Sınavsız Üniversite Hayal

Kitap
Röportaj: Arzu Erdoğral Eğitim alanında yazdığı yazılarla dikkat çeken ve Genç Bakış programı ile gençlerin sesini ekranlara taşıyan Abbas Güçlü ile Türkiye’de eğitim alanında geldiğimiz noktada...
EMOJİLE

Röportaj: Arzu Erdoğral

Eğitim alanında yazdığı yazılarla dikkat çeken ve Genç Bakış programı ile gençlerin sesini ekranlara taşıyan Abbas Güçlü ile Türkiye’de eğitim alanında geldiğimiz noktadan nasıl bir genç olduğuna kadar birçok konuyu konuştuk. En büyük zenginliğimiz gençlerimizdir diyen Güçlü, onları her konuda dikkate almamız gerektiğini de söyledi.

Genç Bakış programının yapımcısı ve sunucusu, Milliyet Gazetesi Köşe Yazarı Abbas Güçlü
Türkiye’de eğitim alanında geldiğimiz nokta sizce nedir?
 
Eğitimde dünden bugüne önemli sorunlarımız var. Ne kadar proje geliştirilse geliştirilsin Türkiye’nin okuma aşkına yetişemiyor. 20 milyon öğrenciye daha iyi eğitim ancak top yekûn bir seferberlik ve kararlılıkla olur.

Eğitim Sistemindeki eksiklikler bir yana hiç iyi olan bir şeylerde yok mu?
Elbette var. Ama iyi gitmeyenler fazla olunca dikkati onlar çekiyor. Bu her konuda böyle değil midir? İyi olan yapılması gerekenlerdir. Eleştirilenler ise yapılması gerekirken yapılmayanlardır. Eleştiriler, daha iyilerine layık olduğumuzdan ve daha iyilerinin yapılabileceğine olan inancımızdan kaynaklanıyor.

Genç Bakış programına nasıl hazırlanıyorsunuz? Programdaki hedefinizi gençlerin öncelikleri ve çözüm yolları olarak görebilir miyiz?
En büyük zenginliğimiz gençlerimiz. Ama iyi bir eğitim almaları koşuluyla. Hiç kimse onlara görüşünü sormuyor. Genç Bakış bu boşluğu dolduruyor. Önerileri bazen biz yetişkinlerden çok daha çarpıcı olabiliyor. Gençleri her konuda dikkate almalıyız.

Sizce YÖK kalkmalı mı?
İktidarlarla üniversiteler arasında benzeri kurumlara her ülkede olduğu gibi bizde de ihtiyaç var. Ama yetkileri azaltılabilinir. Başlangıçta da bir koordinasyon ve planlama kurulu olarak düşünüldü ama o işlevini hiç yerine getirmedi.

Sınav olmadan üniversiteye girişe nasıl bakıyorsunuz?
Sınav olmadan üniversiteye giriş mümkün değil. Çok tercih alan üniversite ve fakülteler için sınav hep olacak. Öyle ya da böyle… Çünkü ortaöğretimde objektif ve ciddiye alınabilinir bir ölçme değerlendirme sistemimiz yok. Ama şu da kesin bazı bölümler için sınava gerek kalmayacak. Bu yıl 80 bin kontenjan boş kaldı. Önümüzdeki yıllarda daha da artacak ve bazı üniversiteler kapısına kilit vurma noktasına gelebilir.

Gençler gelecekleri ile ilgili tercih yaparken neleri göz önünde bulundurmalılar?
İlgi ve yetenekleri çok önemli… Çünkü bir ömür boyu o meslekle iç içe olacaklar. Sevmedikleri bir alanda başarılı ve mutlu olamazlar. Ama işsizlik de Demoklasin kılıcı gibi tepelerinde geziyor. Bazen bu yüzden iş bulma umuduyla istemedikleri mesleklere yönelebiliyorlar.

Gençleri her alanda eğitebiliyor muyuz?  Örneğin gençler arasında uyuşturucu kullanımı gün geçtikçe artıyor.  Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sayı yüksek olunca her konuda onlarla yeterince ilgileniyoruz desek yalan olur. Dışarıda geçen zamanları, okulda geçenden daha fazla… Bu yüzden sokağın okuldan çok onları etkilemesi doğal… Bu yüzden tam gün eğitime geçilmelidir. Ama rakamlar Batı ile kıyaslandığında o kadar ürkütücü değil. Ancak kesinlikle ciddi önlemler alınmalıdır. Bir de o sorunlarla uğraşmayalım.
 
Abbas Güçlü nasıl bir gençti?
 Hep çalışan bir gençti. Liseyi bitirdiğimden itibaren hep çalışıyorum. Üniversiteyi de çalışarak okudum. Çalışmayı özellikle de eğitim ve gençler adına bir şeyler yapmayı seviyorum.
 
Gençken kurduğunuz her hayali gerçekleştirebildiniz mi? 
 İyi bir gazeteci olmak istiyordum Bu konudaki çabalarım devam ediyor.

İş yaşamı dışında neler yaparsınız? Hayat denilen olgu ne ifade eder sizin için?
İş yine iş, egitimajansi.com’u kurduk. Türkiye’nin en büyük eğitim portalı. Eğitimdeki gelişmeleri anında kamuoyu ile paylaşıyoruz. Ayrıca gelen soruları da zaman buldukça cevaplıyorum.  Bir yılda 10 bini aşkın soruya cevap vermişim.

Elinizde sihirli bir değnek olsa ilk değiştirmek istediğiniz ne olurdu?
–         Aslında yapılacaklar için sihirli bir değneğe gerek yok. Şunu hep bakanlardan istedim yapmadılar. Neydi bu:
–         Doğan her çocuk nüfusa kayıt edilsin, okuma çağı geldiğinde de okula gönderilsin
–         Bu gerçekleşse ve gençlerimizin önü açık olsa, Türkiye’nin bugünkü sorunlarından pek çoğu kendiliğinden çözülür. Hala 6.5 milyon insanımız okuma yazma bilmiyor. Bundan daha büyük bir utanç olamaz.