Peygamberimizin Bir Günü

Kitap
“Peygamberin Bir Günü” deyince aklımıza sadece bir gün gelmemelidir. Çünkü her günü birbirinden ayrı muhteşem bir İslam şahikası peygamberin yaşayışından bahsediyoruz. Onun bir günü, aslın...
EMOJİLE

“Peygamberin Bir Günü” deyince aklımıza sadece bir gün gelmemelidir. Çünkü her günü birbirinden ayrı muhteşem bir İslam şahikası peygamberin yaşayışından bahsediyoruz. Onun bir günü, aslında her gün gibi “Bir”e ulaşmak içindi. Metin Karabaşoğlu da bu Peygamberin Bir Günü adlı eserinde peygamberin yaşamına ışık tutarak bize O’nun yaşamından kesitleri ve ahlakını anlatmaktadır. Oldukça başarılı bir çalışmanın ürünüdür. Sade bir dil, konuya hâkimiyet ve güzel örneklerle dolu bir eser.

Peygamberin bir gününün en önemli vakti namaz vakitleriydi
Vahiysiz ve resulsüz bir ulûhiyet imkânsızdır. Allah bunun için bize, bizim gibi olan bir peygamber gönderdi. Peygamberimiz bir bakışın bile ibadet hükmüne gireceğini söyledi. O, dünyaya ibretle bakardı. O’nun ahlakı Kur’an ahlakıydı.

Peygamber Efendimizin günü Bismillah ile başlardı. Bismillah bütün varoluştu, hamd ve tesbihler Bismillah’ın açılımıydı. Peygamber de sıkça böyle anardı. Bismillah ne büyük bir nurdur ki beraberinde duayı getirdi. Peygamber her vakit dua ederdi. Çünkü beşer acizdir. Aczini ve fakrını dua ile dile getirmelidir. Dua, Allah’a açılan bir dünyadır.

Tefekkür peygamberin Allah’a ulaşmada kullandığı bir yoldur. Tefekkürün üç hali ve üç vakti vardır. O üç vakit, günün tamamıdır. “Tefekkür istiyorsanız ay ve güneş sizin için bir ibrettir” der Resulullah. “Akleden ve tefekkür eden her insan için, gerek dış dünyada ve gerek kendi iç dünyasında, kâinatı ve bizi yaratan Kadîr-i Zülcelâl’in varlığını, birliğini ve isimlerini tanıtan sayısız ayetler vardır.” (s.50)
Peygamberimizin gününün en önemli vakti namaz vakitleriydi. O, namazı her şeyden önce tutardı. Namaza Allahuekber ile başlardı. Bu söz bütün kâinatın üstündeki kelamdır. Subhaneke’yi okuduğunda artık Allah ile baş başa kalırdı. “Seni hamdinle tesbih ederim.” derdi. Artık ‘O’ değil ‘Sen’ diye hitap edilirdi.

Peygamber “Ene”nin sahibine kuldu. Ene benliktir; benliğin sahibi de Allah’tır. Allah’ın kulluğuna nail olmak için benlik iddiamızdan arınmalı, kendi varlığımızı ondan bilmeli, onun adıyla varlığımızın devam ettiğini bilmeliyiz. Ancak bu şekilde Ene’den Hüve’ye geçilirdi.

Peygamberin bir gününde neler var?
Peygamberin bir gününde hayatımızın her anı için bir ibadet veçhesi vardır. Eve girerken de, yola çıkarken de, elbise giyinirken de, selam verirken de, konuşurken de, düşünürken de, bakarken de, yatarken de, ibadet ederken de, yemek yerken de, dua ederken de… Peygamber (a.s.m.) her anını âlemlerin Rabbi’nin huzurunda olmanın şuuruyla yaşamıştır. O kalp kırmazdı, merhametliydi, çokça şükrederdi, bütün yaratılmışları severdi, güzel giyinir güzel görünürdü. O’nun ahlâkı Esmâ-i Hüsnâ ahlakıydı. Bizim basit dediğimiz davranışlarımız aslında Esmâ-i Hüsnâ ahlakıyla aydınlanıp nurlanırdı.

Peygamberin Bir Günü eserini okuyan bir insan, hayatına anlam katacak değerli bir hazine bulacaktır. O değerli hazine de peygamberin yaşamıdır. Onun sünnetleridir. Bizim için sıradan görünen her işte peygamber bir ibadet veçhesi bulmuştur. Okundukça ağırlaşan, ağırlaştıkça insanı O’na ulaştıran bir yoldur bu kitap. Dünya hayatımızın gayesi Allah’a ulaşmaksa; bunun yolu, peygamberin öğrettiği şekildir. Belki yaptığımız işleri peygamberimizin algıladığı gibi idrak edemeyebiliriz. Bu acziyetimizdendir, beşeriyetimizdendir. Ama Allah’ın da affı, denizlerdeki kum tanesi kadar günahı affetmek gibidir. Yeter ki peygamberin yolundan, yaşamından, hayata bakışından kendimize ibret alalım.

Bu kitapla kişi Allah’a ulaşmada bir adım atabilir, kendi hayatını değiştirebilir, bir başka hayatı da değiştirebilir. Metin Karabaşoğlu’ndan size, Bir’e ulaşmada bir vesile. Tefekkür eden ve nefisini bilen Rabbini bilir. Peygamberin bir gününü yaşamak kurtuluşa vesile olacaktır. Her günümüz peygamberimizin bir günü gibi olsun inşallah.
 
Bahadır Pamukcu
Dünyabizim.com