Yaklaşan Ramazan Ayı vesilesiyle, aşağıda ismi yazılı hocalarımız, şu önemli hususları Müslüman kamuoyunun dikkatine sunarlar:
Son yıllarda ülkemizde Ramazanların giderek magazinleştirilmesi, sıradanlaştırılması ve neredeyse bir şenliğe, hatta festivale dönüştürülmesi tehlikesi ile karşı karşıyayız. Medya organları ve belediyeler başta olmak üzere, çeşitli resmi kurumlar ve sivil toplum kuruluşlarından Ramazan ayı etkinlikleri için bu mübarek ayın ruhuna uygun faaliyetler yapmaları istenmekte ve beklenmektedir.
Bu vesile ile tüm muhatap çevrelere diyoruz ki:
İSLAM DOĞRU BİR USUL VE DOĞRU BİR USLUP İLE ANLATILMALI
Ramazan programlarında insanımıza İslam’ı doğru ve sahih bir şekilde anlatacak konular seçilmeli, tefrikaya yol açacak her türlü açıklamadan uzak durulmalıdır. Helal-haram çizgilerine dikkat edilmeli, özellikle dil ve üslup konusunda oldukça hassas olunmalıdır.
Ramazan ayının; çeşitli kurum ve kuruluşlarca bir “reklam ve tanıtım malzemesi” olarak kullanılmasına, aynı şekilde bir ticaret vesilesi ve maddi kazanç aracı haline getirilmesine, iftar sofralarının “israf sofralarına” ve sadece “dost-ahbap sofralarına”dönüştürülmesine, çeşitli sosyal ve kültürel etkinliklerle ibadet ortamının gölgelenmesine ve perdelenmesine engel olunmalıdır.
ENSÂR OLMAYA DEVAM
Başta sayıları 2 milyonu aşkın Suriyeliler olmak üzere, İslam coğrafyasının dört bir tarafından ülkemize gelerek yaşamak durumunda kalan muhacirlere, bu Ramazan’da daha fazla ensâr olmaya dikkat edilmeli, şimdiye kadar yapılan hayırların daha da arttırılmasına çalışılmalıdır.
BAHAR ŞENLİKLERİ (!)
Hemen Ramazan’ın öncesine denk gelen okul tatilleri dolayısı ile başta üniversitelerde yapılan yıl sonu programları ve Bahar Şenlikleri olmak üzere, tüm eğitim kurumlarında yaşanan gayri ahlakî davranışlara karşı gençlerimizi duyarlı olmaya, üniversite yönetimlerini de daha dikkatli olmaya çağırıyor, bu konuda etkili ve yetkili kişi ve kurumları da gerekli tedbirleri almaya davet ediyoruz.
Merhum Aliya İzzetbegoviç’in yıllar önce yaptığı önemli bir tespiti hatırlatmak istiyoruz: “…Radyolarda, televizyon kanallarında ve gazete köşelerinde Ramazanlarda nispî olarak artan ‘dini’ içerikli yayınlar, iftar ve Ramazan programları, sohbetler, magazinle karışık muhabbetler medyatik ortamın Ramazanlaşmasından çok, Ramazan’ın medyatikleşmesiyle ilgilidir. Medyatik ortamlarda artarak süren faaliyetlerin sıhhatinin sağlaması, Ramazan ve ona ait değerlerin her yıl yeniden tazelenerek yaşanmasından çok, giderek sıradanlaşmasına bakılarak yapılabilir…”
Rabbimizden bu Ramazan ayının ümmetin dirilişine, mazlum ve mustazafların yaralarının sarılmasına, hasretini çektiğimiz vahdetimize vesile olmasını niyaz ediyoruz.
Abdullah Büyük, Abdullah Yıldız, Abdullah Trabzon, Abdülaziz Kutluay, Abdülvahab Ekinci, Adnan Demircan, Ahmet Ağırakça, Ali Rıza Temel, Emrullah Hatiboğlu, Ebubekir Sifil, Faruk Beşer, Faruk Köse, Halil İbrahim Kutlay, İbrahim Cücük, Hayreddin Karaman, İhsan Süreyya Sırma, İhsan Şenocak, İsmail Lütfi Çakan, Kazım Sağlam, Mehmed Salih Ekinci, Mehmed Paksu, Mehmed Beşir Eryarsoy, Mehmed Göktaş, Muhammed Emin Yıldırım, Metin Balkanlıoğlu, Metin Karabaşoğlu, Nureddin Yıldız, Ömer Döngeloğlu, Ramazan Kayan, Siraceddin Önlüer, Talha Hakan Alp, Ömer Faruk Korkmaz, Yusuf Ziya Kavakçı.