstanbul Modern’de unutmuyor. "Türkiye’nin en önemli sanat merkezlerinden biri. Böyle önemli bir sergiye ev sahipliği yapmak İstanbul Modern’e yakışır bir seçim." diyen Dumanlı’ nın bir de dileği var; bu fotoğrafların dünyanın pek çok yerinde sergilenmesi.

Serginin küratörlüğünü yapan Engin Özendes de, Zaman Gazetesi’nin öncülüğünde gerçekleşen fotoğraf projelerinin fotoğrafın geleceği açısından önemli olduğunu vurguluyor.

Kodachrome ile geçen günlerini andılar

Sergi öncesi kokteylde bir araya gelen iki ünlü fotoğrafçı Steve McCurry ve Ara Güler, Kodachrome ile geçen günlerini özlemle andı.

Her ikisi de fotoğrafçılar için Hindistan’ın bir cennet olduğunda hemfikirdi. En çok zorlandıkları nokta ise hiç kuşkusuz yüzlerce filmle gümrük kapılarından geçmekti. Filmleri uygun şartlarda korumak, çekimden sonra ise sağ salim labotatuvara teslim etmek de cabası.

İkili bugünün fotoğrafçılarının birçok konuda daha şanslı oldukları görüşündeydi. Time-Life grubunda, Magnum Fotoğraf Ajansı’nda ve National Geographic dergisinde birlikte çalışan iki fotoğrafçı, "Fakat pek yan yana çalışmadık. Birimiz dünyanın bir köşesinde, diğeri bir başka köşesindeydik." dedi.

Sanatseverler, İstanbul Modern’de bir arada

Magnum Fotoğraf Ajansı ve National Geographic dergisinin fotoğrafçısı Steve McCurry’nin ‘Son Kodachrome Filmi’ fotoğraf sergisi önceki akşam İstanbul Modern’de açıldı.

Sanatseverleri bir araya getiren serginin kokteyline katılan (soldan sağa) Eczacıbaşı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, ev sahibi İstanbul Modern Yönetim Kurulu Başkanı Oya Eczacıbaşı, Steve McCuryy ve Zaman Gazetesi Genel Yayın Müdürü Ekrem Dumanlı birlikte fotoğraf çektirdi. Kodachrome fabrikasının ürettiği son 36 filmle çekilen fotoğrafların yer aldığı sergi 4 Eylül tarihine kadar gezilebilecek.

New York’ta kaybolan Türk kızıyla buluştu

Steve McCurry’nin İstanbul Modern’deki sergisi ilginç bir buluşmaya da ev sahipliği yaptı. ABD’nin New York eyaletindeki bir metro istasyonunda yolunu kaybeden ve İstanbullu olduğunu söyleyen Rona ile karşılaşan McCurry, "Ne güzel! Birkaç ay sonra İstanbul’da sergim olacak." demişti. Rona da McCurry’nin filmle çektiği son fotoğraflarını görmek için soluğu sergide aldı.

Robert de Niro’dan Ara Güler’e

Ünlü oyuncu Robert de Niro ile başlayan "Son Kodachrome Filmi" başlıklı sergide Hintli aktör, yönetmen, yapımcı Aamir Khan, Hintli yazar ve aktrist Shenaz, Hintli aktrist ve yönetmen Nandita Nas, Hint sinemasının ünlü oyuncu ve yönetmenlerinden Amitabh Bachchan, Elizabeth filminin yönetmeni Shekhar Kapur, Magnum fotoğrafçısı Elliott Erwitt, "İstanbul’un Gözü" Ara Güler’in yanı sıra Rajastan’daki Rabari kabilesinden etkileyici portreler bulunuyor.

Sergide ayrıca National Geographic kanalının Kodachrome filminin çekim sürecini izleyerek yaptığı belgesel ve Steve McCurry’nin fotoğraf serüvenini özetleyen bir gösterim de yer alıyor.

En sevdiği fotoğrafını çeken Ahmet Sel ile Galata Köprüsü’nde

Dünyanın dört bir yanında çektiği güçlü portre fotoğraflarıyla tanınan Steve McCurry, kendi fotoğraflarının çekilmesi konusunda çok titiz. En çok sevdiği, kitaplarında ve sergilerinde kullandığı siyah beyaz kare ise Türk fotoğrafçı Ahmet Sel’in vizöründen.

Ahmet Sel, 2002 yılında ‘Kabilden Portreler’ adlı projesi için Afganistan’da bulunurken komşu evleri paylaşan McCurry, kendi kişisel projeleriyle uğraşıyordu. Bir sabah Sel, evinin yakınlarındaki sokakta ışık düzeneklerini kurmuş fotoğraf çekerken evinden çıkan McCurry gelir.

Kısa bir sabah sohbetinden sonra onun da fotoğrafını çeker. O fotoğraf şimdi McCurry’nin favori fotoğrafı. 9 yıl sonra tekrar buluşan ve fotoğrafını çekmesini isteyen McCurry ve Sel, İstanbul’un tam ortasında, Yenicami’ye karşı Galata Köprüsü üzerinde buluştu.

Ahmet Sel 9 yıl önce Afganistan’da kullandığı ışık sistemlerini aynı titizlikle bu kez Yenicami’ye karşı kurdu. Renkli ve siyah beyaz orta format hasselblad’ını takarak yine McCurry’nin sevdiği fotoğraflar çekti. McCurry ise filme veda etmiş bir fotoğrafçı olarak Nikon D3X dijital fotoğraf makinesiyle Ahmet Sel’i fotoğrafladı.

McCurry, "Senin çektiğin fotoğraf tam beni anlatıyordu. Çok sevdim ve senin de izninle yıllarca kullandım. Ama aradan geçen yıllarda değiştim. Sergi için İstanbul’a gelince hem sana teşekkür etmek hem de yeni bir fotoğrafımı çekmeni istedim. İzin verirsen ben de senin fotoğrafını çekmek istiyorum. Bakalım beğenecek misin?" dedi. İkili hoş bir akşamüstünde keyifli dakikalar geçirdi.

Zaman