‘Ödülleri anlamlı bulmuyorum’

Kitap
Semih Gümüş ve Ömer Türkeş’in sorularına cevap veren İleri, günümüz yayın dünyasından beslendiği kaynaklara, edebiyat ödüllerinden dilde yaşanan değişikliklere kadar pek çok konu üzerinde durdu....
EMOJİLE

Semih Gümüş ve Ömer Türkeş’in sorularına cevap veren İleri, günümüz yayın dünyasından beslendiği kaynaklara, edebiyat ödüllerinden dilde yaşanan değişikliklere kadar pek çok konu üzerinde durdu. Sohbet, Selim İleri’nin 45 yıllık edebi yaşamının bir özetiyle açıldı.

Semih Gümüş’ün "Yazar olarak geçen 45 yılın sonunda kendini mutlu bir yazar olarak görüyor musun?" sorusu üzerine İleri, "Evet, görüyorum. Yolun başındayken insan öyle bir şey düşünmüyor. Yazma tutkusuyla başlayan bir şey bugüne kadar geldi. 45 yıl uzun bir zaman dilimi. Ben okurun verdiği destekle ayakta kaldığımı düşünüyorum. Şükran duygusu içinde teşekkür ederim." dedi. Selim İleri, ilk hikâyesinin Vedat Günyol’un desteğiyle Yeni Ufuklar dergisinde yayımlandığını, fakat ilk kitabı Cumartesi Yalnızlığı’nı kimsenin basmak istemediğini anlattı. İleri, Semih Gümüş’ün isteği üzerine geçmiş yıllardaki edebiyat ortamıyla bugünün ortamını karşılaştırdı. Aradaki farkın derin olduğunu belirten Selim İleri, "O yıllarda üç bin satacağınızı bilerek yola çıkıyordunuz, ince eleyip sık dokuyarak basarlardı. Bugün bambaşka bir yayın ortamı var. Artık tamamen satış endeksli ve satış için her şeyin mübah sayıldığı bir dönem." dedi.

Bugüne kadar kazandığı ödüllere de değinen İleri, ödüllerin sevindirmesi dışında çok da anlamının olmadığını şöyle örnekledi: "Milliyet Roman Yarışması… Jüri Başkanı Orhan Hançerlioğlu. Bu ödüle rumuzla katılıyorlardı, ama yine de fısıltılarla kim kimin olduğunu biliyordu. Sonunda benim tek adayım vardı, Selçuk Baran’ın romanı… Oktay Akbal’ın da müdahale etmesiyle birincilik Orhan Pamuk’la Mehmet Eroğlu arasında paylaştırıldı. O açıdan ödül olsa ne olacak, olmasa ne olacak. Gerçekten sevindirmesi dışında ödüllerin çok anlamı olduğunu düşünmüyorum." Selim İleri, Türkçeyi edebi olarak nasıl bulduğunun sorulması üzerine, dilde büyük bir değişiklik yaşandığını belirtti: "Türkçe, kullanımı çok yüksek bir dil. Geniş ufku olan bir dil. Dili kullanmak noktasına geldiğimiz vakit, dile karşı ilgisizlik had safhada olduğu için kelime dağarcığı 300 kadar kalıyor."

Zaman