Şili adaletine yakın bir kaynak verdiği bilgide, yargıç Mario Carroza’nın, Şili Komünist Partisinin Başkanı Guillermo Teillier tarafından adalete teslim edilen ve Neruda’nın ölümünün araştırılmasını isteyen dilekçeyi kabul ettiğini belirtiyor. Teillier’e göre, bazı tanıkların ifadesi Neruda’nın, kanserden ölmediğini, cinayete kurban gittiğini ileri sürüyor.
Resmi açıklamaya göre, aynı zamanda diplomatlık yapmış olan Neruda, 23 Eylül 1973 tarihinde Şili’nin başkenti Santiago’da tedavi gördüğü bir hastanede prostat kanserinden vefat etti. Neruda’nın eski sekreteri ve şoförü Manuel Araya’ya göre ise Şili’de sivil yönetimi deviren askeri cunta, sürgüne gidip tehlikeli bir muhalif haline gelmesini engellemek için Neruda’yı öldürttü.
Araya, verdiği bilgide, Neruda’nın kendisine, yattığı hastahanede bir doktorun gecenin ortasında kendisine ne olduğu belirsiz bir iğne yaptığını söylediğini aktardı.
Şili’nin eski Meksika büyükelçisi ve Neruda’yı hastanede sık sık ziyaret eden Gonzalo Martinez adındaki başka bir tanık ise yaptığı açıklamada, hastanede Neruda’ya iyi bakılmadığını belirterek, buna kanıt olarak da yazarın hastaneye yatırıldığı ilk günlerle son günleri arasında yazarın durumuyla ilgili hiçbir fark bulunmadığını gösterdi.
Pablo Neruda, Şili’de 1970’de Devlet Başkanlığına seçilen ilk Marksist yönetici ve Neruda’nın dostu olan Salvador Allende’nin askeri darbeyle devrilmesinden iki hafta sonra vefat etmişti.
Allende’nin ölümü ile ilgili soruşturmayla da ilgilenen yargıç Carroza, Araya’nın ifadesini alıp Neruda’nın ölüm sertifikasını da isteyecek. [aa]