Diriliş Eri: Sezai Karakoç

Etkinlikler
Hazırlayan: Muhammed Akaydın Geçen Cuma (15.01.2010) günü Sezai Karakoç’u anlatan “Gün Doğmadan” belgeselinin galası vardı Cemal Reşit Rey’de. Çok hoş bir ortamda gerçekleşen g...
EMOJİLE

Hazırlayan: Muhammed Akaydın

Geçen Cuma (15.01.2010) günü Sezai Karakoç’u anlatan “Gün Doğmadan” belgeselinin galası vardı Cemal Reşit Rey’de. Çok hoş bir ortamda gerçekleşen galaya katılım çok yüksekti.
İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker’in gecikmelerinden dolayı gösterim 30 dakika geç başladı.

Programın açış konuşmasını CINE 5 Medya Grubu adına belgeselin yapımcısı olan Orhan Seyfi Güner konuştu. Güzel bir konuşma yapan Güner, katkılarından dolayı teşekkürlerini bir bir sıraladı.

Güner’den sonra konuşma sırası Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker’indi. Eker, Sezai Karakoç ismini ilkokul 1. sınıfta duydum. Ortaokul yıllarında da okumaya başladım. Şiirlerinin birçoğunu ezbere biliyorum. Sezai Karakoç’un yaşamında anılmasından dolayı çok memnunum.” diyerek sözlerini tamamladı.

Eker’in ardında İçişleri Bakanı Beşir Atalay kürsüye davet edildi. Atalay, “Vesile olanlara çok teşekkür ediyorum. Hayatında anılması ve vefa gösterilmesi çok iyi bir şey… Olmayacağını biliyorum ama keşke şu an Sezai Bey de burada olsaydı ve buradakilere bir selam verseydi.

Gençlik yıllarımda daktilolarla çoğaltılan Monna Roza’ları okudum. 1972 yılında Erzurum’da asistanlık sınavına girdim. Ardından mülâkata çağırdılar. Jüride rahmetli Sabahattin Zaim ve Nevzat Yalçıntaş vardı. Bana en son hangi kitabı okuduğumu sordular. Ben de Sezai Karakoç’un ‘İslam Toplumun Ekonomik Strüktürü’ kitabını okuduğumu söyledim ve mülâkatta o kitabı anlattırdılar bana.

Sezai Bey düşüncesiyle bir medeniyet insanıdır. Şu an bir açılım projesini yapıyorsak bunu Sezai Bey’den esinlendik. Suriye’yle vizeleri kaldırdıktan sonra sınırda sembolik bir kapı kaldırdık. Aslında orada Sezai Karakoç’u kaldırdık biz… Sezai Bey’e çok teşekkür ediyorum buradan. “ diyerek konuşmasına son verdi.

Son olarak belgeselin yönetmeni Ensar Altay bir konuşma yaptı ve sonrasında gösterime geçildi.

Belgeseli yorumlamadan önce sevabıyla günahıyla böyle bir çalışmadan dolayı yapımcısından yönetmenine ve emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum. Sezai Karakoç gibi bir insanı yaşamında anmak en hatalı şekliyle bile takdire şayandır bence.

İçeriği yorumlayacak olursam eğer, üstadın düşüncelerinin etrafında dönülmüş ama bir türlü içine girilememiş. Uzun bir biyografi tadında olduğu için bazen sıkmadı dersem yalan olur. Salondan sık sık ayrılanlar da olmadı değil.

Belgesel 7 sağanaktan oluşuyor: 1. Sağanak: Yıkılmışlık, 2. Sağanak: İlk Kelime, 3. Sağanak: Yüreğin Ateş Aldığı Sağanak, 4. Sağanak: Gök Sağanağı, 5. Sağanak: Metafizik, 6. Sağanak: Diriliş, 7. Sağanak: Dağ Çağrısı…

Her bölümde kronolojik olarak Sezai Karakoç‘un hayatı anlatılıyor. Hiç gerek olmadığı halde aşırı ayrıntıya girilmiş. Bütün konuşmacı Sezai Karakoç‘un düşünceleri üzerinde duruyordu ama belgesel düşüncelerden uzaktı.

Ayrıca kronolojik anlatımda önemli tarihi olaylara da yer verilmiş. Bu şekilde kısa bir Türkiye tarihini de öğrenmiş oluyoruz.

Belgeselde birçok insanın görüşü alınmış. Bunlar arasında Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Dışişleri Bakanı Ahmet Davudoğlu, Metin Önal Mengüşoğlu, Prof. Durali Yılmaz, Prof. Turan Karataş, Beşir Ayvazoğlu, Mehmet Niyazi Özdemir, İlhan Evliyaoğlu, Mehmet Genç, Abdullah Işıklar, Yusuf Kaplan, Şaban Abak gibi isimler vardı.

Çekimler başarılı olduğunu düşünüyorum, tabi 20 bin TL’lik komik bir bütçe ayrıldığı düşünülürse… Ne olursa olsun yine de çok iyi bir çalışma diyebilirim. En azından bundan sonra yapılacak çalışmalara yol gösterecek bir çalışma olmuş.

Bu arada galanın en güzel tarafı da hiç şüphesiz görüşemediğimiz birçok dostla buluşmamız oldu.