Tuğba Tekerek’in haberi
Mahkeme heyeti Beat Kuşağını ‘bir kuşak’ olarak tutanağa geçirmeye kalkınca itirazla karşılaştı. Dün Sultanahmet 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde karşılıksız çek keşide etme, mühür bozma davalarının arasında Beat Kuşağı’nın önemli temsilcilerinden William Burroughs’nun Yumuşak Makine adlı kitabına ilişkin açılan dava da görüldü. Davanın sanıklarından yayıncı İrfan Sancı “Ahmakça bir iş yapıyorlar” dedi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın başlattığı soruşturma ve Başbakanlık Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu’ndan alınan rapor sonucunda açılan davada ilk celse dün gerçekleşti. Duruşmaya ‘müstehcen yayınların yayımlanmasına aracılık etmek’ suçundan yargılanan Sel Yayıncılık’ın sahibi Sancı’nın yanı sıra, kitabın çevirmeni Süha Sertabipoğlu da katıldı.
Savunmasında “Ben porno çevirmeni” değilim diyen Serrtabipoğlu, kitabın İngiliz Filolojisi bölümlerinde ders olarak okutulduğunu, yazarın yerleşik kalıplara karşı çıkarak iğrendirici bir dil kullandığını, bunun edebiyat tarihinde anti-edebiyat olarak geçtiğini söyleyerek, kitabın ve yazarın dünya edebiyatındaki yerini mahkeme salonunda anlatmaya çalıştı. Hakim ‘anti-edebiyat karşı-edebiyat oluyor değil mi?’ diye sorarak Sertabipoğlu’nun söylediklerinin bir kısmını kendi cümleleriyle tutanağa geçirdi.
‘Yargılanan biz değiliz, Beat kuşağı’
Duruşmadan önce Taraf’a yaptığı açıklamada “Ahmakça bir iş yapıyorlar. Biz de kendimizi savunmak zorunda kalıyoruz” diyen yayıncı İrfan Sancı ise duruşmada savunmasına “Burada yargılanan ben ve çevirmen değiliz, Beat kuşağı. Beat kuşağını yargılamak da Türk yargısına düşmez” sözleriyle başladı. Beat kuşağı ifadesi, tutanakta önce “bir kuşak” olarak yazılırken, Sancı ve avukatının ısrarı üzerine ‘Beat’ olarak düzeltildi. Havanın çok sıcak olduğunu ve sözlerini bağlamasını isteyen hakime yazılı savunmasını veren Sancı, yazılı metinde de Sel Yayıncılık kitaplarının, çocukların kolayca ulaşabileceği alanlarda değil, kitabevlerinin dünya edebiyatı raflarında sergilendiğini belirterek, “Dolayısıyla burada söz konusu olan çocuklar değildir. Ancak sürekli genel ahlaka, ar ve haya duygularına vurgu yapılarak kitabın okuru olan yetişkinlere ahlaksız tanımlaması yapılmakta, yetişkinler cezalandırılmaya çalışılmaktadır” dedi. Sancı’nın yazılı savunmasında müstehcen denilerek yargılanan kitabın geniş bir kamuoyu desteği aldığı, soruşturma açıldıktan sonra iki baskı daha yaptığı bilgisine yer verildi.
Duruşmayı yerli ve yabancı basının Türkiye Yayıncılar Birliği, Çevirmenler Birliği (Çevbir), Çeviri Derneği (Çev-Der), Ayrıntı Yayınları, Altıkırkbeş Yayınları, PEN Türkiye, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti izledi.
‘Cinsi münasebet söylenmez’
Küçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu’nun ocak ayında basılan Yumuşak Makine’yle ilgili hazırladığı raporda, “İnsanlar ilkel hayatlarından bugüne kadar dünyanın her yerinde ve her toplumunda cinsi uzuv bölgelerini kapalı tutmayı ve cinsi münasebetin gizliliğini vazgeçilmez kural olarak uygulaya gelmişlerdir. Bu, toplumumuzda da böyledir. Toplumumuzun ahlak anlayışı ve kuralları ile örf ve adetleri cinsi münasebetin aşikârlığını kabul etmez. (…) Kitapta asıl ağırlığın cinselliğe yöneltilmiş olduğu, kitabın toplumun ahlâk yapısıyla bağdaşmadığı ve halkın ar ve haya duygularını incittiği, genel ahlâka aykırı olduğu müşahede edilmelidir” şeklinde bir değerlendirme yapmıştı.
1950’lerAmerikası’nda ortaya çıkan Beat Kuşağı, dönemin yükselen değerlerine, uyuşturucu ve başka türlü cinsellik deneyimlerinin de yer aldığı hikâyeleriyle, taşkın ve sansürsüz anlatımlarıyla karşı çıkan bir kuşak. Bu kuşağın önemli temsilcilerinden Burroughs’nun Yumuşak Makine adlı eserinin yayıncısı ve çevirmeninin yargılanmasına 11 Ekim tarihinde devam edilecek.
Taraf Gazetesi