Hazırlayan: Muhammed Akaydın
Türkiye Yazarlar Birliği’nin organize ettiği 1. İstanbul Edebiyat Festivali sona yaklaşırken cumartesi günü (12 Aralık 2009) yazar ve okurların katıldığı bir Boğaz gezisi gerçekleştirdi. Aslında Aralık ayında bir Boğaz gezisinin nasıl olacağını merak ediyordum. Gittik, gördük, oluyormuş demek ki… Hem pek de hoş oldu.
Evet hoş oldu ama şunu da belirtmek isterim ki organizasyon kötüydü. Söylenene göre Eminönü’nde 
buluşacaktık ama malum Eminönü’nde birçok iskele var ve hiçbir yerde de duyurusu yok. Kim neresini anlamışsa orada toplanmış. Yani ayrı ayrı 3 grup Boğaz gezisi için 3 ayrı yerde toplanmıştı.
Ne ise ki birkaç telefon görüşmesinden sonra sonuç tatlıya bağlandı ve tek bir yerde toplanabildik. Havanın yağmurlu ve hatta soğuk olmasından dolayı acaba ertelenebilir mi düşüncesi hâsıl oldu bir ara… Lâkin katılıma bakarsak kimseyi etkilememiş bu düşünce…
20 dakikalık bir gecikmeden sonra 10:50 gibi edebiyat teknemiz kalktı. Mahmud Sami Şimşek rehberliğindeki Boğaz gezimiz ne kadar olumsuz şartlarda başlasa da güzel geçti. Rehber Mahmud Sami Bey’in hakkını yememek lazım. Gerçekten profesyonelce bir rehberlik yaptı. Daha önce de birçok kez katıldığım ve sadece melul melul baktığım onca 
eser Mahmud Sami Bey sayesinde bir anlam bulmuş oldu. Birçok tarihi anekdot ve mevzu ile alakalı çok güzel beyitler dinlemiş olduk kendisinden.
Gezinin ikinci kısmı şiir okumaları ile geçti. Lâkin ben rehberi dinlemeyi tercih ederdim. Sırf okunsun diye okunmuş şiirler oldu. Daha güzel şeyler anlatılabilirdi; mesela İstanbul ile ilgili anılar daha ilgi çekerdi bence.
Öğleye doğru takdim edilen yemekte kahvaltımızı yapmış olduk. Sonrasında Anadolu kıyısından dönerek Eminönü’ne varmış olduk. 1. İstanbul Edebiyat Festivali’nin Boğaz gezisi de böylece sona ermiş oldu.