Ihlamur; Cana Şifa Bir Dergi!

Etkinlikler
Hazırlayan: Selim Sebilci Cemil Meriç’in ifadesiyle “hür tefekkürün kalesi” olan dergiler… Uzun bir zaman dergilerin ve dergiciliğin merkezi İstanbul idi; hâlâ da ...
EMOJİLE

Hazırlayan: Selim Sebilci

Cemil Meriç’in ifadesiyle “hür tefekkürün kalesi” olan dergiler… Uzun bir zaman dergilerin ve dergiciliğin merkezi İstanbul idi; hâlâ da öyledir. Sanatın –özelde edebiyatın- merkezi İstanbul olduğu için bu böyledir sanırım… Doğrudur da… Ancak son yıllarda taşradan da iyi işlere imza atan nitelik çıtası yüksek dergiler çıkmaya başladı.

Eskiden taşra dergisi denilince tasarımından içindeki yazılara varana değin “basitlik” ve “söz kalabalığı ile edebiyat yapmak” akla gelirdi. Aslında merkezi İstanbul olduğu halde taşra dergisi sınıflandırmasına giren dergiler de yok değil.

Bu seri konuşmalarda ana akım dergilerden uzakta, taşra dergilerinin dinginliğinde konaklamaya çalışacağız. Biz burada taşra kelimesi ile ana akım dergilerin dışındaki dergileri kast etmiş oluyoruz. Yani ana akım dışında yer aldığı halde nitelik çıtası ana akım seviyesinde olan dergilerdir konuştuklarımız. İşte bunlardan birisi de IHLAMUR dergisi

Ihlamur dergisi genel yayın yönetmeni Hakan Sarı ile yayıncılık serüvenlerini, dergiciliği ve projelerini konuştuk.

Önce sizi tanıyabilir miyiz?
1980 yılında Kayseri’de doğdum. Okuduğum lisede birkaç arkadaşımla Edebiyat Kulübü kurduk. Gençlik ve Spor Bayramı gibi resmi günlerde programlar düzenledik. Mehmet Akif Ersoy, Necip Fazıl Kısakürek ve Said Faik Abasıyanık gibi önemli yazar ve şairlerimizi anma programları düzenledik. Bunlarla birlikte bir okul gazetesi de çıkardık. O yıllarda okul dışında da bazı dergilerde yazı ve şiirlerim yayınlanmaya başladı. 1998’de Yeni Kayseri Gazetesi’nde köşe yazarlığına başladım ve Türkiye Gazetesi Kayseri Bölge Müdürlüğü’nde görev aldım. 2004 yılında üniversite okumak üzere Konya’ya gittim. Aynı yıl üniversite bünyesinde Müzik Topluluğunu kurduk. 2005 yılında Bilim ve Teknoloji Topluluğunu kurduk ve 2009 yılına kadar başkanlık görevini yerine getirdim. 2006’da kurduğumuz ve başkanı bulunduğum Gençlik Platformu şuan 17 ülkede faaliyet göstermekte. 2009 yılında Konya’da gençlik alanında faaliyet gösteren sivil toplum örgütleri temsilcileri ile Konya Gençlik Konseyi’ni kurduk. Çevre Sağlığı Birliği, Türkiye Yazarlar Birliği, İLESAM, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, Yaratılanları Sevenler Derneği gibi çeşitli sivil toplum örgütlerine üyeyim.

Ihlamur, nasıl doğdu? Ihlamur, ne demek?
Ihlamur; 2006 yılında başladığımız edebiyat projemizin adıdır. İlk olarak 2007 yılında Selçuk Üniversitesi bünyesinde düzenlediğimiz yarışma ile 100 genç şairin birer şiirinin seçilmesi ile hazırladığımız 100 Şiir 100 Şair-Buluşma antolojisini çıkardık. 2008’de düzenlediğimiz 1.Uluslararası Şairler Buluşması ile 18 ülke şairini Konya’da misafir ettik. Projenin üçüncü adımı olan dergi Nisan 2009’da okurla buluştu.

Ihlamur derde deva, cana şifadır, mütevazıdır… İşte tüm bu güzelliklere namzet bir dergi demektir Ihlamur. İsteklerinde mütevazı, ilkelerinde inatçıdır.

Dergi çıkarmanın ne gibi zorlukları var ya da zorlukları var mı? Destek görüyor musunuz?
Dergi çıkarmak her sayıda doğum sancısı çekmektir. Hele ki bir taşra dergisiyseniz… Her ne kadar yirmiden fazla ülkeye ulaşan uluslararası bir dergi olsa da bir taşra dergisi olmanın sancısını her sayıda yoğun yaşamaktayız. Bir yılı geride bıraktık, geriye dönüp baktığımızda en büyük ve yegâne destekçimizin okurumuz olduğunu söylersek yalan olmaz.

Ihlamur, hangi ilden ses veriyor. Bulunduğunuz yerde dergiye, dergiciliğe ilgi nasıl?
Ihlamur, Konya menşeli bir dergi… İlgi sorunuza bir hatıra ile yanıt versem sanırım yeterince açıklayıcı olur. 30 Eylül 2010’da çıkacak olan Mevlâna Özel Sayısı için Konya’da bir ilçe belediyesinin Kütüphane Daire Başkanı’nı ziyaret ettik. 500 sayfalık özel sayıda yaklaşık 85 akademisyen, şair, yazar ve sanatçının eserleri bulunmakta. Sayın Daire Başkanı’na listeyi takdim ettik ve uzun uzun anlattık, isteğimiz malum ilgili sayıdan belediyenin hizmet alanında bulunan kütüphaneler için satın alınması. İsteğimizde başarılı olamadık ama bizi asıl üzen şey başka. Kütüphane Daire Başkanı’nın ilgili listede tanıdığı tek bir isim var ki diğer isimleri burada uzun uzun yazmaya mahal görmüyorum, o da görev yaptığı belediyenin eski belediye başkanı…

Usta isimlerin yanında genç isimlere de şans veriyor musunuz? Dergiye ürün göndermek isteyen okuyucularımıza bu konuda neler söyleyebilirsiniz? Yayın kriterleriniz nelerdir?
Ihlamur projemizin amacı genç kalemlere imkân sağlamak ve bu imkânla edebiyatımıza taze bir nefes kazandırmak… Dergimizde muhakkak ki usta isimler var ve her zaman olacak, ama dergimizin asıl sahipleri/yazarları gençlerdir. Dergimize, genel ahlak ve dil kurallarına uygun olmak şartıyla, her tür eser gönderilebilir. Dergimizde sabit bir yazar kadrosu yerine, her sayıda herkese açık olmayı tercih ettik.

Her derginin okul olma gayesi vardır. Ihlamur okuru ve yazarıyla neler yapıyor bu bağlamda?
Her dergi muhakkak ki bir okul olma gayesi gütmelidir. Ihlamur ailesi olarak bizler her sayının hazırlık safhasında bir araya gelmekte ve yeni sayı üzerinde çalışmaktayız. Artık bir gelenek halini alan Ihlamur Buluşmaları ile de her çıkan sayımızı okur ve yazarlarımızla birlikte okumakta ve tartışmaktayız. Bunlarla birlikte okur/yazarlarımızla birlikte düzenlediğimiz atölye çalışmaları ile de şiirlerimizi ve nesirlerimizi tartışmakta; imla, dilbilgisi vb. hatalarımızı düzeltmekteyiz.

Sizce de edebiyatta hâlâ taşra-merkez ayrımı var mı?
Dünya her geçen gün küreselleşmektedir. Teknolojinin de sayesinde mesafeler kısalmakta. Özellikle internet sayesinde uzak coğrafyalara bile rahatlıkla sesinizi duyurabiliyorsunuz. Dünya bu halde iken ülkemizde taşra-merkez ayrımı yapmak ne kadar doğru olur açıkçası emin değilim. Ihlamur’un Doğu Türkistan’dan Avusturya ve ABD’ye kadar uzanan geniş bir okur kitlesi var. Diğer ülkelerden bakınca elbette böyle görünmüyor ama bizler ülkemiz içinde dergileri çıkış yerlerine göre ayrım yapmaktayız toplum olarak. Siyasi ya da idari olarak Ankara dışındaki iller (İstanbul dâhil) taşradır. Yayıncılık olarak da İstanbul dışındaki iller taşradır ısrarına bir anlam veremiyoruz. Neden? Nasıl? Hangi kriterlere göre?

Ihlamur dergisine ulaşmak için ne yapmalıyız, dergiyi nasıl bulacağız?
Dergimiz hakkında detaylı bilgi ve yayınlanmış sayılarımız (e-dergi olarak) www.ihlamurdergisi.com internet sitemizde mevcut. Dergimiz okur ve abonelerine posta ile gönderilmektedir, ayrıca temsilcilerimizden de temin edilebilmekte. Dergi hakkında detaylı bilgi, eser gönderimi ve sorular için ihlamuredebiyat@gmail.com’a eposta gönderilebilir. Mevlâna Özel Sayısı ile birlikte tüm kitabevlerine dağıtımı yapılacaktır.

Ihlamur dergisi olarak projeleriniz var mı, okuyucu neler bekliyor?
İsmiyle müsemma dergimiz Ihlamur kokmakta ve her abonesi için ıhlamur fidanı dikmekte. Önümüzdeki süreçte bunları ıhlamur çayı ve ıhlamur yaprağı ile hazırlanacak ayraç izleyecek. Söyleşimizin başında da belirttiğim üzere Ihlamur bir dergiden öte bir proje ve dergi bu projenin ilk adımıydı. Gençlik Platformu olarak yaptığımız başvuru üzerine UNESCO tarafından 2011 yılı; doğumunun 400. yılı olması münasebetiyle Evliya Çelebi Yılı ilan edildi. Hazırlamakta olduğumuz pek çok projeden biri de Ihlamur Dergisi Evliya Çelebi Özel Sayısı. Dergimizin 2011 yılı içerisinde çıkacak bir diğer özel sayısı da Şiir Özel Sayısı. Bu özel sayımızın en büyük özelliği ise şairlerimizin kendi el yazıları ile yazdıkları şiirleri aynen yayınlayacak olması. Benzeri daha pek çok proje ve hazırlıklarımız önümüzdeki süreçte kamuoyuna sunulacaktır.

Belki bir başka söyleşimizde bahsetmek üzere şimdilik bu kadarıyla veda edelim. Dergimize ve dergiciliğimize ilginize teşekkürler…