Röportaj: Selim Sebilci
TRT, kültür ve sanat programlarıyla her zaman öne çıktı; bu, on yıl önce de böyleydi şimdi de öyle. Özel televizyon kanallarının açılması, dijital-uydu yayıncılığının artması kültür ve sanata da kanallarda yer verilmesine olanak hazırladı.
TRT 2, TRT Haber oldu ve yeni bir kültür programıyla merhaba dedi: Hayat +
Üstelik hafta içi her gün yayınlanıyor program… Edebiyat, müzik, sinema, resim, opera gibi birçok sanat dalına da yer veriyor program. Alanında uzman ve seçkin isimlerin konuk edildiği program bir saat sürüyor.
Program yapımcısı İsmet Yazıcı ile bir fırsat bulup kısaca Hayat + programını konuştuk.
Nasıl doğdu bu güzel program?
İSMET YAZICI: Her programın tasarım aşamasında nasıl biçimle hazırlanmalı bu program diye düşünürken aynı zamanda da asıl temel soru öz olmuştur benim için; kendime özünde ne anlatacağız sorusunu sorarım hep. Hayat +’nn hazırlanması görevi bana verildikten sonra da kendime ilk sorduğum soru bu oldu; zeminimiz ne olacak? Bu soru için kendime söylediğim öz cümle şu oldu:
Sanat, bütün zamanlar boyunca, insana insan olma yolunda ufuk açıcı en önemli düşünce alanlarından biri oldu. İnsanın kendisiyle buluşmasına duvar ören şimdiki zamanın bütün parçalayıcılığına karşı da yine en önemli nefes ve umut alanlarımızdan biri kuşkusuz sanat… Bugün belki de her zamankinden daha fazla önem taşıyor kendini, varoluşunu arayan, katları ve katmanları aralayan sanatçıların rehberliği; (özellikle de iki denizin buluştuğu bu şehirde İstanbul’da soluk alan sanatçıların) dünya için çok önemli.
İşte bu benim için bir başlangıç noktasıydı ve inşa artık çok kolaydı…
Kültür-sanat programı denilince bazıları sadece yazar ve şairlerle ilgili bir program zannedebilir. Programın içeriğinde neler var, biraz açabilir misiniz?
İSMET YAZICI: Programın içeriğinde, sanata, insana ve kültüre dair her şey var. Kitap, resim, heykel, sinema, vb. alanlarının yanı sıra mitoloji, mimari, felsefe vb. konular da giriyor. Ama bir temelle: Gerçekten kültür-sanat başlığını hakedecek bir içerikle oluşmuş olması… Hayat +’nın amacı, yalnızca gündemi takip etmek değil, aynı zamanda gündemi yaratmak. Öne çıkarılan başlıklarla, yalnızca o anda gündeme düşürülmüş olanlar değil; kültür-sanat gündemini belirlemeye müsait durumların ve kişilerin de konu ve konuk ediliyor.
Genç sanatçılara da yer veriyor musunuz?
İSMET YAZICI: Tabi ki. Sanatın yaşı yok ki.
Yeni çıkan dergi ve kitaplar için daha özel bir bölüm hazırlanamaz mı program içinde?
İSMET YAZICI: Zaman zaman dergilerle ilgili yıldönümü vb. nedenlerle ilgili zaten yapıyoruz. Kitaplara gelince, yeni çıkan kitaplarıyla yazarlar stüdyoda konuğumuz oluyor, zaman zaman aktüel çekimlerle değerlendiriyoruz; NOTLAR başlıklı bölümümüzde de her gün mutlaka iki yeni kitap tanıtıyoruz.
İzleyicilerin ilgisi nasıl programa, memnun musunuz?
İSMET YAZICI: Her zaman insan yaptığında eksik bir şeyler bulur. Biz de buluyoruz; daha iyi olması için çalışıyoruz. Ama tabi ki her gün 45’lık bir canlı tv programı yapmak çok zor. Allahtan sanatla çok yakın ve işini çok seven bir ekibimiz var. Müthiş bir özveriyle çalışıyorlar.
Hayat Artı programının ilerleyen günler için yeni projeleri var mı?
İSMET YAZICI: Geçtiğimiz haftadan buyana Pazar günleri 17.10’da haftanın kolâjının yer aldığı bir Hayat + Haftasonu programı yayına giriyor. Yaz dönemi muhtemelen ara vereceğiz. Sonbaharda da yönetim Hayat +’nın bizim ekibimizle devam etmesini isterse, yaz dönemi yapacağımız hazırlıklarla biraz daha dosya ağırlıklı bir programa gidebiliriz. Çünkü bence amacımız, haberdar etmenin yanı sıra sanat ürünleri üzerine yapılacak okumalarda, katmanlar aralanırken insanı sıkıştığı sınırların dışına çıkarıcı yol açıcı bir zeminde oluşturmak olmalı…
Program ile ilgili içerik bilgilerine ulaşmak için siteni blog sayfası ziyaret edilebilir:
http://hayatarti.blogspot.com