‘Dava’ Seyirciyi Rahatsız Etti…

Etkinlikler
Alman yönetmen Andreas Kriegenburgsan‘ın oyunlaştırdığı ve yönettiği "Dava", 17. Uluslararası Tiyatro Festivali’nde seyirci karşısına çıktı. Muhsin Ertuğrul Sahnesi‘nde dün...
EMOJİLE

Alman yönetmen Andreas Kriegenburgsan‘ın oyunlaştırdığı ve yönettiği "Dava", 17. Uluslararası Tiyatro Festivali’nde seyirci karşısına çıktı.

Muhsin Ertuğrul Sahnesi‘nde dün akşam sahnelenen oyuna seyirci yoğun ilgi gösterdi, dakikalarca oyuncuları ayakta alkışladı.

Franz Kafka’nın ölümünden sonra yayımlanan tamamlanmamış romanı "Dava", ünlü yönetmen Andreas Kriegenburgsan’ın yorumuyla benzersiz bir güç kazanmış. Sebebini bilmediği bir suç nedeniyle dava edilen romanın kahramanı Josef K‘yı aynı şekilde giyinmiş, saçlarını aynı şekilde taramış, bıyıklı, dördü kadın sekiz oyuncu canlandırılıyor. Sahnede dik açıyla duran gözbebeği görünümlü dairesel platform, oyun boyunca eğimini değiştirirken, oyuncular adeta yerçekimine meydan okuyarak hareket ediyor. Oyunu yukarıdan izleyen seyirci, kuyunun içine düşmüş gibi görünen K’nın dramına tanıklık ederek, adalet sistemini sorguluyor. Sahnedeki yedi oyuncu Josef K’nın farklı özelliklerini yansıtırken bazen de ince bıyık, uzun bir elbiseyle Bayan Bürstner, ressam Tittorelli oluyor.

Yönetmen Kriegenburgsan, Zaman gazetesinden Ayhan Hülagu ile yaptığı kısa söyleşide, romanı sahneye aktarırken ciddi sıkıntılar yaşadığını anlattı. Oyunun dilinin ağır olmasından şikâyetçi olan yönetmen, yer yer sadeleştirmeye ve kısaltmalara gitmiş. 90 derece dönen dekor, bazı oyuncuların sakatlık geçirmesine bile sebep olmuş. Üç saat süren oyunun uzun olduğunu söyleyenlere mesaj göndermeyi ise ihmal etmiyor Kriegenburgsan: "Böyle bir dava en kısa şekilde böyle anlatılır. Amacım dekor, ışık ve rejiyle seyirciyi rahatsız etmek. Seyircilerin de Josef K olmasını ve onu yaşamasını istedim. Bu rahatsızlık bizim başarımızı gösteriyor." diyor.

‘KOMEDİ İLE HÜZNÜ BİRLEŞTİRDİM’

Türk medyasında kendisi için "Alman tiyatrosunun yaramaz çocuğu" denmesine anlam veremeyen yönetmen, oyundaki her dokunuşunda adaletin altını çiziyor. Kriegenburgsan, oyunla ilgili bir ayrıntıyı şöyle anlatıyor: "Kafka’nın sinemaya olan ilgisi ile benim Buster Keaton’a olan ilgimi bu oyunda bir araya getirmeye çalıştım. İroni ile hüznün aksine bu kez komedi ile hüznü bir araya getirmeye çalıştım. İkisi birbirine daha yakın görünüyor."