Doğan Hızlan – Demir Özlü Buluşması

Etkinlikler
Burak Kartal’ın iznelimleri; Şimdiye kadar gerçekleşen Edebiyat Buluşmaları’ndan farklı geçen bir akşam oldu. Genelde Doğan Hızlan ve konukları arasındaki sohbeti “çaktırmadan”...
EMOJİLE

Burak Kartal’ın iznelimleri;

Şimdiye kadar gerçekleşen Edebiyat Buluşmaları’ndan farklı geçen bir akşam oldu. Genelde Doğan Hızlan ve konukları arasındaki sohbeti “çaktırmadan” dinliyormuş gibi duran bir rolümüz vardı. Bu sefer rol değişti, Demir Özlü –sanırım bu ülkede böyle fırsatları pek bulamadığından- doğrudan bize anlattı edebiyatını. Aklına takılanları söyledi, görmek istediklerini ekledi ve hoşuna gitmeyenleri de isim belirtmeden eleştirdi. Türkçe’yi doğru düzgün kullanmanın önemli olduğunu, son kitabıyla bunu yapmayı başardığını anlattı. Geçtiğimiz yıl Sel Yayıncılık tarafından yeniden basılan ilk kitabı “Bunaltı” hakkında da “Çocukluk kitabı, gençlik denemesi. Daha fazlası değil” diye bir öz eleştiride bulundu. (Bunaltı’yı Bulantı ile karıştıran okurlardan da pek iyi bahsetmedi!)

50 Kuşağı diye adlandırılmalarının sebebi tahmin edebileceğiniz gibi ilk yazılarını 1950’lerin başında yayımlamış olmalarından kaynaklanıyor. Demir Özlü bu tabiri bizim için biraz daha açtı; Günümüzün medyatik yazarlarının kendini pazarlamak ve pazara sunmak için kullandığı “sadece ben” tavrına karşı böyle bir adlandırmayı sahiplendiklerini, edebiyat denilenin öncesi ve sonrası olduğunu, hiçbir şeyin sadece kendisi ile açıklanamayacağını belirtti. Her sözü kendisine getiren ve öncesini unutup, sonrası olmayacak gibi konuşan reklamcı-yazarlarımıza güzel bir eleştiriydi, katılmamak mümkün değil.

Keyifli bir akşam oldu. 50 Kuşağı’nın önemli bir temsilcisini dinledik. Gözlerimiz bir önceki programda “50 kuşağı hakkında daha çok şey yapılmalı” diyen Yekta Kopan’ı aradı ama göremedik!

tramvayduragi.com