Bahadır Eren
Daha önce, şiir, hikâye, hatıra, inceleme ve deneme tarzında çok sayıda kitaba imza atan Mengüşoğlu bir denemeyle okurla buluştu.
Öptüm Kara Gözlerinden üç bölümden oluşan bir çalışma. Son Mektup, Sühan-ı Kaza ve Taş Bitti başlıklarını taşıyan üç bölüm aslında tür olarak da farklılık arz ediyor. Ancak yazıların ortak karakteri deneme tadında ve üslûbunda oluştuğu için kitap deneme türüne ait olarak okurunu beklemektedir.
Kitabın sunuş yazısını Cevat Akkanat kaleme almış. Akkanat kitabı; “Elinizdeki kitap, hayatıyla birlikte, sanat ve edebiyat çalışmalarını ana kaynağımız vahye bağlayan mütefekkir bir şair ve yazarın eseridir. Şiir, hikâye, deneme, romanlarıyla ortaya koyduğu ‘vahye müstenit’ anlayışını, Vahiy ve Sanat adlı kitabıyla perçinleyen Metin Önal Mengüşoğlu bugün her bakımdan öncüdür. Sanat ve edebiyatı hevese bağlı bir fiyaka aracına nispet kılan olumsuz anlayışların zıddına, ince bir zekâ, estetik bir yoğunluk ve hassasiyetli bir duruştur onun telakkisi” şeklinde takdim etmektedir.
Mektup, hatıra, sanat yazıları
Son Mektup, yazarın kızına farklı zamanlarda ve tarihlerde yazdığı mektuplardan oluşuyor. Bir baba-kız sıcaklığının, duygusallığının yanında, gerilim ve çatışmanın da mektupların satır aralarında kendini sezdirdiğini görüyoruz. Mengüşoğlu, kızına yazdığı mektuplarda ahlâkî ve insanî değerlerin vahiy çerçevesinde şekillenmesi gerektiğini, ayetlerin günlük hayatımızda bir karşılığının olduğu fikriyle anlatıyor. Mektuplarında kızana bazen ‘küçük militanım benim’diye hitap eden Mengüşoğlu, bunun sebebini de izah ediyor. Sühan-ı Kaza bölümünde yazarın evlilik hatıralarına dair çok canlı tablolar okuyoruz. Mengüşoğlu, evlilik hayatının kuruluşunu, birtakım mahrumiyetleri eşiyle birlikte nasıl sevgi ve ideallerle aştıklarını hatıralar çerçevesinde dile getiriyor. Yazar, çocukluk günlerini de ihmal etmiyor. Hayatının ana istasyonlarından olan trenleri, tren yolculuklarını ve trenlerle anlam bulan şehirleri yine çocukluğunun, gençliğinin hatıraları çevresinde anlatıyor. Kitap, Mengüşoğlu’nun dünyasından ve gözünden yakın zamanın Anadolusunun yaşam kültürünü, alışkanlıklarını, sevgilerini, mahrumiyetlerini ortaya koyuyor.
Yazarın dedesini anlattığı bölüm ise başlı başına ibretlik bir hadise. Dersim isyanına kadar varan süreçte, Mengüşoğlu hiç görmediği dedesi hakkında topladığı bilgilerle hem karşımıza mert bir insan yüzü hem de tarihin korkunç sahnelerine varan bir isyan hadisesinin ilk kıvılcımlarını anlatıyor.
Taş Bitti bölümünde ise Cahit Zarifoğlu şiiri hakkında, Harput Şehrengizi hakkında yazılar bulunuyor.
Hatıralarını, sanat yazılarını ve kızına yazdığı mektupları bir kitapta toplayan Mengüşoğlu, okura, üç ayrı türün ortak noktası olan deneme tadında bir kitap sunuyor.
Dünyaya Yeni Söz