Organizasyon ve ev sahipliğini Karlık Evi’nin üstlendiği 6. Uluslararası Kapadokya Sanat Kampı, kültürlerin ve sanatın Kapadokya’yla bütünleşmesini amaçlıyor.
Bu yılki sanat buluşmasına, Türkiye’nin yanı sıra Kosova, Rusya, Bulgaristan, İtalya, İspanya, Yunanistan, Azerbaycan ve Özbekistan’dan 24 resim, seramik ve grafik sanatçısı katılıyor. Kamp sorumlusu Ekrem Kadak, yaptığı açıklamada, geleneksel hale gelen sanat kampının özellikle ulusal ve uluslararası sanat camiasında önemli bir yer edindiğini söyledi.
Kapadokya‘nın, dünyanın gezilmeye ve görülmeye değer 3 bölgesinden biri olmasına rağmen tanıtımda büyük eksiklik yaşandığını dile getiren Kadak, kamp çalışmaları ile bölgenin tanıtımına katkıda bulunduklarını söyledi. Sanat kampında ortaya çıkan eserlerle iki sergi açtıklarını söyleyen Kadak, "Kapadokya’da sanatçıların ortaya koyduğu çalışmaları İzmir Güzelyalı ve Ankara Batıkent Sanat galerilerinde sanatseverlerin beğenisine sunduk ve bu kapsamlı sergiler büyük ilgi gördü. Kamp, artık kurumsallaştı. Kampa, Türkiye’nin her bölgesinden birer temsilci ile 8 ayrı ülkeden sanatçılar davet ettik. Güzel eserler ortaya koyacağımıza inanıyorum. Bu kadar özel bir yerde sanat artık gerektiği değerde ele alınmalı. Bunu sağlamak için çalışıyoruz." şeklinde konuştu.
Kamp sorumlusu Ekrem Kadak, Kapadokya halkından da sanatçıları yalnız bırakmamaları çağrısında bulundu. 6. Uluslararası Kapadokya Sanat Kampı’na Trabzon’dan katılan ve ilk defa Kapadokya’ya geldiğini söyleyen ressam Ayla Aksoyoğlu, "Kapadokya özel bir yer. Havası ve tabiatı ayrı ayrı güzel" ifadelerini kullandı.
Kapadokya Masalları adlı bir çalışma yapacağını belirten Aksoyoğlu, "Burada değişik bir tür deniyorum. Deseni ham olarak tutup, boyayı da onun yanında kullanıyorum. Resimlerimde kara kalem, akrilik, yağlı boyayı karışık olarak kullanıyorum. Bu, resmime önemli bir farklılık kazandırıyor. Resim böylece, klasik kara kalem veya yağlı boya türündün çıkıyor. Resim sanatının bilinen disiplinlerinin dışına çıkıyorum. Figüratif ve soyutlamayı yan yana kullanıyorum. Çok katmanlı bir resim çalışması yapıyorum. Bu, benim özgün tarzım oldu" diye konuştu.
Kampta ulusal ve uluslararası düzeyde çok güzel çalışmalar yapıldığını anlatan Aksoyoğlu, "Sanat, sadece İstanbul’da yapılmıyor. Anadolu’da da çok güzel çalışmalar yapılıyor. Bu tür organizasyonları Anadolu’nun geneline yaydığımızda sanat açısından çok güzel gelişmeler olacağına inanıyorum. Bu çalışma Anadolu’dan yayılan bir ateş gibi olmalı ve tüm Anadolu’yu sarmalıdır. Bence Anadolu’nun sanatı, İstanbul’dan çok daha yaygın ve kapsamlı," diye konuştu.
EBRU SANATINI ABD VE JAPONLARA SEVDİREN SANATÇI
Uluslararası Sanat Kampı’na katılan sanatçılar arasında ebru sanatına yeni boyutlar ekleyerek, özellikle Japon ve ABD’lilere sevdiren Nilüfer Tütüncü de yer alıyor. 8 defa Japonya ve 2 kez ABD’de ebru sergisi açtığını belirten Tütüncü, "Özellikle Japonlar dünyada ilk kez keçi derisi üzerine yaptığım Mevlana portresini çok beğendi. Ebru sanatına dünya çapında büyük ilgi gösteriliyor. Bu da bizleri çok memnun ediyor." dedi. Uluslararası Kapadokya Sanat Kampı sonunda ortaya çıkan eserler, 29 Haziran 2009 Pazartesi günü saat 17.30’da Karlık Evi’nde sanatseverlerin beğenisine sunulacak.