Yazarların En Beğendiği Kütüphaneler

Kitap
İnternette dünyayı gezen, Google’da her şeyi bulabileceğini sanan neslimiz için, kütüphaneler keşfedilmeyi bekleyen uzak coğrafyalar gibi… Keşif için bugünlerde iyi bir vesile var; Kütüpha...
EMOJİLE

İnternette dünyayı gezen, Google’da her şeyi bulabileceğini sanan neslimiz için, kütüphaneler keşfedilmeyi bekleyen uzak coğrafyalar gibi… Keşif için bugünlerde iyi bir vesile var; Kütüphane Haftası. 26 Mart-1 Nisan tarihleri arasında bazıları gece saat 22.00’ye kadar açık kalacak. Tanınmış kütüphane müdavimlerine en beğendiklerini sorduk

Çoğumuzun dikkatinden bile kaçan Kütüphane Haftası’na ‘nostaljik bir etkinlik’, ‘modası geçmiş bir spor’ biçiminde yaklaşmak yaygın bir alışkanlık sayılabilir. İnternette dünyayı gezen, her şeyi Google’da bulabileceğini düşünen neslimiz için kütüphanelere, keşfedilmeyi bekleyen uzak, yabancı coğrafyalar biçiminde bakabiliriz pekala. Kütüphane Haftası bu keşifler için iyi bir vesile. Bu yıl 48.’si, 26 Mart – 1 Nisan arasında düzenlenecek. Bazıları gece saat 22.00’ye kadar açık kalacak kütüphanelerle, bu süre boyunca düzenlenecek etkinliklerle ilgili bilgileri www.istanbulkutuphaneci.org adresinde bulabilirsiniz.

EN BEĞENİLENLER

Keşfinizde yardımcı olabilir… Kütüphanelerle ilişkisini koparmamış, örneğin Atatürk Kitaplığı’na gittiğinizde güzel manzaraya karşı oturup bir şeyler karıştırırken görebileceğiniz isimlere sorduk; ‘En fazla yolunuzun düştüğü, bulunmaktan hoşlandığınız kütüphaneler hangileri?’ Fotoğrafçı Ahmet Ertuğ, önceki yıl dünya kütüphanelerini gezip çektiği fotoğraflardan ‘prestijli’ bir albüm/kitap hazırlamıştı. Ahmet Ümit, kitap kokusu için bile kütüphanelerin yolunu tutanlardan. Feyza Hepçilingirler’in hayali Ayvalık’ta kendi kütüphanesini açmak. ‘Ivır Zıvır Tarihi’ kitap serisiyle tanıdığımız Gökhan Akçura oldukça iyi bir arşive sahip. Fakat bu, onu kütüphanelere gitmekten alıkoymuyor. İskender Pala, ‘askeriyeye’ girmeden önce uzunca bir süre kütüphane memurluğu yapmış.
Bu beş kişiden aldığımız beşer kütüphane ismini süsleyen fotoğraflar, Kütüphaneciler Derneği’nin arşivinden… Fotoğrafçılar ise Serkan Turaç, Yalçın Savuran, Cihat Hıdır ve Çağla Batu…

AHMET ERTUĞ (Fotoğrafçı):

İstanbul Arkeoloji Müzeleri Kütüphanesi: Osman Hamdi’nin inşa ettirdiği müze binası içindeki bu kütüphanenin tasarımı bir İtalyan mimara ait. İstanbul’daki en sevdiğim kütüphane. Tarih ve arkeoloji tutkunları için bir mabet.
Fransız Anadolu Araştırmaları Kütüphanesi: Antik dünyayı keşfettiğim, Melling gravürlerini gördüğüm ilk yer.
Alman Arkeoloji Enstitüsü Kütüphanesi: İstanbul’da araştırmacılara en iyi imkanların sunulduğu kütüphane.
Beyazıt Devlet Kütüphanesi: Restorasyon çalışmaları bittikten sonra mutlaka görülmesi gereken, en önemli kütüphane.
Türk ve İslam Eserleri Müzesi Kütüphanesi: İyi bir arşive sahip.

İSKENDER PALA (Yazar):

Divan edebiyatı ve elyazmaları arşivi zengin kütüphanelere sık sık giderim. Üsküdar’daki Selimağa Kütüphanesi, bir an önce tekrar açılmasını istediğim Nuruosmaniye Kütüphanesi, Süleymaniye Kütüphanesi ve Topkapı Sarayı’nın kütüphanesi bu konuda oldukça iyidir.
Kitap okumak içinse Taksim’deki Atatürk Kitaplığı’na giderim. Manzaraya karşı kitap okumak zevktir.

AHMET ÜMİT (Yazar):

Okuduğum ilk kitaplar Frankenstein ve Robin Hood’u aldığım Gaziantep İl Halk Kütüphanesi’ni unutamam.
Üsküdar’daki, denize komşu Şemsi Paşa Kütüphanesi küçük ama sevimli ve sıcak atmosfere sahip bir yerdir. Mimar Sinan eseridir. Çok severim.
Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ne ve Taksim’deki Atatürk Kitaplığı’na arşivleri için giderim. Süleymaniye Kütüphanesi nadir eserler açısından zengindir. El yazmalarını anlamasanız bile bakmak büyük zevktir. Yazmanın ne kadar kadim bir şey olduğunu anlarsınız.

FEYZA HEPÇİLİNGİRLER (Yazar):

Beyazıt Orhan Kemal Kütüphanesi; tarihi taş binası, yenilenen içeriği, okuma salonlarıyla çok hoşuma gider. Okul yıllarımda tezimi hazırlarken aylarımı geçirdiğim Beyazıt Devlet Kütüphanesi’ni de severim. Ankara’daki Milli Kütüphane’nin aydınlık salonları hoşuma gider. İzmir’de yaşadığım günlerde İzmir Milli Kütüphane’ye sık sık giderdim.
Bir tane de en fazla seveceğim kütüphane; Ayvalık’ta kurmak istediğim, projesini yerel belediyeye de sunduğum kendi kütüphanem…

 
GÖKHAN AKÇURA (Tarihçi):

Aslında geniş bir kütüphanem var. Çalışmalarımda daha çok kendi arşivimden yararlanıyorum. En sık gittiğim kütüphane Bilgi Üniversitesi’ninki. Beyazıt Devlet Kütüphanesi’nin ve Atatürk Kitaplığı’nın arşivlerinden de yararlanırım. Özel kütüphaneler arasında Yapı Kredi’nin ve Galata’daki Salt’ın arşivlerini kullanırım.

 Yoksa kütüphanelerin ‘modasının’ geçtiğini mi sanıyorsunuz?

ABD’li futurist yazar Ross Dawson şöyle bir kehanette bulunmuş; ‘2019’da dünya üzerinde kütüphane kalmayacak!’ Bu kehanet sizin için ne ifade ediyordur bilemiyorum ama şu ‘gerçek bilgiyi’ eminim daha fazla çarpıcı bulacaksınız. Chicago Üniversitesi, ‘kütüphanelerin sonu’ türünden teorileri fazla dikkate almıyor olacak ki 25 milyon dolar harcayarak geçen yıl bir kütüphane açtı; ‘The Joe and Rika Kütüphanesi.’ Cam levhalardan oluşan hoş bir mimariye sahip kütüphane tamamen robot teknolojisiyle işliyor. Sanırım bu haber kütüphanelerin geleceği hakkında, Dawson’un sözlerinden daha değerli ipuçları veriyordur.

Bu ‘kütüphane meselesine’ pek çok farklı açıdan bakılabilir. Örnek yine ABD’den… Kütüphaneci bir arkadaşımdan, ABD’nni taşrası sayılabilecek Alabama’daki bir kütüphanenin yıllık bütçesinin 5 milyon doları bulduğunu duyduğumda ‘Ne yapılıyor ki o kütüphanede?’ karşılığını vermiştim. Yanıt çok basit; düzenli biçimde güncelleniyor, insan sirkülasyonu epey fazla ve örneğin sokakta yaşayanlar ücretsiz yemek için bile gidiyor. Bir tür sosyalleşme, hatta yardımlaşma merkezi…

Akşam