UMRAN DERGİSİ’nin Nisan sayısı çıktı

Kitap
     Türkiye’deki canlı bomba, silahlı terör eylemleri ile Fransa ve Brüksel’deki canlı bomba, silahlı terör eylemleri arasında -Irak-Suriye-Türkiye denkleminde yürütülen savaş bağlamın...
EMOJİLE

     Türkiye’deki canlı bomba, silahlı terör eylemleri ile Fransa ve Brüksel’deki canlı bomba, silahlı terör eylemleri arasında -Irak-Suriye-Türkiye denkleminde yürütülen savaş bağlamında- bir ilişki vardır. Muhtemelen Irak-Suriye düzlemindeki paylaşım kavgası çok sertleşti. Terörün canlı bombalar, bombalı araçlar vasıtasıyla halkın arasında gerçekleştirdiği katliamlardan dolayı hayat durmadı ama hayat ruhen, aklen iflas etti!

     Şurası gayet açık ki Türkiye bir postmodern şiddet ve savaş dalgasının ölümcül çarpmaları ile karşı karşıya. İmtihan içinde bir imtihan edildiğimiz şu zor günlerde şer ittifakına karşı bu ülkeyi, bu milleti seven yerli olan herkesle, her kesimle, her yapıyla, toplumun genelini kuşatacak, seviyeli, istikrarlı bir birlikteliğin kurulması için çaba sarf edilmesi gerekmektedir. 

     Hz. Muhammed (s.), biz Müslümanlar için tartışılmaz bir şekilde en kapsamlı ve en üst düzeyde rol modelimizdir. İlahi Kelam’ı insanlığa bildiren, duyuran ve O’nun öngördüğü hayatın ilk modelini bizzat insanlar arasında yaşayarak uygulayan Allah Resûlü’nden kendimizi asla müstağni sayamayız. Bununla birlikte sünnet-hadis kültürümüzün ilme/ kitaba değil de genellikle kulaktan duyma bilgilere ya da ehil olmayan kimselerce yazılıp, ilmi değeri düşük olan eserlere, son zamanlarda ise sözlü kültürün başka bir şekli olan “temaşa kültürü”ne, yani TV programlarındaki magazinleşmiş dini programlara dayanması sorunlarımızdan biridir. Zira böylesi bir atmosferde, insanların doğrudan İslâm’ın her konuda ilk ve temel başvuru kitabı olan Kur’ân’ı okuyarak, Hz. Peygamber ve O’nun yolu, öğretisi ve bizlere sunduğu model, yani Sünnet konusunda sağlıklı bilgiler edinmesi çok zordur.

      Kur’ân O’nu hem eğitip öğretti ve hem de O’nun üzerinden çevresindeki diğer şahsiyetleri eğitip öğretti. O, Kur’ân karşısında herhangi bir kul gibiydi; bir ayrıcalığı yoktu. Ancak O hem kendisine vahyolunanların insanlar arasındaki ilk muhatabı oldu hem de kendisine vahyolunanın inşa etmek istediği insanın en mükemmel, benzeri olmayacak kadar muhteşem ve ikincisi olmayacak kadar özel model şahsiyeti kılındı.

     Günden güne çopurlaşan yer yuvarlağında, dünyaya ve dünya değerlerine hızlı bir yöneliş vardır. Bu teveccühün, ahiret inancını hayatın merkezine almayanlar tarafından yapılması kolayca anlaşılabilir. Fakat ahiret inancını maddi ve manevî bütün faaliyetlerinin temel öğretisi olarak telakki eden müminlerin, aşırı bir şekilde dünyevileşmesini anlamak oldukça zordur. Bu durumun, Kur’ân’ın müminler hakkında, “ahirete yakînen inanırlar” açıklaması ile çeliştiğine dikkat çekmek gerekir.

     O (s.), muttaki bir mümin olmak ve hem dünyasını hem de ahiretini esenlik kılmak isteyen için en hakiki ve ebedi bir rol modelidir. O (s.), adil, mazlumlar ve mağdurlar için müşfik, zalim ve zorbalar için sert, liyakat sahibi… bir lider olmak isteyen için en hakiki ve ebedi bir rol modelidir. O (s.), evini sıcak bir yuva, zorluklar karşısında eşine güçlü bir yardımcı ve dayanak, sadık bir eş, sevgi dolu bir hayat arkadaşı… olmak isteyenler için en hakiki ve ebedi bir rol modelidir. O (s.), müşfik ve liyakatli bir ebeveyn, dürüst bir tüccar, iyi bir komşu, güzel ve doğru işlerde yardımsever bir şahsiyet… olmak isteyenler için en hakiki ve ebedi bir rol modelidir.  

Bazı Başlıklar:

İnsanlığın Hakiki ve Ebedi Modeli:Hz. Muhammed (s.)

Celaleddin Vatandaş

Sünnet’i Çağa Taşımak

Hayri Kırbaşoğlu

Hayata: AVM’ye, Kafeye, Kapitalizme Çağırmak

Ercan Yıldırım

Turabi ve General Beşir’le İktidar ortaklığı                                                                                 Selim Nassar

 

“Ya Kûtü’l-Amâre Kazanacak Ya Sykes-Picot Kazanacak”

Burhanettin Can

www.umrandergisi.com    0212 293 90 41